Tarım arazilerinin inşaat çalışmalarını açılmasın tarımı bitirdiğini vurgulayan Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan "Şu anda 500-600 dönüme düştü. Oysa ben göreve geldiğimde, 6 yıl önce, bu alan 1200 dönümdü. Bu gerilemenin temel nedeni, tarım arazilerinin inşaata açılması. Tarım alanları elden gidiyor, başka bir nedeni yok. Tabii bir yandan da girdi maliyetleri çok yüksek, üretici para kazanamıyor, gençler tarımdan uzaklaşıyor. Tarımda ortalama yaş 56-60. Gençleri tarlaya çekemiyoruz. Bu kuşak da gidince üretim yapacak kimse kalmayacak. Ben hep söylüyorum: Üretici olmazsa üretim tehlikeye girer"dedi
Tarım Holdinglerle Yapılmaz
Uslucan , bazıları bu boşluğu şirketler doldurur diye düşünüyor ama hayır, bu mümkün değil. Bir dönem bir bakan “holdinglerle bu işi çözeceğim” dedi ama dünyanın hiçbir yerinde tarım holdinglerle yürümez. Tarım aile işletmesidir. Holdinglerle olmaz. Bunu sonradan onlar da anladı. Sonuçta ülkeyi ithalata mahkûm ettiler. Samanı bile ithal ediyoruz artık. Yanlış politikaların sonucu bu. Urla gibi tarım açısından hâlâ verimli topraklara sahip bir yerin böyle bir sürece girmesi çok yazık. Göç etkisi mi var denebilir ama esas sorun bu değil. Urla'yı özellikle Enginar Festivali'nden sonra çok tanıttık. İzmir’e yakın, yaşam kolay. İnsanlar keşfetti. Pandemiyle birlikte bu süreç daha da hızlandı. Şimdi Urla’da çiftçi sayısı da düştü. Pandemide biraz artar gibi oldu ama çoğu çiftçilik yapmıyor. Elektrik, su gibi hizmetlerden yararlanmak için çiftçi gibi kayıt yaptırıyorlar. Yatırım amaçlı arazi alıp, tarım yapmayan bu insanlar yüzünden üretici sayısı yanıltıcı şekilde artıyor. Gerçek çiftçi sayısı düşüyor. Bir zamanlar Urla’da 300-400 dönüm arazi kiralayabiliyorduk, şimdi 20-30 dönüm zor bulunuyor. Çünkü zenginler tarım arazisini alıyor ama ekmiyor. Kiraya bile vermiyorlar. Bu da ciddi bir sorun. En verimli bölgemiz olan ova bile artık bina dolmaya başladı. Gidin bakın, altyapı olmayan yerlere bile villalar yapılıyor. Eski altyapı çalışmıyor, arıtma yok, yağışlı bir yıl olsa sel olur"dedi
Urla'da Manavlar Halden Alıyor
Urla'da hâlâ her şey yetişiyor ama üretici azalınca manavlar da halden alıyor. Belediyemiz üretici pazarını kurdu, 60-70 aile üretim yapıyor ve satıyor ama yeterli değil. Urla’nın toprağında yetişen ürünlerin aroması eşsizdir, başka yerde bulunmaz.
Yapılaşma büyük tehdit ama hâlâ kurtarabileceğimiz topraklarımız var. Bunun yolu, tarımı cazip hâle getirmekten geçiyor. Agroturizm ve gastronomiyle tarımı birleştirip hem üretimi hem turizmi geliştirebiliriz. Bu Urla’nın kurtuluş yolu. Ama henüz somut adım atılamadı. Devletin ciddi teşvikler vermesi gerekiyor. Eskiden teşvikler arttığında, üretici sayısı da artardı. Devlet isterse bu dönüşümü yapabilir. Ama miras sorunları da büyük engel. Yerler bölünemeyince ya da paylaşılamayınca satılıyor. Mirasçılar tarım yapamayınca araziler elden çıkıyor. Hele tarım arazisi yanında 30 milyonluk villa varsa, kimse tarlayı işlemez"dedi
Uslucan, Urla gibi özel bölgeler için bölgesel yasalar gerektiğini belirterek "Miras, yapılaşma ve tarım için bölgeye özgü düzenlemeler yapılmalı. Çünkü verimli topraklarımız hızla kaybediliyor. Tarımda üretimle birlikte turizmi de desteklemeliyiz. Urla’nın doğal ürünleriyle gastronomi turizmini birleştirirsek hem üretici kazanır, hem bölge. Bu topraklar üç mahsul verir. Ama biz bu verimli toprakları betonla örtüyoruz. Eldekileri bile kaybetmemek için acil önlem gerekiyor"dedi.