Utku ÇELİK- TİP’in İzmir’de belirlediği belediye başkan adaylarının tanıtıldığı toplantı Çiğli’de gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını TİP İzmir İl Başkanı Kenan Yılmaz yaptı. 

‘‘Yerel ve Merkezi yönetimler rant sevdasına kurban edilmiştir’’ 

Yerel yönetimlerin rant araçlarına dönüştürüldüğünü belirten Yılmaz ‘’Türkiye, merkezi yönetimden yerel yönetimlere kadar küçük bir azınlığın yağma, talan ve rant sevdasına kurban edilmiştir. Halkımız enflasyona ezdirilmekte, iyi beslenememekte, rantsal dönüşümlerle barınma olanakları ellerinden alınmakta, nitelikli eğitim ve sağlık hizmeti alamamaktadır. Ancak bu böyle gitmez. Halkın ekmeğine, emeğine, toprağına, havasına, suyuna göz diken bu çürümüş düzeni hep birlikte değiştireceğiz. Bizlere umutsuzluk, korku salmaya çalıştılar, belki bir parça amaçlarına ulaştılar, ama bizim kazanabileceğimiz bir geleceğimiz var. İl, ilçe, mahalle mahalle kazanabileceğimiz bir gelecek bu.’’ dedi. 

Nisan ayında Meclis'te yoğun gündem: 'Yeni Anayasa' mesaisi başlıyor Nisan ayında Meclis'te yoğun gündem: 'Yeni Anayasa' mesaisi başlıyor

‘’Belediye meclislerini şirket toplantısı olmaktan çıkaracağız’’ 

TİP’in 31 Mart yerel seçimlerinde kamucu belediyeciliğin temsilcisi olduğunu söyleyen Yılmaz ‘’Bu seçim yaşamı ve yaşam alanlarımızı değiştirmeye başlayan ilk adımı atacağımız ilk seçim. Belediye meclislerini kapalı kapılar ardında rantın ve ihalelerin dağıtıldığı, şirket toplantıları olmaktan çıkaracak bir halkçı kamucu, sosyalist belediyeciliği destekleyebileceğiniz ilk seçim. Belediye deyip aklına önce ihale gelenlere, kentimizin parsellenecek arsa olarak görenlere, yurttaşa baktığındaysa, müşteri olarak görenlere karşı biz samimi, devrimci halkçı mücadelemizle kazanabiliriz.’’ diye konuştu. 

‘’Seçeneksiz değilsiniz’’ 

Halkın seçeneksiz olmadığından, yurttaşların rahatlıkla oy verebilecekleri bir parti olduğunu dile getiren Yılmaz ‘’Yurttaşların iradesini tanımayanları, hani ‘’Ceketimi assam kazanırım’’ diyenleri o ceketlerini giydirip göndereceğiz. Her dönemde ehven-i şer deyip parçası olmadığı, ait olmadığı insanlara çağrımızdır. Seçeneksiz değilsiniz. Türkiye İşçi Partisi olarak Çiğli’den sesleniyoruz. Adaylarımızla kazanacak, umudu büyüteceğiz. Yerelleşmek ve halkın bir parçası olmak bizim yolumuzu aydınlatıyor. Selam olsun Türkiye’nin aydınlık geleceğine!’’ ifadelerini kullandı. 

Ti̇p İzmir’de Belediye Başkan Adaylarını Tanıttı

‘‘TİP’in katıldığı yerlerde seçime coşku geliyor’’ 

