Urla ilçesinde yaşayan, bir otelde sezonluk çalışan emekli Tarık ve ev kadını Özlem Serin, işitme engelliler okulunda tanıştı. 2002 yılında dünyaya gelen kızları Deniz, büyüyüp işaret dili öğrenince sıkıntı yaşadıkları her konuda onlara destek oldu. Anne ve babasını isleyerek işaret dilini öğrenen Deniz Serin, otobüste, markette, hastanede ve diğer sosyal ortamlarda onların dili ve kulağı oldu. Deniz, ailesinin yerine fatura hesaplamaları yapıp, market alışverişlerinde, telefon konuşmalarında yardım ederek, hayatlarını kolaylaştırıyor. İşaret dilini çevresindekilere de öğreten Deniz, engellilere yönelik etkinliklerde gönüllü görev alıyor.

İşitme engelliler için toplu taşıma araçlarında yeterli imkanın bulunmadığına ve herkesin işaret dili öğrenmesi gerektiğine vurgu yapan Derin Serin, "Ben işaret dilini ailemden öğrendim. Doğduğumdan itibaren ailemle beden dili ile iletişim kuruyorum. Onlara çevirmenlik yapıyorum. Küçükken şarkıları işaret diline çeviriyordum. Her kelimenin karşılığı olmadığı için hep eş anlamlılarını söyleyerek anlaşıyoruz. Mesajlaşırken zorlanıyoruz, fotoğraf atıyoruz birbirimize sürekli. İleride işaret dili ile ilgili bir belge alıp, böyle bir meslek yapmayı düşünüyorum" dedi.

Ailesinin gurur kaynağı

Babasının aktif olarak iş hayatında bulunmaktan dolayı işitme engeli sorununu kendisinin halledebildiğini, ancak dışarı pek çıkmayan annesinin kaybolma korkusu yaşadığını belirten Serin, "Annem tek başına dışarı çıkma konusunda kendine güvenemiyor. Yanlış bir şey yapma, kaybolma korkusu var. Toplu taşım araçlarında da çok zorlanıyoruz. Urla’daki dolmuşların çoğu anne ve babamı tanıyor. Fakat bilmedikleri bir yerde inmek istediklerini belirtmekte zorlanıyorlar. İnsanlarla iletişimde yanlış anlaşılmalar yaşanıyor. Alışverişte anlaşmazlıklar yaşanıyor. Hastaneye gitmesi gereken dolmuşa bindiklerinde, şoför ‘Hastaneye giden var mı?’ diye sorduğunda duymuyorlar ve durağı kaçırıyorlar. Mutlaka bir sıkıntı çıkıyor. Ben onlara elimden geldiği kadar destek olmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.

Kadına karşı şiddet temalı kısa filmle türkiye ikincisi oldular

Urla Anadolu Lisesi'nde okuyan Deniz Serin, kadına karşı şiddete dikkat çekmek amacıyla, öğrencilerin Türkiye’de öldürülen 10 kadını canlandırdıkları ‘Can Kırıkları’ adlı kısa film çektiklerini, Kütahya Tavşanlı Ahmet Ulucay Bilim ve Sanat Merkezi'nin yaptığı yarışmada Türkiye ikincisi olduklarını belirtti. Deniz Serin, "Kısa filmde öldürülen kadınlara mutlu sonlar yazdık ve bu kadınların hayatlarına devam ettikleri takdirde neler yaşayacağı anlattık. Bu kısa filmi aileme işaret diline çevirdim. Benimle çok gurur duydular. Filmi izletirken, arka fonda çalan müziği duyamıyorlardı. Filmi izletirken ben onlara konuşulanları anlattım. Filmde onlardan esinlenerek koyduğum işitme engelli bir karakter vardı, sürekli başa sarıp onu izlemeleri beni çok etkiledi" dedi.

‘Onların sevgisi engel tanımıyor’

Kızı Özlem’in 6 aylıkken kömürden zehirlendikten sonra işitmemeye başladığını anlatan babası Abdülkerim Gülbay (79), "Deniz’le gurur duyuyorum. Damadım ve kızım da birlikte çok mutlu. Birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlar, onların sevgisi engel tanımıyor. Deniz annesi ve babasının söylemek istediği her şeyi anında anlıyor. Onlar farklı bir şekilde iletişim kuruyorlar" diye konuştu.

Deniz’in yakın arkadaşı Burçin Duygu (17) ise, "Aile olarak birbirlerine çok bağlılar ve çok mutlular. Böyle bir aile görmedim. Engel tanımıyorlar. Ben işaret dili bilmiyorum ama Özlem Teyze ile beden diliyle anlaşıyoruz. Ağız hareketlerimden anlıyor" şeklinde konuştu.