Dokuz Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre; Asgari ücretin belirlenmesine sayılı günler kala kamuoyunda 'tek' zam tartışmaları yaşanmaya başladı.  Asgari ücret tespit komisyonunun ilk toplantısı sonrasında tartışmalar iyice alevlendi. Kamuoyunda tek zam yapılmasının daha olumlu olacağını söyleyenler olsa da ekonomistler ve işçi sendikaları temsilcileri asgari ücrete yılda bir kere yapılacak zammın vatandaşı açlık sınırının altına sürükleyeceğini dile getirdi. Konu ile alakalı olarak Dokuz Eylül Gazetesi'ne konuşan Ekonomist Dr. Osman Sirkeci, emekçinin kendi ücretini kendi belirlenmesi gerektiğini söylerken, "Asgari ücret ya da ücretliler piyasada diğer mal ve hizmetlere ne kadar zam geliyorsa aynı oranda zam yapılmalı" diye konuştu. Ekonomist Prof. Dr. Hüsnü Erkan yılda bir zammın insanları açlık sınırının altına iteceğini söylerken, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise "Siz temel gıda ve insanların temel tüketim maddelerindeki enflasyonu artışı düşünmediğiniz ve hiper enflasyona doğru gidilen bir dönemde yılda bir defa yaptığınızda insanları sosyal cinayete mahkum edersiniz, kurban edersiniz" dedi.

'TEK ZAM SOSYAL CİNAYETE KURBAN ETMEKTİR'

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Türkiye'de emekçi sınıfın yüzde 55'inin asgari ücretle çalıştığını hatırlatırken, asgari ücretin memleket meselesi olduğunu vurguladı. Asgari ücrete yılda bir zam yapılmasının asgari ücretle yaşayan insanları derin yoksulluğun içerisine sürükleyeceğinin altını çizen Sarı, "Siz temel gıda ve insanların temel tüketim maddelerindeki enflasyonu artışı düşünmediğiniz ve hiper enflasyona doğru gidilen bir dönemde yılda bir defa yaptığınızda insanları sosyal cinayete mahkum edersiniz, kurban edersiniz" diye belirtti.

memis-sari-1

'YILDA 4 ZAM YAPILMALI'

Asgari ücrete yapılan zammın kısa bir süre içerisinde eridiğine vurgu yapan Sarı, "Bizim görüşümüz asgari ücret yılda 4 defa belirlenmeli. O günün koşullarına ve durumlarına göre iyileştirme yapılarak insanların yaşam standartları hayata geçirilmelidir diye düşünüyoruz" diye söyledi.

TÜRKİYE'DE İKİ ASGARİ ÜCRET VAR

Türkiye'de iki asgari ücretin uygulandığını dile getiren Sarı, "Bir çalışanların asgari ücreti on bir bin dört yüz lira, iki emekçilerin asgari ücreti yedi bin beş yüz lira. Dünyanın hiçbir ülkesinde asgari ücretin altında maaş alan, asgari ücretin altında ücret alan kimse yoktur. Ama Türkiye'de yaklaşık sekiz milyon emekli, sekiz buçuk, pardon yedi buçuk milyon lira emekli maaşı alarak asgari ücretinde ikinci bir asgari ücret olarak hayata geçtiği tek ülkedir. Doğal olarak emeklilerin de ücretlerinin asgari ücret belirlenen asgari ücret düzeyinin yükseltilmesi gerektiğine inanıyoruz" dedi.

