İzmir'de, diyalize mahkûm yaşayan eski iş arkadaşı Filiz Doğan Bilgin'e (35) dün gerçekleşen operasyonla böbreğini verip yeni hayatın kapılarını açan 1 çocuk annesi Derya Özdemir (31), ameliyattan çıktı.

Özdemir hastanedeki odasından verdiği mesajda, "Ben gerçekten içimden geleni ve gönlümden ne geçiyorsa onu yaptım. Korkularım vardı tabii ki ama bunu yendim. Türkiye'de kadın cinayetlerinin çok fazla arttığı bu dönemde, inşallah bir nebze de olsa insanların gönlüne, ruhuna ilişmiş olurum. Kadınlar ölmesin" dedi. Arkadaşının böbreğiyle yeni güne uyanan Bilgin ise "O cennete girmeden ben cennete girmek istemiyorum. Bana yaptığının hiçbir şekilde karşılığı yok. Bana yeniden hayat verdi. Kadınlar birbirine destek olsun" ifadelerini kullandı.

https://youtu.be/jn-kpvXcIbk

Bu yıl, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile her yıl mart ayının ikinci perşembe günü kutlanan Dünya Böbrek Günü aynı tarihe rastlarken, İzmir'de bir kadının bir kadın arkadaşına 'hayat hediyesi' vermesi bu iki özel güne damgasını vurdu. Derya Özdemir ve Filiz Doğan Bilgin, 10 yılı aşkın süre İzmir'in Çeşme ilçesinde aynı iş yerinde çalışıp sıkı dost olduktan sonra ailevi nedenlerle farklı kentlerde yaşamaya başladı. Özdemir, her görüşmelerinde, her telefon konuşmalarında aynı sıcaklığı bulduğu arkadaşı Bilgin'den ses seda çıkmayıp görüşmelerin kesilmesi üzerine nedenini sordu. Bilgin'in kendisinden böbrek yetmezliği hastası olduğunu, diyalize bağlı yaşam sürdüğünü sakladığını öğrenen Özdemir, arkadaşını yeniden hayata bağlamak için harekete geçti. Bilgin'in ailesinden uygun verici olmaması üzerine gönüllü aday olan Özdemir, arkadaşının itirazlarına karşın ısrarını sürdürdü. Arkadaşına verici olabileceği belirlenen Bilgin ve Özdemir böbrek nakli operasyonu için dün İzmir Kent Hastanesi'nde ameliyat masasına yattı. İki arkadaş saat 15.00 sıralarında Opr. Dr. Işık Özgü, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok'tan oluşan ekip tarafından ameliyata alındı. Üç saat süren ameliyat sonrasında 5 saat gözetimde kalan Filiz Doğan Bilgin ve Derya Özdemir servise alındı.

Nakil operasyonu Dünya Kadınlar Günü ve Dünya Böbrek Günü arifesine denk gelen iki arkadaş, bugün yeni hayatlarının ilk gününe başlarken, hasta odalarından hem birbirlerine hem tüm kadınlara mesaj gönderdi.

Arkadaşına bağışladığı böbreğiyle can aşısı olan Derya Özdemir, "Düşündüğümden daha kolay geçti. Korkularım vardı ama umduğum gibi değil, çok rahat ve çok başarılı. Kendimi de çok iyi hissediyorum. Arkadaşımla da görüştüm onun da keyfi yerinde ve gayet iyi. Daha da iyi olacağız inşallah. Ben gerçekten içimden geleni ve gönlümden ne geçiyorsa onu yaptım. Korkularım vardı tabii ki ama bunu yendim. Türkiye'de kadın cinayetlerinin çok fazla arttığı bu dönemde, inşallah bir nebze de olsa insanların gönlüne, ruhuna ilişmiş olurum. Kadınlar ölmesin" dedi.

'O CENNETE GİRMEDEN BEN CENNETE GİRMEYECEĞİM'


Ameliyata girmeden önce son kez diyalize girdiğini ve ameliyattan sonra bambaşka bir hayata uyandığını anlatan Filiz Doğan Bilgin de kendini çok iyi hissettiğini, arkadaşı sayesinde yeninden doğduğunu söyledi. Arkadaşının yaptığı bu iyiliğin hiçbir şekilde karşılığının olmadığını belirten Bilgin, "Binlerce kez şükürler olsun. O cennete girmeden ben cennete girmek istemiyorum. Bana yaptığının hiçbir şekilde karşılığı yok. Bana yeniden hayat verdi. Kadınlar birbirine destek olsun. Gerçekten bir can veriyorsunuz. Bunu en iyi kadınların anladığını düşünüyorum. Daha merhametli ve daha duyarlılar. Lütfen çevrenizdeki benim gibi olan hastaları yok saymayın. Gerçekten korkulacak bir şey değil ve hiçbir riski yok. O yüzden birbirimize yardımcı olalım. Bedenen, dille ya da bu şekilde organ nakliyle birbirimize destek olalım. Ben çok mutluyum, çok iyiyim, binlerce kez şükürler olsun. Arkadaşım seni çok seviyorum" diye konuştu.

DOKTORLARI DA KADIN


İzmir Kent Hastanesi'nin böbrek nakli ekibinden Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok da şöyle konuştu: "Çok şükür iyiler, alıcımız da vericimiz de gayet sağlıklı. Böbrekleri de gayet güzel çalışıyor. Başarılı bir operasyon geçirdik, inşallah devamında da böyle sürdüreceğiz. Genel gözlemimiz, kadınların çok daha fedakâr olduğu. Erkek ve kadınların hastalanma oranları benzer olsa da genellikle vericilerimizin çoğunun kadınlardan çıktığını söylemek lazım. Hele ki kadın doktor olarak böyle bir kadın dayanışması görmek çok gurur verici."