Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), piyasaların ve vatandaşların nefesini tutarak beklediği Eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan rapora göre, enflasyon aylık bazda yüzde 3,23'lük bir artış gösterdi. Yıllık enflasyon ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 33,29 olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemindeki yüksek oranlar nedeniyle devreye giren "baz etkisi", yıllık rakamın matematiksel olarak daha düşük görünmesini sağlasa da, aylık bazdaki artışların devam etmesi, hayat pahalılığının sürdüğünü gösteriyor. On iki aylık ortalamalara göre artışın yüzde 38,36 seviyesinde olması, son bir yıldır fiyatlar genel düzeyindeki istikrarlı yükselişin bir başka kanıtı oldu.

Harcamaların şampiyonu yine gıda ve konut

TÜİK verilerinin detaylarına inildiğinde, vatandaşın bütçesini en çok zorlayan kalemlerin başında yine gıda ve konut geldiği görüldü. Tüketici sepetinde en yüksek ağırlığa sahip olan gıda ve alkolsüz içecekler grubunda sadece bir ayda yüzde 4,62'lik dev bir artış yaşandı. Bu oran, mutfak harcamalarının Eylül ayında da aile bütçelerini ne denli sarstığını net bir şekilde ortaya koydu. Yıllık bazda ise gıdadaki artış yüzde 36,06 oldu. Enflasyonun bir diğer ateşleyici gücü olan konut harcamaları ise aylık yüzde 2,56, yıllık bazda ise yüzde 51,36'lık bir artışla zirvedeki yerini korudu. Okulların açıldığı Eylül ayına özgü olarak, eğitim hizmetlerindeki aylık yüzde 17,90'lık fahiş artış da dikkat çeken bir diğer önemli kalem olarak kayıtlara geçti. Ulaştırma harcamalarındaki aylık yüzde 2,81'lik artış ise akaryakıt ve toplu taşıma maliyetlerinin etkisini yansıttı.

Çekirdek enflasyon yapışkanlığını sürdürüyor

Ekonomistler tarafından para politikasının etkinliğini ölçmek için yakından takip edilen çekirdek enflasyon göstergeleri de fiyat artışlarındaki katılığı teyit etti. İşlenmemiş gıda, enerji, alkollü içkiler, tütün ve altın gibi oynaklığı yüksek ürünlerin dışarıda bırakılmasıyla hesaplanan Özel Kapsamlı TÜFE Göstergesi (B), aylık bazda yüzde 3,34, yıllık bazda ise yüzde 32,86 oranında arttı. Bu veriler, ekonomideki temel fiyat baskılarının ve talep yönlü enflasyonist eğilimin gücünü koruduğunu gösteriyor. Manşet enflasyondaki baz etkisine rağmen çekirdek göstergelerin yüksek seyretmesi, enflasyon ile mücadelenin önümüzdeki dönemde de ekonomi yönetiminin en önemli gündem maddesi olmaya devam edeceğine işaret ediyor.

Ekim 2025’te faizsiz kredi veren bankalar belli oldu!
Ekim 2025’te faizsiz kredi veren bankalar belli oldu!
İçeriği Görüntüle

Resmi ve bağımsız veri arasında uçurum var

TÜİK'in resmi verileri açıklamasıyla birlikte, gözler bir kez daha bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) verileriyle olan farka çevrildi. ENAG, Eylül ayı enflasyonunu aylık yüzde 3,79, yıllık ise yüzde 63,23 olarak hesaplamıştı. TÜİK'in açıkladığı aylık yüzde 3,23 ve yıllık yüzde 33,29'luk oranlarla karşılaştırıldığında, iki kurumun verileri arasında özellikle yıllık bazda yaklaşık 30 puanlık dev bir makas olduğu görülüyor. Bu durum, kamuoyunda "hissedilen enflasyon" ile "resmi enflasyon" arasındaki farka dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Milyonlarca çalışanın ve emeklinin maaş zammından kira artış oranlarına kadar pek çok alanı doğrudan etkileyen resmi veriler ile vatandaşın çarşı-pazardaki deneyimi arasındaki bu fark, ekonomi verilerine yönelik güven tartışmalarını da beraberinde getiriyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