31 Mart yerel seçim döneminin heyecansız olduğuna dikkat çeken TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "Ben 44 yaşındayım. 14 yaşından beri seçim nasıl yapılır bilen biriyim. Hayatımda hiç bu kadar heyecansız bir seçim görmedim. Bunu samimiyetle söylüyorum sizlerde test ediniz. Bir tek istisnası var TİP'in katıldığı yerlerde seçime bir coşku geliyor. Bu umutsuzluğun 14-28 Mayıs gelen seçimleriyle doğrudan ilgisi var. Büyük bir umutla geçen seçimlere hep beraber çalıştık. Milyonlarca insan değişim umuduyla mücadele etti. O değişime inandık ancak ortaya çıkan tablo umutları kırdı. Bu tablo bizi küstürdü, kızdırdı ve öfkelendirdi. Hepimiz ortaya çıkan sonuçtan gücendik. Geçmişe ağlamak fayda vermez ancak geçmişten ders çıkarmamız gerekiyor. Biz geçen seçimde TİP olarak gittiğimiz her yerde, 'tarikatların, cemaatlerin, sermayenin desteğini almış bir iktidarı sadece seçimlerde yenemezsiniz' dedik. Esas meselemiz hayatın her alanında işçilerin, emekçilerin, kadınların gençlerin örgütlü olabilmesi. Aklımızı birleştirebilmiş olmaktır. Biz aklımızı birleştirdiğimiz zaman, bu ülkenin onurlu insanları olarak birleştiğimiz zaman bu iktidarı yenmek mümkündür" dedi.  

" Tek Bildikleri Yeşil 'Dolar'ın Yeşili "  

'Değişim' mesajı veren Erkan Baş, "Bu yerel seçimlerde TİP'in birinci görevi gerçek bir değişimi başlatmak. Bizi bizden başka kurtarabilecek kimse yok. Kim sizi ben kurtarım diyorsa ona, 'hadi oradan yalancı adam' diyeceğiz. Biz Türkiye'deki tüm siyasi partilerden farklıyız. Değişmek şart dediğimizde sadece başkalarına çağrı yapmıyoruz. Biz de geçmişte yaptığımız hatalardan ders çıkararak kendimizi de değiştiriyoruz. Yerel seçimde heyecan yok diyorum ya, insanlar neden heyecanlansınlar. Türkiye'de binin üzerinde seçim yapılacak. Bin kişiden fazla başkan seçilecek. Bu bin yerin belki de 950 tanesinde herkes seçimin nasıl biteceğine karar vermiş. Ankara'da genel merkezler belediye başkanı tayin ediyorlar. Değişim buradan başlayacak. Biz TİP olarak iddialıyız. Burayı AKP kazanır diye düşünen her yerde TİP o yobazların ve gericilerin karşısında dikilecek. Bu devir bitti. Buralar zaten iktidarın alanı muhalefetin şansı yok diyenlere, 'hodri meydan' diyeceğiz. Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun AKP ve saray iktidarıdır. Sizlerden de özel olarak rica ediyorum, bu mahallelerde muhalefetin sesi çıkmaz denilen yerlere gideceğiz. Bu iktidar sadece zenginlere hizmet eden bir iktidar. Bu iktidar halkın karşısına çıkıp cennetin rengi yeşildir diyor, kendi bildiği tek yeşil dolar yeşilidir. Bu alçaklar 'mazlum filistinin yanındayız' diyerek utanmadan İsrail ile ticaret içine giriyorlar. Biz fabrikalardayız, biz halkın kendisiyiz" ifadelerine yer verdi.  

‘‘Ceketimi assam kazanırım’ anlayışı var’’ 

'Ceketimi koysam kazanırım' anlayışına tepki gösteren Baş, "Her seçimin bir stratejisi ve hedefi vardır. Bu iktidarın bu ülkeye verdiği çok daha büyük br zarar var. Bu iktidar muhalefeti de kendisine benzetti. Belediye başkanlığı seçime giderken biz her yerde birlikte tek adam rejimine hayır demedik mi? Bütün düzen partilerde Ankara'da oturan tek adamlar adaylara karar veriyor ve halkta onaylar diyorlar. İşte 'ceketimi assam oy verirler' anlayışı buradan çıkıyor. İktidar değişecek ama muhalefette değişecek. Muhalefet için de değişim şart. Biz Türkiye'nin bütün ilçelerinde son derece sorumlu bir şekilde yaklaştık. Herhangi bir yerde AKP'nin yenilgi ihtimali varsa TİP elinden ne geliyorsa onu yaptı. Bir ilçe bile iktidardan muhalefet geçecekse biz üzerimize düşen görevi yerine getirdik. Kimse kusura bakmasın Hatay örneğinde olduğu gibi 2 tane deprem sorumlusundan birini seçmiyoruz. Biz Katilin mavisini, kırmızını tanımayız. Hırsıza karşı her yerde dimdik yürüyoruz. Mecburiyet siyaseti bitti. Türkiye'nin hibçir yerinde ben mecbursunuz demedim. Mecburiyet siyasetini bitireceğiz. Mecburen değil seve seve oy versinler istiyoruz" ifadelerini kullandı. 

