Dikili Kültür-Sanat-Bilim-Düşünce ve Emek Festivali kapsamında gerçekleştirilen “Türkiye'de Gazeteci Olmak-Sansür ve Sosyal Medya Yalanları” konulu panelde sansürün yayıldığı vurgulandı.

Haber / Emre DÖKER

Dikili Kültür-Sanat-Bilim-Düşünce ve Emek Festivali, “Türkiye'de Gazeteci Olmak-Sansür ve Sosyal Medya Yalanları” konulu panel gerçekleştirildi. Dikili 04 Kafeterya'daki panele, İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen, CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer katıldı. Panelde konuşan İGC Başkanı Dikmen, “Sansür, 'Siyasal iktidarların sakıncalı buldukları haber yazı, fotoğraf, dergi ve programları önceden inceleyerek bazı bölümlerini, bir kısmını ya da tümünü yasaklanması' diye tanımlanıyor. Aslında sansür medyanın her alanına girdi ve çok farklı yöntemler kullanıyor. Giderek yayılıyor” dedi.

GÖKMEN ULU ELEŞTİRİSİ

15 Temmuz darbe girişiminden bu yana 1 yıl içinde bin 404 basın mensubunun işten çıkarıldığına dikkat çeken Dikmen, “Bir yıl içinde 318 gazeteci gözaltına alındı, 103 basın mensubu tutuklandı, 18 gazeteci hedef gösterildi ve darp edildi. Bu sürede 1 gazeteci hayatını kaybetti. 1 basın mensubunun eli kurşunlandı. 624 sarı basın kartı iptal edildi. 4 yabancı basın mensubu sınır dışı edildi. 147 medya kuruluşu kapatıldı. 177'yi buldu tutuklu gazeteci sayısı. Bunlardan bir tanesi Dikili'nin evladı Sözcü Gazetesi Muhabiri Gökmen Ulu. Hakkında delil dahi olmadan 95 gündür tutuklu. İddianamesi bile hala yazılamadı. Bu durum hepimizi kaygılandırıyor” diye konuştu.
Türkiye'de düşünen, düşleyen insana karşı bir tavır olduğunun altını çizerek, “Bugün Türkiye'de rejim değişikliği tehlikesiyle karşı karşıyayız. Gerçekleri yazamıyorsak, halkın hakkı gasp ediliyor demektir. Bizim bilgi verme, halkın bilgi alma hakkı gasp ediliyor. Bir elin parmağını geçmeyecek kadar gazete kaldı. Diğerlerine gazete ve basın kuruluşu demeye dilimiz varmıyor. Bu da toplumdaki ayrışmayı gözler önüne seriyor. Bu durumdan çıkış için halkımızın özgür basına desteğini artırması gerekiyor” diye konuştu.

ÖZGÜRLÜK KISITLANIYOR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger de, sosyal medyada paylaşılan tüm yazıların dünyada bir merkezde toplandığını ve herkesin profilinin belirlendiğini söyledi. Wikileaks ve Snowden tarafından sızdırılan bilgilerin yayınlanmasına ABD ve İngiliz hükümetlerinin “ajan”lık suçlaması yapamadığına dikkat çeken Aksünger, “En demokratik, en gelişmiş ülke vatandaşının haberi olmadan demokratik özgürlükleri sağlayan ülkedir. Anayasa'nın 20. maddesinde özel hayatın gizliliği esasını devlet güvence altına almış ama fiilen öyle değil. Sosyal medya üzerinde şöyle bir korku yaratılıyor. 'Devlet ile ilgili ya da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili konularda herhangi bir gönderiyi beğenirsen başına bir şey gelir.' Eleştirel meseleler ile özgürlük tanımını birbirine karıştırmış bir Türkiye var. Anayasası hiçbir şey ifade etmiyor. Dünyanın 3'te 2'si akıllı telefon üzerinden birbirinden irtibat kuruyor. Diktatörlüklerin olduğu yerlerde böyle telefon yok, internet zaten yok. Arap ülkelerinin bir kısmından daha geriyiz. O yüzden sosyal medyada bu korkunun temeli önümüzdeki süreçte gençler tarafından yerle bir edilecek. Bütün dünyadaki dijital ağa hakim olmaya çalışıyorlar. Devletler yoldan çıktığı sürece hiçbir kimse güvende değil” dedi.

HABER TUTUKLANMA NEDENİ

“İnsanlar fakirleşmenin dibini gördüklerinde cumhuriyet gibi rejimleri arıyor” diyen Aksünger, “Rahata erdiklerinde ise bunların değerlerini bilmiyorlar. Dünyada virüs yazanlar, antivirüs programı yazanların on fersah önünde gidiyor. Dünya modernleşiyormuş gibi görünüyor ama öyle değil. Dünya daha da zorlaşıyor. Dünyanın bugün en büyük 10 tane şirketinin 8'i teknoloji şirketi. Google ve Youtube'un olduğu grup Türkiye'nin gayri safi milli hasılasından daha fazla kazanıyor. Artık kuralları şirketler koyuyor, devletler koymuyor” diye konuştu.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de, basının özgür olmadığını, baskı altında olduğunu vurguladı. Gazeteci Gökmen Ulu'nun darbe girişiminden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bulunduğu yeri haber yapmasının “haber” olduğunu ancak bundan dolayı cezaevinde bulunmasının ülkenin durumunu gösterdiğini kaydetti. Panelin ardından katılımcılara Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun ve Dikili Belediye Başkan Yardımcısı Avukat Çiğdem Elibol tarafından çiçek takdim edildi.




İkili fotoaltı.Çiğdem Elibol, Misket Dikmen