Haber/ Güliz Yıldız Zeren

Ülkelerindeki savaştan kaçarak yaşam mücadelesi veren, hak arayan mülteciler tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin de gündeminden düşmüyor. 2011 yılı ortalarında Suriye’den Türkiye’ye doğru başlayan göç dalgası tüm şehirleri olduğu gibi İzmir’i de etkisi altına aldı.

Bu göç dalgası birçok sivil toplum kuruluşunun da ortaya çıkmasına neden oldu. Bunlardan biri de 2015 yılından bu yana İzmir’de faaliyet gösteren Halkların Köprüsü Derneği.

Kuruluşundan bugüne kadar 200-300 bin arasında mülteci ile dayanışma halinde olan, saha çalışmaları ile yanlarında yer alan, onlarla ağlayan gülen derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Osman Çakar, ‘Mülteciler ve İzmir’ konusunda sorularımızı yanıtladı.

Yeni dalga afganlar

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü resmi internet sitesinde, İzmir’de geçici koruma kapsamında bulunan sığınmacı sayısı aralık ayı itibariyle 147 bin 754 olarak belirtiliyor. Halkların Köprüsü Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Çakar kayıt dışı mültecilerle bu sayının daha da fazla olduğuna işaret etti. Çakar, İzmir’e Suriyeli mülteci gelişinin artık oldukça azaldığını, yeni göç dalgasının Taliban politikalarından kaçan Afgan sığınmacıların olduğunu söyledi. Çakar, ağustos sonu eylül başı itibariyle 500 Afgan mültecinin İzmir’de Agora bölgesine giriş yaptığını, şu anda kentte 150’ye yakın Afgan mültecinin olduğunu belirtti.

Tüm ülkede olduğu gibi İzmir’de de mültecilere yaklaşımın aynı olduğuna işaret eden Çakar, “İzmir mülteci ilişkilerinde daha iyi diyebilmeyi isterdim ancak öyle değil. Hem kamuoyuna hem de siyasilere çağrımız var. Bu insanlara geçici koruma değil, mültecilik statüsü tanınmalı. İsteyen her sığınmacıya vatandaşlık verilmeli çağrımız var. İktidar mültecileri AB’ye malzeme olarak kullanıyor. Muhalefet de mültecileri iktidara karşı malzeme olarak kullanıyor. Mültecifobik bir söylem geliştiriliyor. Hepimiz bir gün mülteci olabiliriz, bunu düşünerek empati kurabiliriz. Gelenlerin kimi öğretmen, kimi mühendis, kimi sanatçı… Savaşın ilk yıllarında gelenler için kayıp bir nesil ortaya çıktı” dedi.

Mülteciler çaresiz mağdurlar değildir

Osman Çakar, Halkların Köprüsü Derneği olarak asıl amaçlarının halklar arasında eşitlik, adalet ve özgürlük temelinde kamusal dostluk ve dayanışma kurmak olduğunun altını çizdi.

Çakar, “Düzenli olarak saha çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Tespit ediyor ve acil ihtiyaçları karşılıyoruz. Bunun yanında nisan ayında Fransız Kültür Merkezi’nde büyük bir mülteci film festivali yaptık. Halkların Korosu ile çeşitli etkinliklerde sahne alarak mültecileri görünür kıldık. Mülteciler çaresiz mağdurlar değildir.”