"Tembel muhalefet dönemi bitti" 

AK Parti iktidarının İzmir'e düşman olduğunu ileri süren Erkan Baş, "İzmir'de olmak hem çok kolay hem çok zor. İzmir'i güzelleştiren emekçileri, kadınları, gençleri var. İzmir bu açıdan baktığımızda çok güzel bir kent. Ancak İzmir'de yaşamanın bir de çok zor bir yanı var. Ülkenin tepesinde bir iktidar var ve bu iktidarın en önemli özelliği İzmir'e ve İzmirliye düşman olmasıdır. İzmir'in  değerlerini yok etmek istiyor. İzmir'i teslim alırsam Türkiye'yi teslim alırım diyor. İzmirli bunu bildiği hiç AKP'ye hiç yüz vermiyor. İzmir'in iktidar tarafından hedef ahaline getirmesinin ana muhalefette yarattığı bir tembelliği var. Ana muhalefet seçimden seçime bir aday çıkarırımm  ve kimi çıkarırsam insanlar oy verirler. TİP onun için İzmir'in ilçelerinde adaydır. Tembel muhalefet dönemi bitti. TİP, İzmirli hak ettiğini alsın diye aday çıkarıyor. Gerisi siyaset dedikodusudur. TİP'in duruşu nettir. Biz herhangi bir mahallemizi, ilçemizi bu saray iktidarından alırsak mutlu oluruz. Herhangi bir yeri kaybettirirsek mutlu oluruz. Bu nedenle halkımızın hak ettiğinin altına reva görğlmesini de istemiyoruz. Bu sebeple Çiğli'de, Urla'da Bornova'da TİP en iyisini yapmak için aday çıkarmıştır" dedi.  

"En iyi adaylar TİP’in adaylarıdır"  

Baş açıklamasının devamında, "Bizim yerel yönetim anlayışımızdan daha iyi bir anlayış yok. Varsa ben gider oy veririm. Bizim başkan adaylarımızdan daha iyi başkan adayı buluyorsanız gidip oy verin. Biz iddialyız en iyi program TİP'in en iyi adaylar TİP’in adaylarıdır. Artık halkı korkutarak tehditle oy alma dönemini değiştiriyoruz. Bu seçim son seçim değil. 31 Mart'tan sonra da hayat devam edecek. Ancak 31 Mart'tan sonra 1 Nisan'da iktidara hayatının en büyük şakasını yapacağız" ifadelerine yer verdi.  

Oylun Ercan-1

‘‘Sosyal çürümüşlüğe karşı TİP’li oldum’’ 

Sosyal çürümüşlüğü düzeltmek için partiye katıldığını söyleye TİP Foça Belediye Başkan Adayı Oylun Ercan ‘‘İsyan ettiğim sosyal çürümüşlük, toplumsal etiğin yok olması, toplumun kamuya, siyasilere güven mekanizmalarının yok edildiği bu ortamda örgütlü mücadelenin kaçınılmaz olduğunu gördüm. Ve Foça ilce örgütünün bir parçası oldum. İlk örgüt deneyimimdi ve mücadele gücünü öfkeden değil 2023 65 sevgiden alan insanlarla bir araya gelmiştik özverili ve başarılı bir seçim kampanyasıydı. İddiamız yoktu sinerjimiz vardı. Büyük sempati topladık Foça demografisine uygunduk. Ve Foça'da TİP bir denge unsuru olarak seçimden çıktı. Şimdi karşınızda Türkiye İşçi Partisi'nin Foça belediye başkan adayı olarak bulunuyorum ve bunun nasıl önemli bir sorumluluk olduğunun farkındayım.’’ dedi. 

