Ümit Özdağ, 3 Mart 1961'de, Türkiye'ye binlerce kilometre uzakta, Japonya'nın başkenti Tokyo'da dünyaya gözlerini açtı. Bu sıra dışı doğum yerinin ardında, Türkiye'nin çalkantılı bir siyasi dönemi yatıyordu. Babası Kurmay Yüzbaşı Muzaffer Özdağ, 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesinden sonra kurulan Milli Birlik Komitesi'nin (MBK) en genç üyelerinden biriydi. Ancak komite içinde yaşanan fikir ayrılıkları sonucu Alparslan Türkeş ile birlikte hareket eden ve "Ondörtler" olarak bilinen grup tasfiye edildi ve üyeleri yurt dışına bir nevi sürgüne gönderildi. Muzaffer Özdağ'a da askeri müşavir olarak Tokyo yolu görünmüştü.
Ümit Özdağ, annesi, MHP'nin ilk kadın kolları başkanı olan Gönül Özdağ ve babasıyla birlikte iki yıl Japonya'da yaşadıktan sonra aile 1963'te Türkiye'ye döndü. Çocukluk ve ilk gençlik yılları Ankara'da geçen Özdağ, ilk ve orta öğrenimini TED Ankara Koleji'nde tamamladı. Siyasete olan ilgisi bu yıllarda başladı ve henüz lise öğrencisiyken Ülkü Ocakları'nda faaliyet göstermeye başladı. Bu faaliyetleri nedeniyle lise son sınıftayken okuldan uzaklaştırıldı ve lise diplomasını Ankara Aktepe Lisesi'nden alabildi.
Akademik kariyer: Profesörlüğe uzanan yol
Lise eğitiminin ardından yükseköğrenim için Almanya'ya giden Ümit Özdağ, Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi'nde siyasal bilgiler, felsefe ve iktisat alanlarında lisans eğitimi aldı. Türkiye'ye döndükten sonra akademik kariyerine Gazi Üniversitesi'nde devam etti. Burada, "Türkiye'de Planlı Kalkınma ve Devlet Planlama Teşkilatı" üzerine yüksek lisansını tamamladı. 1986 yılında aynı üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı.
Akademik çalışmalarını ordu-siyaset ilişkileri, terörle mücadele ve güvenlik politikaları üzerine yoğunlaştıran Özdağ, 1990'da "Atatürk ve İnönü Döneminde Ordu-Siyaset İlişkileri" başlıklı teziyle siyaset bilimi doktoru oldu. 1993 yılında ise "Menderes Döneminde Ordu-Siyaset İlişkileri ve 27 Mayıs Askerî Hareketi" teziyle doçent unvanını aldı. 2001 yılında profesör olan Özdağ, akademik hayatı boyunca çok sayıda kitap ve makale kaleme aldı. 1999 yılında Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (ASAM), 2005'te ise 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü'nün kurucuları arasında yer alarak stratejik araştırmalar alanında önemli çalışmalara imza attı.
Siyasete giriş ve MHP'deki fırtınalı yıllar
Akademik çalışmalarının yanı sıra siyasete olan ilgisini hiç kaybetmeyen Ümit Özdağ, aktif siyasete Milliyetçi Hareket Partisi'nde (MHP) adım attı. 2006 yılında yapılan MHP kongresinde Devlet Bahçeli'ye karşı genel başkanlığa adaylığını açıkladı ancak kongreye günler kala partiden ihraç edilerek adaylığı engellendi. 2010 yılında mahkeme kararıyla partiye geri dönen Özdağ, 2015 seçimlerinde MHP'den Gaziantep milletvekili seçilerek Meclis'e girdi ve genel başkan yardımcılığı görevine getirildi.
Ancak parti yönetimiyle olan anlaşmazlıkları devam etti. Parti içi demokrasi talebiyle olağanüstü kongre yapılmasını isteyen muhalif kanatta yer aldı ve 2016'da genel başkan yardımcılığından istifa ederek yeniden MHP genel başkanlığına aday olduğunu duyurdu. Bu hamlesi, MHP ile yollarının kesin olarak ayrılmasına neden oldu ve aynı yılın kasım ayında partiden ikinci kez ihraç edildi.
İYİ Parti kuruculuğundan Zafer Partisi liderliğine
MHP'den ihraç edilmesinin ardından Ümit Özdağ, Meral Akşener liderliğinde kurulan İYİ Parti'nin kurucuları arasında yer aldı ve partinin stratejiden sorumlu genel başkan yardımcısı oldu. 2018 genel seçimlerinde İYİ Parti'den İstanbul milletvekili seçildi. Ancak İYİ Parti içindeki serüveni de uzun sürmedi. Parti yönetimiyle, özellikle CHP ile yapılan ittifak ve partinin politik çizgisi konusunda yaşadığı derin görüş ayrılıkları nedeniyle sert tartışmalar yaşadı. Bu tartışmaların sonucunda 2020 yılında İYİ Parti'den de ihraç edildi. Mahkeme kararıyla partiye dönse de, kısa bir süre sonra 4 Mart 2021'de kendi isteğiyle istifa ederek yeni bir yola çıkacağının sinyallerini verdi.
Zafer Partisi'nin doğuşu ve sığınmacı politikaları
İstifasının ardından "Ayyıldız Hareketi"ni başlatan Ümit Özdağ, 26 Ağustos 2021'de Zafer Partisi'ni kurarak genel başkanlık koltuğuna oturdu. Zafer Partisi, kuruluşundan itibaren özellikle Türkiye'deki sığınmacı ve kaçak göçmenler konusundaki sert ve net politikalarıyla gündeme geldi. Özdağ, hükümetin göç politikalarını "stratejik bir istila" olarak nitelendirerek ağır bir dille eleştirdi ve tüm sığınmacıların ülkelerine geri gönderileceğini vaat etti. Bu söylem, toplumun bir kesiminde geniş yankı bulurken, bir başka kesim tarafından ise "ırkçılık" ve "nefret söylemi" olarak eleştirildi. Partisi, sığınmacı karşıtı politikaları merkeze alarak Türk siyasetinde kendine özgü bir yer edindi.