Haber/ Yusuf KÖRÜKMEZ

İzmir’in Agora semtindeki Tarık Sarı Sokağı'nda boş bir arazide yaşam savaşı veren Afgan göçmenlerin mücadeleleri daha da zorlaşıyor. Sonbaharın gelişiyle yağışların ve soğukların başlamasıyla kendilerine sığınacak yer arayan Afganlar, Agora Parkı’na koliler ve naylonlardan yaptıkları derme çatma kulübelerde soğuk ve yağıştan korunmaya çalışıyorlardı. Çevre halkından gelen şikayetler üzerine yağmurdan ve soğuktan korunmak için yaptıkları barakaların polis eşliğinde kaldırılmasının ardından yaşam şartları daha da zorlaşan birçoğu kadın ve çocuk olan 100 kadar Afgan, şiddetli yağışların başlamasıyla parkın hemen yanındaki Namazgah Kurşunlu Camisi'ne sığınmak istedi. Ancak aralarında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in görmeye geldiği Barış bebeğin de bulunduğu göçmenlere caminin de kapıları kapandı.

A4 Kağıdına 4 dilde uyarı

Cami çalışanları Türkçe, İngilizce, Arapça ve Farsça olarak “Camide yatmak yasaktır!” uyarısı astı. A4 kağıda 4 dilde yazılan uyarıyı görenler ise şaşkınlık yaşadı. Kapıda kalan ve şiddetli yağmur ile ıslanan mülteciler seslerini duyuramadı. Sığınmacılara yardım eden vatandaşlardan gelen tepkiler üzerine cami çalışanlarının yazıyı kaldırdığı ancak namaz vakti dışında camiye kimsenin alınmadığı öğrenildi. Aralarında çok sayıda çocuk da bulunan sığınmacılar, camiye alınmamalarını şikayet edecek bir yetkili bulamazken, cami çalışanları konu hakkında konuşmak istemedi. Konak Müftülüğü'nden konu hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı. İzmir İl Müftülüğü'nde murakıp olarak görev yapan Ahmet Boyraz, olaydan habersiz olduklarını ifade ederek, “Ancak cami cemaatinden çok şikayet alıyorduk. Mülteci kardeşlerimizin camide yattıklarını, camiyi ıslattıkları ve pislettikleri gibi… Cami kapısında birkaç yazı var ama böyle bir uyarıdan haberimiz yoktu. Camii çalışanları inisiyatifinde gerçekleşen bir olaydır. Doğru değildir ve bunun cami çalışanlarıyla görüşeceğiz” dedi.

Başka yerde sorun yaşamadık

İzmir’de yaşam mücadelesi veren Afgan sığınmacılar, sadece yağmurdan kaçmak için camiye girmek istediklerini belirterek, “Sadece kadın ve çocukların alınmasını istedik. Almadılar. Şimdi havalar soğudu birçok eşimiz dostumuz geri döndün (kayıtları olduğu şehre) ya da botlarla Yunanistan’a kaçtılar. Biz de kaçacağız. İzmir’de yaşama imkanımız yok. Ben ailemle Kayseri’de, Konya’da ve Kırşehir’de yaşadım ve camilerde de kaldığımız oldu. Oralarda öyle bir sorunla karşılaşmadık. Ancak İzmir’de hiçbir cami bizi içeriye almıyor. Sadece yağmurlu günlerde avluya sığınmamıza izin veriyorlar” diye konuştu. Yusuf Körükmez

Kilisenin yardımını istemiyorlar

Çevredeki duyarlı vatandaşların ve birçok sivil toplum örgütünün yardımıyla yaşam mücadelesi veren Afganlar, bir kiliseden gelen yardımı da kabul etmiyor. Haftada bir gün sığınmacıların yıkanmalarını sağlayan ve yemek veren kilisenin, ayrıca özellikle çocuklara giysi yardımı yaptığını belirten sığınmacılar, “İnancımız gereği kiliseden gelen yardımı kabul etmiyoruz. Ancak birkaç arkadaşın kiliseden yardım aldığı oluyor” ifadelerini kullandı. Soğuklar nedeniyle, artık sokakta kalamadıklarını belirten Afganların birçoğunun kayıtlı olduğu şehre döndüğü, kalanların da 3-4 aile halinde çevredeki kullanılmayan harabe evlere sığındıklarını ve havaların düzelmesiyle yine botlarla Yunanistan’a geçeceklerini söyledi.