‘‘Behice Boran’ın açtığı yolda mücadele ediyorum’’ 

TİP’in Eski Genel Başkanı Behice Boran’ın mücadelesini devam ettirdiğini dile getiren Ercan ‘‘Behice Boran'ın bıraktığı bir mücadeleyi temsil ediyorum. Bu benim uykularımı kaçırıyor. Gurur duyuyorum, alnım açık başım dik her mecrada rahatım. Bu kadar çürümüşlüğün içinde tertemiz bir siyaseti temsil ediyorum. Bir yaşam felsefesini, ezber bozan bir yapıyı, plana sadık kalmayışı temsil ediyorum. Tecavüze uğrayan kadınları, çocukları, hayvanları, katledilen kız kardeşlerimi, LGBT+ kardeşlerimi temsil ediyorum. Ezilen zulüm gören halkları, hakkını alamayan emekçiyi, katledilen madencileri, dezavantajlı grupları, LGBT+ kardeşlerimi, emeklileri, yaşlıları, gençleri, ücretsiz kreş hakkını, eğitime ücretsiz ulaşımı temsil ediyorum. Milliyetçilik Atatürkçülük ve din gibi kullanması elverişli dayanaklara bel bağlamadan Cumhuriyet'in kazanımlarının arkasında duran tek siyasi partiyi temsil ediyorum. Güzel günlere inanıyorum.’’ diye konuştu. 

‘‘Güzel günler olacaksa bunun garantisiyiz’’ 

Dezavantajlı grupların ancak sosyal belediyeci olacak TİP ile desteklenebileceğini söyleyen Ercan ‘’Halkın yönetimde söz sahibi olması, şeffaflık, dürüstlük, musluktan akan içme suyu, ücretsiz kreş hakkı, kadınların, LGBT+ bireylerin ve gençlerin istihdamı, dezavantajlı gruplar, emekliler, yaşlılar, engelliler ve aileleri için kolay yaşam koşulları, sokak hayvanları için güvenli yaşam alanları, temiz deniz, yerli üretimi destekleyici politikalar, ekoloji, sürdürülebilir tarım, sosyalist belediyecilik TİP ile mümkün Ve biz Türkiye İşçi Partisi ve tüm kadroları, güzel günler olacaksa bunun garantisiyiz.’’ ifadelerini kullandı. 

‘‘Kadın cinayetlerine bir son vereceğiz’’  

Kadınlara yönelik şiddetin son dönemde yüksek seviyelere geldiğini belirten Ercan ‘‘Son olarak 8 Mart'a sayılı günler kala bir günde 8 kız kardeşim erkekler tarafından katledildi, bu bir tesadüf mü? Hayır bu bir kader planı mı? Hayır - bu sistemin, çürümüşlüğün, bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkaranların bilinçli politik kadın düşmanlığının sonucudur. Bu sonucu kabul etmiyoruz ve yaşam hakkımızı almaya geliyoruz: Tarihte kanıtlamıştır ki kadın ne zaman direnmişse, ne zaman mücadele kararı almışsa oluşturduğu örgütlü güçle kazanmıştır. Son 20 yıldır neredeyse bütün politikalarını kadını eve kapatmak üzerinden kuran sisteme inat İstanbul Sözleşmesini de, belediyeleri de almaya geliyoruz. Kadın cinayetleri politiktir ve sokaklardan, alanlardan gelmiş bir belediye başkan adayı olarak bu mücadelenin öznesi tüm kadınları 8 Mart’ta TİP’li Kadınlar kortejinde buluşmaya davet ediyorum. Yaşasın halkçı, kamucu, sosyalist belediyecilik, yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi. Hepinizi sevgiyle selamlıyorum’’ diyerek 8 Mart’ta TİP’li Kadınlar kortejine çağırdı. 

