Özel- Gökçe ADAR ÇUBUKÇUOĞLU

30 Ekim'de İzmir'de meydana gelen 6.9'luk depremden sonra 11 kişiye adeta mezar olan Yağcıoğlu Apartmanı'nın; uygulama ve işçilik hataları, yapım denetimindeki yetersizlik nedeniyle binanın yıkılmış olduğu belirtilmişti. İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi, apartmanın B blok zemin katta biriken su yığınına kalıcı çözüm bulunmadığına ve bu su birikintilerinin zemin üzerinde ciddi anlamda sıkıntılar meydana getirdiği kararına varmıştı. Depremden sonra TOKİ tarafından yapılan yeni konutlara depremzedeler taşınalı bir yıl olmadan apartman sakinleri sağanak yağışın etkisi altında kalmış, apartmanın zemin katlarının (sığınak olarak planlanan bölümler) su almaya başlamıştı. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, “Apartmanın su alma sıkıntısı, şu an olmasa da ileriki zamanlarda binanın güvenliğini riske atar. Acil önlem alınmalı” ifadesini kullanmıştı.

İKİNCİ KATA YÜKSELDİ

Gazetemizin konuyu haberleştirmesinin ardından, TOKİ görevlileri yalıtım problemi olan apartmanlara giderek, zemin katta ve otoparkta su alan bölgelere çimento sürüp, yalıtım ve rutubet problemini çözmeye çalıştı. Ancak, görevlilerin bu çözümü kalıcı olmadı. İzmir'de etkili olan yağanak yağışlar başta Yağcıoğlu olmak üzere, Doğanlar, Karagül, Petrolcüler, Egemen Apartmanı'nın zemin ve otopark katlarını adeta suya boğdu. Üstelik, daha önceki yağışlarda zemin ve otoparkta görülen su yalıtım problemi bu kez 2'inci kata yükseldi. Bazı evlerin mutfak duvar kenarları kabardı, salon duvarları rutubet içerisinde kaldı. Apatman sakinleri  90 gün önce TOKİ'ye yazdıkları dilekçe ile binalarındaki yalıtım problemlerinin giderilmesini istedi.

'HASSASİYETLE ÇÖZÜLMELİ'

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, “Apartmanlarda yalıtım problemi devam ediyor. Daha önce, bu durumun acil çözülmesi ve yalıtım probleminin giderilmesi için yetkililere çağrıda bulunmuştuk. Ancak, bu sorun hala devam ediyor. Bu vatandaşlarımızın depremzede olduğunu unutmadan hassasiyet ile bu sorunlarının çözülmesi acil lazm” ifadelerini kullandı.

'KULLANILAMAZ HALE GELECEK'

İzmir Ticaret Odası (İZTO) önceki dönem meclis üyesi, inşaat mühendisi Levent Bendeş, “Otoparkta mevcut görünen suyun, drenej sisteminden kaynaklanan yetersizlikler olabilir. Burada biriken su ise binaya zaman içinde bazı olumsuzlıklar yaratacaktır. Bu durumu öngörmek çok kolay değil. 10-15 yıl sonra gözle görülen sıkıntılar ortaya çıkacaktır. Kordon'da yapılan binaların temelinde ve zemin katlarında kolonlarda oksitlenme oluşmuş ve korozyon (malzemelerin çevre etkisiyle bozularak kullanılamaz hale gelmesi) oluşarak, mevcut demirler zayıflamıştır. Bunun gibi bir durum binalar içerisinde oluşacak, hem betonda hem demirlerde sıkıntılar yaratacaktır” diye konuştu.

'Teknik rapor şart'

Mutlaka bir teknik raporun hazırlanması gerektiğini de söyleyen Bendeş, “Konunun uzmanları bu binayı incelemeli ve teknik bir rapor ile durumu tespit etmeliler. Yapım aşamasında bir hata varsa, bu teknik analizden sonra açığa çıkacaktır. Sonrasında gereken önlemler alınmalı. Böylelikle, yapı sağlıklı bir hale getirilebilir” şeklinde devam etti.