ABD Başkanı Donald Trump, Cuma günü Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Rusya Devlet Başkanı Dmitry Medvedev’in açıklamalarına yanıt olarak iki nükleer denizaltının stratejik bölgelere konuşlandırılması emrini verdiğini duyurdu.
Trump bu duyuruyu Truth Social platformu üzerinden yaptı. Medvedev’in son açıklamalarını "oldukça kışkırtıcı" olarak nitelendirdi.
Trump paylaşımında şöyle dedi: "Bu aptalca ve kışkırtıcı açıklamalar sadece lafta kalmazsa diye iki Nükleer Denizaltının uygun bölgelere konuşlandırılması emrini verdim."
ABD Başkanı, uluslararası ilişkilerde dikkatli iletişimin önemini vurguladı. "Sözler çok önemlidir ve sıklıkla istenmeyen sonuçlara yol açabilir" ifadesini kullandı. Trump açıklamasını "Umarım bu durum o örneklerden biri olmaz" diyerek sonlandırdı.
TÜRKİYE’DEN İZİN ALMASI GEREKİYOR
Trump eğer bu denizaltıları Karadeniz’e konuşlandırmak isterse Montrö Boğazlar Anlaşması gereği Türkiye’den izin almak zorunda kalacak. Türkiye, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne göre barış zamanında yabancı savaş gemilerinin Çanakkale ve İstanbul Boğazları'ndan (Türk Boğazları) geçişini düzenleyen tam yetkiye sahip. Anlaşmanın ana hükümleri şunları içeriyor: Barış Zamanında Geçiş: Ticaret gemileri, bayrağına bakılmaksızın Boğazlar'dan serbestçe geçebilir. Savaş gemileri için ise bazı kısıtlamalar mevcuttur.
Savaş Gemilerinin Tonaj ve Kalış Süresi Kısıtlamaları: Karadeniz'e kıyısı olmayan devletlerin savaş gemileri için belirli tonaj sınırlamaları ve Karadeniz'de kalış süreleri (genellikle 21 gün) vardır. Türkiye'nin Güvenliği: Türkiye savaşan bir devletse veya kendini yakın savaş tehlikesinde görürse, Boğazlar'dan geçişi tamamen kontrol etme hakkına sahiptir. Bu durumda, ABD'nin nükleer denizaltılarını Karadeniz'e konuşlandırma kararı, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin belirlediği kurallar çerçevesinde Türkiye'nin onayı olmaksızın mümkün değil. Türkiye'nin bu konudaki tutumu, bölgesel güvenlik ve uluslararası hukukun bir parçası olarak büyük önem taşıyacak.