Antalya’da bir genç kızın TYT sınavına kulağındaki takıyı çıkaramadığı için alınmaması, Türkiye’de sınav güvenliği uygulamaları ve bu uygulamaların insani yönleri üzerine yeniden tartışma başlattı. Olay, YKS gibi hayati öneme sahip sınavlarda uygulanan kuralların katılığı ile adayların yaşadığı stres arasındaki hassas dengeyi gündeme taşıdı.
Güvenlik Kurallarının Katılığı: Gerekli mi, Aşırı mı?
ÖSYM’nin koyduğu kurallar adayların kimlik tespitinde sorun yaşanmaması ve kopya girişimlerinin engellenmesi amacıyla oluşturulmuş durumda. Ancak birçok aday, küpe, kolye, saat gibi küçük aksesuarlar nedeniyle sınavdan men edilme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu olayda olduğu gibi, küçük bir takının çıkarılamaması hayati bir sınav hakkının kaybına neden olabiliyor.
Süre Kısıtlaması ve Kapı Kapanma Zamanı
Kapıların saat 10.00’dan sonra kapanması ve 10.01’de bile gelenlerin içeri alınmaması, kamuoyunda sıkça eleştirilen bir uygulama. Bu kuralın dakikalarla kader belirlemesi, özellikle stres altında olan gençler için ağır bir yük haline geliyor. Takı gibi beklenmedik sorunlar da göz önünde bulundurulduğunda, bu uygulamanın esnekliği ve insanî yönü sorgulanıyor.
Velilerin Rolü ve Destek Arayışı
Olayda dikkat çeken bir diğer yön, velilerin genç kıza yardım etmek için gösterdiği çaba oldu. Ancak tüm desteklere rağmen fiziksel bir engelin aşılamaması sınavın kaçırılmasına neden oldu. Bu durum, sadece öğrencilerin değil, ailelerin de sınavlara duygusal olarak ne kadar yatırım yaptığını gösteriyor.
Alternatif Uygulamalar ve Esneklik İhtiyacı
Benzer sınav sistemlerine sahip ülkelerde, güvenlik kontrol noktalarının daha erken kurulması, aksesuar uyarılarının sınav günü değil daha öncesinden daha etkin bir şekilde yapılması gibi uygulamalar devreye giriyor. Türkiye’de de bu tür olayların tekrar yaşanmaması için bilgilendirme ve esneklik odaklı düzenlemeler düşünülmeli.
Bu olay, sınav güvenliği ile bireysel mağduriyetler arasındaki dengenin ne kadar hassas olduğunu ortaya koydu. Kurallar elbette önemlidir; ancak hayalleri yıllarca bu sınava bağlanmış gençlerin basit bir detayla bu hakkı kaybetmesi, sistemin insani yönünün yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.