Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ekim ayına ilişkin açıkladığı iş gücü istatistikleri, işsizliğin geniş tanımlı ölçümünde kayda değer bir artış yaşandığını ortaya koydu. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerin birlikte değerlendirildiği atıl işgücü oranı, ekimde bir önceki aya göre 1,1 puan yükselerek yüzde 29,6’ya ulaştı. Bu oran, Türkiye’de istihdam piyasasının görünenden çok daha baskı altında olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Resmî işsiz sayısında ise gerileme kaydedildi. TÜİK verilerine göre 15 yaş ve üzerindeki işsiz sayısı ekimde 27 bin kişi azalarak 3 milyon 33 bine düştü. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı ise yüzde 8,5 olarak ölçüldü. Erkeklerde işsizlik yüzde 7 olurken kadınlarda bu oran yüzde 11,3 seviyesinde gerçekleşti.
Genç işsizlikte yeniden yükseliş
İşgücü piyasasındaki en kritik göstergelerden biri olan genç işsizlik, ekim ayında yeniden artışa geçti. TÜİK verilerine göre 15–24 yaş aralığını kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,6 puan artarak yüzde 15,6’ya yükseldi. Bu yaş grubunda işsizliğin cinsiyete göre dağılımı ise dikkat çekici:
-
Erkeklerde genç işsizlik yüzde 12,9,
-
Kadınlarda ise yüzde 20,6 seviyesinde gerçekleşti.
Uzmanlara göre gençlerdeki bu artış, eğitimden istihdama geçiş sürecindeki yapısal sorunların sürdüğünü ve gençlerin işgücü piyasasına katılımında kırılganlığın devam ettiğini gösteriyor.
Çalışma saatleri azaldı, istihdam baskısı arttı
İstihdam edilen ve referans döneminde işbaşında olanların haftalık ortalama fiili çalışma süresi, ekimde bir önceki aya göre 0,7 saat düşerek 42,2 saate geriledi. Fiili çalışma süresindeki düşüş, işgücü piyasasında kapasite kullanımının zayıfladığını ve ekonomik yavaşlamanın istihdam üzerindeki baskıyı artırdığını gösteren önemli sinyallerden biri olarak değerlendiriliyor.
Geniş tanımlı işsizlik oranları dikkat çekiyor
TÜİK verileri, işgücüne dahil olmayan ama çalışmaya hazır olan kesimleri de içeren geniş tanımlı göstergelerde de yüksek seviyelerin korunduğunu ortaya koydu.
-
Zamana bağlı eksik istihdam + işsizlerin birleşik oranı: yüzde 20
-
İşsiz + potansiyel işgücünün birleşik oranı: yüzde 19,5
Bu tablo, kayıtlı işsiz sayısındaki düşüşe rağmen işgücüne katılamayan veya çalışma saatleri yeterli olmayan milyonlarca kişinin istihdam piyasasında baskı oluşturmaya devam ettiğini gösteriyor.



