EMEĞİN SESİ

TÜVTÜRK’te ipler koptu: İşçiler “grev kırıcılığına” karşı kontak kapatıyor

İstanbul genelindeki araç muayene istasyonlarında tansiyon yükseldi. Nakliyat-İş Sendikası bünyesinde örgütlenen TÜVTÜRK çalışanları, işverenin sendikal hakları engellemeye yönelik hamleleri ve “grev kırıcılığı” iddiaları nedeniyle bugün grev kararı aldı. Sendika Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Çalışma Bakanlığı’nı verileri sızdırmakla suçlarken, araç muayene ücretlerinden elde edilen devasa kârın işçiye yansıtılmadığını vurguladı.

Abone Ol

Araç muayene sektörünün tekel konumundaki devi TÜVTÜRK ile çalışanlar arasındaki kriz, bugün itibarıyla sokağa taşındı. Grev kararının arkasındaki en çarpıcı iddia ise kişisel verilerin korunması ve sendikal örgütlenme özgürlüğüyle ilgili. İstanbul Esenyurt Araç Muayene İstasyonu önünde süreci kamuoyuna duyuran Nakliyat-İş Sendikası, işverenin sendikalı işçileri tek tek tespit ederek baskı uyguladığını öne sürdü.Sendika yönetimi, e-Devlet kapısı üzerinden yapılan ve teorik olarak sadece bakanlık ile sendikanın erişimine açık olması gereken üyelik bilgilerinin işverenin eline geçtiğini iddia etti. Yapılan açıklamada, “İşveren, kaç üyemiz olduğunu ve kimlerin sendikalı olduğunu anlık olarak biliyor. Bu bilgi akışı ancak içeriden bir sızıntıyla mümkün. Devletin koruması gereken bilgiler, işçiye karşı bir baskı aracı olarak kullanılıyor” ifadelerine yer verildi. Bu durumun anayasal bir hak olan örgütlenme özgürlüğünü fiilen ortadan kaldırmaya yönelik planlı bir strateji olduğu savunuldu.

Patron 27 gün kendine, 3 gün işçiye çalıştırıyor

Grev kararının ekonomik boyutuna dair veriler ise sektördeki gelir adaletsizliğini gözler önüne serdi. Sendika tarafından yapılan maliyet analizine göre, bir aracın muayenesinden alınan yaklaşık 3 bin liralık ücret, devasa bir kâr marjı yaratıyor. İşçilerin emeklerinin karşılığını alamadığını belirten sendika temsilcileri, çarpıcı bir hesaplamayı kamuoyuyla paylaştı.Buna göre bir TÜVTÜRK işçisi, ayda sadece 3 gün çalışarak kendi maaşının maliyetini çıkarıyor. Geriye kalan 27 günlük mesai ise tamamen işverenin kâr hanesine yazılıyor. Sendika, bu durumu “açık bir artı değer sömürüsü” olarak nitelendirirken, işverenin grev kapıya dayanınca taktik değiştirdiğini belirtti. Daha önce maliyetleri düşürmek için ikramiyeleri dahi kesen yönetimin, grev riski doğunca işçileri bölmek adına yüksek zam vaatlerinde bulunmaya başladığı, bir yandan da baskı ve tehditlerle süreci yönetmeye çalıştığı ifade edildi.

İstasyonlara “Grev Var” pankartı asılıyor

İstanbul’daki 750’yi aşkın çalışanı ilgilendiren süreçte beklenen gün geldi. Nakliyat-İş, bugün sabah 08.00 itibarıyla İstanbul genelindeki tüm istasyonlarda iş bırakma eylemini başlattı. İstasyon girişlerine asılan “Bu işyerinde grev var” pankartları, hizmetin durduğunun en somut göstergesi oldu.Eylem planı kapsamında sendika yönetimi, gün içinde Haraççı ve Kurtköy Araç Muayene İstasyonları önünde kitlesel basın açıklamaları düzenleyerek sesini duyurmaya devam edecek. Grev süresince vatandaşlara da çağrıda bulunan işçiler, araç sahiplerinden randevularını ertelemelerini ve bu hak mücadelesine destek vermelerini istedi. Grevin ne kadar süreceği ve işverenin bu hamleye nasıl karşılık vereceği ise merak konusu.