Hazırlayan / Serdar Çelenk

Geçtiğimiz yıl sonunda dünyada yeni bir turizm örgütü kuruldu. TCWTA Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği. Fikir babası bir Türk ; Hüseyin baraner. Sadece ülkemizde değil, dünyada tanınan bir turizm duayeni. Kırk yıldır tükenmeyen bir enerjiyle dünyanın tozunu attırıyor. Bir bakmışsınız Çin’de, ertesi gün Avrupa’nın bir ülkesinde. Aynı günde iki hatta üç ülke yaptığına ben çok şahit oldum. Bunların hepsi de turizm adına…

TCWTA Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği

Zürich-Gassau Belediye Başkanı Thomas Binder başkanlığında kurulan birlik, dünyadaki kardeş şehirleri olan belediyeleri turizm kurdelesi ile bağlamak üzere kurulmuş. Hemen başlangıçta büyük başarı sağlamışlar. Malezya’nın Langkawi adasında lansmanı yapılan birliğe kısa zamanda beş kıtadan pek çok belediye katılmış.

Birbirlerine kardeş diyecek kadar kendilerini birbirlerine yakın gören şehirlerin turizmde sıkı bir iş birliği yapması kadar da, doğal bir şey olamaz. Öyle değil mi ?

Geçtiğimiz hafta Zürih’te yapılan ikinci toplantıda, çok değişik ülkelerden belediye başkanları çalıştay bir araya geldi. Sadece belediye başkanları değil, diplomatlar, akademisyenler, gazeteciler ve tabii ki turizmciler.

Bu toplantıda özel olarak kardeş şehirlerinin halklarının en hızlı bir şekilde nasıl bir araya getirmenin yöntemleri konuşuldu, sunumlar yapıldı.

Türkiye’den kimler vardı diye hemen aklınıza bir soru gelebilir. Belediye Başkanı olarak sadece Mersin Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz. Bazıları da gelmek istemelerine rağmen seçimler nedeni ile gelemediler. Ama turizmciler oradaydı, İsviçre Turizm Ataşemiz ve Konsolos Muavinimiz.

İzmir’in Kardeş Şehirleri

Gelelim İzmir’e. İzmir’in Büyükşehir ve ilçeler olarak 120 civarında resmi kardeş şehri var.

Konuyu anlatmak için bundan birkaç ay önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan zor da olsa randevu aldık. Duayen turizmci Hüseyin Baraner, Ümit Özgültekin ve ben makamında “Kardeşşehir Turizmi”nin önemini anlatmaya çalıştık. Dış İlişkiler Daire Başkanı Pınar Meriç’in de bulunduğu toplantıda Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği’nin kurulduğunu, İzmir’in de içinde olması gerektiğini anlattık. Sadece anlattık. Sonuç yok. Çünkü bunun için ilgileri yok, enerjileri yok.

Zürih’teki toplantıda gördük ki, yaklaşım pozitif olunca, işler kendiliğinden yürüyor. Önyargılar ortadan kalkıyor. Dünyanın dört köşesinden, birbirini daha önce hiç görmemiş belediye başkanları, akademisyenler, turizmciler kısa zamanda dost oldular. Sadece bu üç günlük toplantı için 17 saat otobüs ve 13 saat uçak yolculuğu ile 30 saatte Zürih’e gelen Perulu belediye başkanı vardı. İzmir’den ise sadece iki buçuk saatte uçakla gidilebiliyor. Ama belediyelerden kimse yoktu.

İzmir turizmde iddialı bir kent. En azından iddiası bu. Büyükşehir Belediyesinin ve tüm ilçe belediyelerinin aktif turizmi bilen bir tek personeli var mı? Yok ! Olamaz mı ? Tabii olur. İşte o zaman “mış” gibi değil, gerçek anlamda turizme katkı koyar. Belediyenin harcadığı paraları da boşa gitmez.

Zürih Belediye Başkanı Thomas-Peter Binder birliğin dönem başkanı. Tüm organizasyon boyunca bizi bir dakika yalnız bırakmadı. Dostça yaklaşımı ve konukseverliği ile bize kendimizi özel hissettirdi. Kah özel sohbetleri, kah küçük jestleri ile hiç yanımızdan ayrılmadı. Mütevazi, önyargısız, dostça… Diğer belediye başkanları da resmiyetten uzak, samimi yaklaşımlarla birbirleri ile dostluklarını ilerlettiler.

İşte kardeşlik böyle bir şey. Adında bile samimiyet ve sıcaklık var. Kardeş şehirler turizm birliği fikrinin önemi de buradan anlaşılabilir. Kardeş şehri olan belediyelerin bir araya gelmesi ile oluşan dostluk yumağı, birbirleri arasındaki çapraz ilişkilerle çığ gibi büyür. Bir kardeş şehirler festivali ile sizin ve bu birlikteki şehirlerin kardeş şehirlerinden on binlerce kişi bir araya gelebilir. Ön yargısız, samimi ve sevgi ile.

Turizmimiz Kardeş Şehirlerle Büyüsün

Buradan tüm belediye başkanlarına çağrıda bulunuyorum. Bu organizasyona katılsınlar. Belediye başkanlarımız gönüllü olarak dostluk köprülerini kursunlar. Biz turizmciler de kafa kafaya verip, işin turizm organizasyonunu yaparız. Bu kadar basit aslında. Burada en büyük teşekkürü turizm duayeni Hüseyin Baraner hak ediyor. Bu hareketin fikir babası olmasının yanında, aynı zamanda beyni de. Dünyayı dolaşarak, belediye başkanlarını ziyaret ederek bu yapıyı kurmuş. Yani mimarı. Kendi olanaklarımız ile katıldığımız Zürih’teki toplantıda Türkiye olarak güçlü temsil edildik. Dile ve turizme hakimiyetimizle kısa zamanda güzel bir iletişim kurduk. Ülkemizi anlattık, üzerimize düşeni yapmaya çalıştık. Kardeş şehirler birbirine zaten dostlukla bağlanmışlar. Niyet iyi yani, ters bir durum yok. Biz turizmciler de bu malzemeden güzel bir yemek yapamaz mıyız ? Tabii ki yaparız. Biraz çaba harcamaya hazırsak. Benim çağrım belediye başkanlarımıza. Burada siyaset konuşulmuyor, parti yok, kişisel çıkarlar yok. Var olan sadece turizm, kardeşlik ve dostluk.

Kardeş kardeş turizme var mısınız ?