TEK ZAM İÇİN İSTİKRAR GEREKİR

Ekonomist Prof. Dr. Hüsnü Erkan, asgari ücrette tek zam yapılması için ekonomik istikrarın gerekliliğine vurgu yaptı. Türkiye'deki enflasyonun öngörülemez olduğuna dikkat çeken Erkan, asgari ücrete en az altı ayda bir zam gelmesi gerektiğinin altını çizerken, "Enflasyonun her şeyi, öngörüyü zorlaştırdığı bir ortamda siz insanları açlığa mahkum etmiş olursunuz" ifadelerini kullandı.

husnu-erkan

ENFLASYON İNSANLARI AÇLIK SINIRININ ALTINA İTİYOR

Türkiye'de insanların enflasyon nedeniyle açlık sınırının altına düştüğünü söyleyen Erkan, enflasyonun makul seviyelerde olduğu durumda yılda tek zammın yapılabileceğini vurguladı. Erkan, "İnsanlar açlığa mahkûm kalmayacak bir ortam olsa bunu diyebilirsiniz. Ama şimdi resmi enflasyon rakamları göre yüzde 60 70 dolayında. Tüketici mallarında, temel mallarda yüzde yüze yakın bir enflasyondan söz ediliyor. Gayri resmi rakamlar yüzde yüz elli zaten. Yani insanları bir yıl beklettiğinizde gerçekten açlıktan sürünme pozisyonunda kalır" diye konuştu.

'RAKAMLARI ZORLAYARAK HER ŞEYİ SÖYLETEBİLİRSİNİZ'

Açıklanan enflasyon oranının, gerçek enflasyon olup olmadığı tartışmasına da değinen Erkan, Rakamları zorlayarak her şeyi söyletebilirsiniz. Nasıl mı? Şimdi bir kere enflasyon hesaplanırken şöyle dedikodular da var piyasada. Yani bu fiyatları tespit ettikleri belli firmalara gidiyorlar. O firmalara telefon edip o günlerde zam yapmaması istendiği falan şeklinde açıklamalar oluyor. Sonra geçenlerde bir başka açıklama duydum. Ne kadar doğru bunlar, Ben teyit etmiş değilim. Ama bütün bunlar inanmayı zorlaştıran şeyler" dedi.

'EMEKÇİLER KENDİ ÜCRETLERİNİ BELİRLEYEBİLMELİ'

Ekonomist Dr. Osman Sirkeci ise Türkiye'de mal ve hizmet üretenlerin ekonomik demokrasi koşullarında kendilerinin belirlemesinin en doğru uygulama olduğunu söylerken, işçilerin kendi emeğinin ücretini belirleyemeyen grup içerisinde olmasına dikkat çekti. Emekçilerin de fiyatını kendi belirlemesi gerektiğini vurgulayan Sirkeci, "Biz istiyoruz ki eskiden bir eşel mobil diye bir sistem konmuştu. Dünyanın bazı ülkelerinde de uygulandı. Eşel mobil eş zamanlı mobil fiyat ayarlaması demek. Asgari ücret ya da ücretliler piyasada diğer mal ve hizmetlere ne kadar zam geliyorsa aynı oranda zam yapılmalı. Bu zam periyotları, şartlara göre yapılmalı. Periyotlar nedir? Üç ayda bir, altı ayda ya da ayda bir. Emekçiler kendi emeklerinin değerini belirleyebilmeli" diye söyledi.

osman-sirkeci

'EMEKÇİ REFAH PAYINDAN DA PAY ALMALI'

Türkiye'de emekçi sınıfının açıklanan büyüme oranlarından da pay alması gerektiğini vurgulayan Sirkeci, "Memurun ve işçinin yaşam standartlarını, yaşama koşullarını koruyan ücret asgari ücrettir.  Türkiye, örnek verelim yüzde 4 büyüdü. Enflasyonu bırak benim buradan payıma ne düşüyor? Ben onu soracağım. Tartışmaları buraya taşımalıyız. Ücretleri bir lira fazla arttırırsak enflasyon yükselir korkusuyla değil, reel büyümeden işte otuz iki milyon çalışan, on altı milyon emekli, kırk sekiz milyon, kırk sekiz milyon emeğiyle geçinen insan olarak ben bu yüzde 4'ten ne alıyorum? Bunu tartışmalıyız" dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