Baran Köseoğlu-2

‘’AKP en baskıcı, en gerici iktidardır’’ 

AKP’nin Türkiye’de çizdiği olumsuzluk tablosunu dile getiren TİP Bornova Belediye Başkan Adayı Baran Köseoğlu ‘‘Bir genel seçim atlattık bildiğiniz üzere. Burada iki uç var bir tanesi Türkiye İşçi Partisi. Türkiye İşçi Partisi bu seçimlerde aldığı 1 milyon oyla birlikte tarihi bir başarıya imza atmıştır ama maalesef AKP iktidarının Saray Rejiminin sonunu getiremediğimiz ve sonrasında halkın yoğun bir umutsuzlukla baş başa bırakıldığı bir tabloyu birlikte yaşadık. Seçimleri kaybettikten sonra iş işten geçtikten sonra konuşmak çok daha kolaydır ama bundan sonra referans alması açısından iki ayrı noktaya değinmek bizim için ön açıcı bir önem teşkil edecektir diye düşünüyorum. Bir tanesi bu genel seçimlerden çıkarılması gereken ilk ders, sağcılıkla savaşıyorsanız eğer sağcılık yaparak sağcıları yenemezsiniz. Biz 20 yıl küsur yıldır bu AKP dediğimiz Türkiye’nin en gerici, en baskıcı, en kadın düşmanı, en işçi düşmanı iktidarı ile mücadele ediyoruz. Bu yolda bir sürü arkadaşlarımızı kaybettik, bir sürü emekçi, bir sürü işçi gezide bir sürü yoldaşımız hayatından oldu. Her gün kadınlar, gençler tarikat yurtlarında, tarikatların, cemaatlerin ellerinde canlarıyla uğraşacak, birileri gelecek diyecek ki ‘’Ya bize oy vermezlerse tarikatlara cemaatlere laf etmeyelim’’ hadi ordan diyoruz. Böyle muhalefet olmaz. Böyle kazanamazsınız. Emekçilerinde, gençlerinde, kadınlarında bu siyasetten kazanacağı hiçbir şey yoktur.’’ dedi. 

‘‘Muhalefet halk hareketlerine engel oldu’’  

Muhalefet tarafından sadece seçime odaklı bir propaganda yapıldığını belirten Köseoğlu ‘’Bir ikincisi AKP yıllarca insanları eve kapatmaya, onları siyasetten uzat tutmaya, mümkün olduğunca siyasete katılımlarının yollarını tıkamaya çalıştı, buna karşı muhalefet bunu teşvik edecek hiçbir şey yaptı mı diye sorarsak hayır. Dediler ki ‘’Bu seçim son seçim, bu seçimde gidiyorlar’’ aman sokağa çıkmayın, 8 Martlarda, Onur Haftaları’nda sokakları boş bırakıp ‘’Ne de olsa seçime girecekler, siz hiçbir şey yapmayın. Sadece oy verin bu seçimde gidecekler’’. Gitmediler arkadaşlar maalesef gitmediler. Onun için bu yerel seçimlerde biz halkı yönetime katmanın yollarını araştırmak, bunun için mekanizmalar geliştirmek, süreç daha iyisini, daha fazla insanın yönetimlere katılmasının yollarını araştırmak durumundayız. İkinci çıkaracağımız en büyük ders benim açımdan budur.’’ diye konuştu. 

