Türkiye'de yaklaşık 25 milyon araç sahibinin, her yıl yenilemek zorunda olduğu zorunlu trafik sigortasında, yıllardır devam eden ve sürücüler arasında büyük bir adaletsizliğe neden olan bir uygulama, nihayet tarihe karışıyor. Mevcut sistemde, bir sürücü yeni bir araç satın aldığında, daha önceki sürücülük geçmişine, kaza yapıp yapmadığına veya "hasarsızlık indirimi" basamağının ne olduğuna bakılmaksızın, trafik sigortası poliçesi, standart olarak 4. basamaktan başlatılıyordu. Bu durum, son derece çarpık ve adaletsiz sonuçlar doğuruyordu.
Örneğin, yıllardır hiç kaza yapmamış, bu nedenle de en üst basamak olan 8. basamakta yer alan ve en yüksek hasarsızlık indiriminden (%50'ye varan) faydalanan "iyi" bir sürücü, yeni bir araba aldığında, tüm bu kazanılmış hakkını kaybediyor ve 4. basamaktan, yani daha yüksek bir prim ödeyerek sigortaya başlamak zorunda kalıyordu. Tam tersi bir şekilde, sürekli kaza yapan, bu nedenle de en alt basamak olan 1. basamakta yer alan ve en yüksek zamlı primi (%150'ye varan) ödeyen "riskli" bir sürücü ise, yeni bir araba aldığında, adeta "temiz bir sayfa açarak", 4. basamağa yükseliyor ve daha düşük bir prim ödeyerek sistem tarafından ödüllendirilmiş oluyordu. Bu "cezalandırıcı" ve "ödüllendirici" döngü, sürücüler arasında büyük bir tepkiye neden oluyor ve sistemin hakkaniyetini sorgulatıyordu.
Yeni dönem: herkes kendi basamağını koruyacak
İşte bu adaletsizliğe son vermek için harekete geçen Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), yayımladığı yeni bir genelgeyle, zorunlu trafik sigortası sisteminde devrim niteliğinde bir değişikliğe imza attı. 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacak olan yeni düzenlemeyle birlikte, artık sürücüler, yeni bir araç satın aldıklarında, mevcut hasarsızlık indirimi basamaklarını kaybetmeyecekler. Yani, sürücünün sicili, artık araca değil, doğrudan sürücünün kendisine bağlı olacak.
Bu ne anlama geliyor?
-
İyi Sürücüye Ödül: Yeni düzenlemeyle birlikte, 8. basamakta yer alan ve hiç kazası olmayan bir sürücü, yeni bir araç aldığında, yine 8. basamaktan sigortasını yaptırabilecek ve en yüksek indirim oranından faydalanmaya devam edecek. Bu, iyi sürücülerin, yıllardır kazandıkları haklarının korunması anlamına geliyor.
-
Riskli Sürücüye Takip: Aynı şekilde, 1. basamakta yer alan ve kaza geçmişi kabarık olan "riskli" bir sürücü, yeni bir araç aldığında, artık 4. basamağa yükselerek "temize çıkamayacak". Bu sürücü, yine 1. basamaktan, yani en yüksek sürprimli tarifeden sigorta yaptırmak zorunda kalacak. Bu da, riskli sürücülerin, yarattıkları riske uygun bir prim ödemeye devam etmelerini sağlayarak, sistemde adaleti tesis edecek.
Bu yeni uygulama, "herkes hak ettiği primi ödesin" anlayışını temel alarak, sürücü davranışlarını daha adil bir şekilde fiyatlandıran, daha şeffaf ve daha öngörülebilir bir sistemin kapılarını aralıyor.
Erken yenilemede kaza yapanın basamağı düşecek
SEDDK'nın getirdiği bir diğer önemli değişiklik ise, "erken poliçe yenileme" işlemlerine ilişkin oldu. Mevcut sistemde, bazı sürücüler, poliçe bitim tarihinden önce, örneğin bir ay kala, yeni poliçelerini yaptırıyorlardı. Bu bir aylık "eski poliçe" döneminde bir kaza yapsalar bile, yeni poliçeleri çoktan düzenlendiği için, bu kaza, hasarsızlık basamaklarını etkilemiyordu. Bu durum, sistemde bir "boşluk" yaratıyor ve bazı sürücülerin, yaptıkları kazanın sonuçlarından, bir sonraki yıl için kaçınmalarına olanak tanıyordu.
Yeni genelge, bu boşluğu da kapatıyor. Yeni kurala göre, bir sürücü, poliçesini süresi dolmadan ne kadar erken yenilerse yenilesin, eski poliçenin bitiş tarihi ile yeni poliçenin başlangıç tarihi arasındaki dönemde bir kazaya karışırsa, bu kaza, yeni poliçenin basamağını doğrudan etkileyecek. Yani, erken yenileme yapılmış olsa bile, o arada yapılan kaza, sürücünün hasarsızlık basamağının, bir sonraki dönem için bir kademe düşürülmesine neden olacak. Bu değişiklik, sistemin daha adil işlemesini ve sürücülerin, tüm poliçe dönemi boyunca sorumlu davranmalarını teşvik etmeyi amaçlıyor.
Amaç ne? sürücüleri daha dikkatli olmaya teşvik etmek
Tüm bu değişikliklerin temel amacı, trafik sigortası sistemini daha adil, daha şeffaf ve daha etkin bir hale getirmek. İyi sürücüleri, daha düşük primlerle ödüllendirerek, onların dikkatli sürüş alışkanlıklarını devam ettirmelerini teşvik etmek; riskli sürücüleri ise, daha yüksek primlerle, daha dikkatli olmaya ve daha az kaza yapmaya yönlendirmek, bu yeni sistemin ana felsefesini oluşturuyor.
1 Ocak 2026'da hayata geçecek olan bu yeni dönem, trafik güvenliğine de dolaylı olarak katkı sağlama potansiyeli taşıyor. Çünkü, sürücüler, yapacakları her kazanın, bir sonraki yıl ödeyecekleri sigorta primini doğrudan ve ciddi şekilde etkileyeceğini bildiklerinde, trafikte çok daha sorumlu ve dikkatli davranma eğiliminde olacaklardır. Milyonlarca araç sahibinin, 2026 yılından itibaren, bu yeni kurallara göre, sigorta primlerinin yeniden şekilleneceğini bilmesi ve sürüş alışkanlıklarını bu yeni döneme göre gözden geçirmesi gerekiyor. Bu, sadece bir sigorta düzenlemesi değil, aynı zamanda, trafik kültürümüzde de pozitif bir değişimi tetikleyebilecek, son derece önemli bir adım.