‘‘İzmir’de belediyelerin yurt yaptığını görmedim’’ 

İktidar ve muhalefet tarafından sıkıştırıldıklarını belirten Köseoğlu ‘‘Ben bir Ege Üniversitesi öğrencisiyim, 25 yaşında, genç bir adayım. Öyle saçı başı dökülmüş insanları genç aday diye karşınıza çıkartıyorlar ama ben gerçekten üniversite öğrencisiyim, genç bir adayım. Öğrenci, Gençlik hareketinden gelmiş, yıllarca bu alanda kendimce mücadele etmiş bir yoldaşınızım. AKP’nin eğitime, gençliğe verdiği zararı bu alandaki sistematik saldırısını konuşmakla bitiremeyiz ama şöyle bir iki başlığa değinmek gerekirse bugün her şeyden önce eğitim sürekli niteliksizleştiriliyor, taşra üniversiteleri ya da metropollerdeki apartman üniversiteleri dediğimiz üniversiteler aracılığıyla sürekli niteliksizleştiriliyor. Sürekli niteliksizleştirilen bir eğitim var. Öğrenci arkadaşlarımız eskiden part time öğrencilik, part time işçilik yapmak durumundayken şimdi çalışmaktan okula gidemez hale gelmişler. Kampüslerimizden uzaklaştırılıyoruz. Kulüp faaliyetleri, topluluk faaliyetleri gerekleştiremiyoruz. Öğrenciye düşen ise kaderine razı olmak. Şimdi biz bunların hepsiyle uğraşırken alanlarımız elimizden alınırken, geleceğimiz elimizden alınırken soruyoruz 20 yıldır bu muhalefet belediyelerini siz yönetiyorsunuz. Özellikle pandemiden sonra binlerce öğrenci yer bulamazken, binlerce öğrenciyi devlet çok görmüşken yerel yönetimler adım atmış mı çok merak ediyoruz. Ben İzmir’de belediyelerin öğrenci yurdu yaptığını görmedim.’’ ifadelerini kullandı. 

‘‘Üniversitelileri irade almaya çağırıyoruz’’ 

Üniversitelilerin, gençlerin kendi temsiliyetini kendilerinin oluşturması gerektiğine değinen Köseoğlu‘‘Gençler bizim geleceğimiz, bize oy verin, biz sizi temsil edelim. Şöyle yaparız böyle yaparız şu AKP’yi bir gönderelim’’ inanmıyoruz arkadaş inanmıyoruz size. Gençler kendini temsil edecek, başkalarının gençler yerine konuştuğu siyaseti reddediyoruz. Ege Üniversitesi’nden Türkiye’deki bütün üniversitelilerden irade almaya çağırıyoruz. Bütün öğrenci yoldaşlarımızı, öğrenci arkadaşlarımızı, genç arkadaşlarımızı. Çünkü biz inanırsak, kendi sözümüzü söylersek kendi geleceğimizi kurtarabiliriz. Bugün, değişmek şart dedik ve buradan belediyeleri değiştirmek üzere adım atarak çıkıyoruz ve bu sürecin sonunda güzel şeyler olacak. Er ya da geç bu belediyeleri rantçıların, talancıların elinden alacak emeğin, kardeşliğin hüküm sürdüğü yerler haline getireceğiz. Birgün mutlaka bu ülkeyi, bu dünyayı eşitliğin, kardeşliğin hüküm sürdüğü ve emekçilerin hüküm sürdüğü bir hale getireceğiz.’’ şeklinde konuştu. 

Gülhan Atış

‘‘Varlığımızın yok sayıldığı düzeni reddediyoruz’’ 

Dezavantajlı gruplar arasında dayanışma oluşturulmasına değinen TİP Foça Belediye Başkan Adayı Gülhan Atış ‘‘Patronların servetine servet katan, biz emekçilerin ise hayatlarımız pahasına üç kuruşa kıt kanaat geçinmeye mahkum edildiğimiz bir düzende yaşıyoruz. Her güne gözümüzü bir kadın cinayetiyle açıyor, başka bir nefret cinayetiyle kapatıyoruz. Varlığımızın yok sayıldığı insanlık dışı bu düzeni reddediyoruz. Ev ev, sokak sokak, meydan meydan, kadın, erkek, LGBTİ+tüm emekçi kesimler için umut olmak adına bin bir emekle canla başla çalışmaya devam ediyoruz.’’ dedi. 

 ‘‘Biz kadın adaylar sokaklarda olacağız’’ 

8 Mart’ta eşitlik yurttaşlık için sokaklarda olacaklarını belirten Atış ‘‘8 Mart'a giderken biz kadın belediye başkan adayları ve belediye meclis üyesi adayları olarak alanlarda olacağız. Alanlarda her zaman haykırdığımız isteklerimizden farklı değil çalışma planlarımız. İzmir'de yeterli sayıda bulunmayan nitelikli sığınma evlerini açacak önce can diyeceğiz. İşe alımlarda cinsiyet kotasını arttıracak ve belediyelerde eşit temsiliyeti sağlayacağız. İstihdama katılan kadınların ve LGBTİ+ yurttaşların çalışma haklarını düzenleyeceğiz. Tüm birimlerde hizmet vermek üzere kreşler planlayacağız. Mahalli düzeyde meslek eğitimleri, bilgi ve beceri geliştirme kursları açacağız. Kooperatiflerin kurulmasını destekleyeceğiz. Evde üretime katılan kadınlar için çalışma alanları düzenleyecek ve danışmanlık hizmeti vereceğiz.’’ diye konuştu. 

 ‘‘Dezavantajlı grupların mücadelesi için alanlara çıkıyoruz’’ 

8 Mart’ta dezavantajlı grupların, laikliğin ve aydınlığın mücadelesi için sokağa çıkacaklarını söyleyen Atış ‘’Kadınların, LGBTİ+ların, gençlerin ve çocukların güvenliğini sağlayacak, istihdam alanları oluşturacak ve tüm bu projeleri sizlerin destekleriyle hep birlikte gerçekleştireceğiz. 8 Mart'ta Eşit İşe Eşit Ücret için alanlara çıkıyoruz. 8 Mart'ta Laikliği, Aydınlığı almak için alanlara çıkıyoruz. 8 Mart'ta Kadın, Yaşam, Özgürlük için alanlara çıkıyoruz. 31 Mart'ta Emeğin ve eşitliğin İzmir'ine bir adım daha yaklaşıyoruz. İnatla, irademizle, değiştirmeye geliyoruz. Değişmek Şart yoldaşlar.’’ ifadelerini kullandı.’’ 

Orhan Akıncı (6)

‘‘Belediye başkan adayları Ankara’dan devlet memuru’’ 

Halkın iradesine kulak verilmediğini dile getiren TİP Çiğli Belediye Başkan Adayı Orhan Akıncı ‘’Genel Başkanımızla konuştuk. Programımızda başka şeyler var. Bunlar çok kısa. Sayın Genel Başkanımız ne dedi? Bu seçim çok heyecansız geçiyor. Neden? Çünkü belediye başkan adayları Ankara'dan devlet memuru. Kimi tayin ediliyor, atanıyor. Halkın iradesini, halkın tercihini dikkate alan yok. Bütün siyasi partilerin düzenleri. Birbirine benziyor. Bütün siyasi partiler benziyor, düzen partileri. Birisi Atatürk'ü kullanıyor, birisi milliyetçiliği kullanıyor, diğeri dini kullanarak oy devşirmeye çalışıyorlar. Ve her seçimde de her seçimde de bunları göstererek oy topluyorlar. Artık o dönem bitti.’’ dedi. 

‘‘25 yıldır kim yönetiyor külliyeyi’’ 

Kendi düzenleri bozulmasın diye yalan söylediklerini iddia eden Akıncı ‘'Hepsinin amacı o ranta ortak olmak. Yoksa halkı düşündükleri yok. Yalanlar atıyorlar ‘’Kalkındıracak altyapıyı düzeltecek üst yapıyı her hangi bir yere getireceğiz.’’ Peki size sormazlar mı 25 yıldır kim yönetiyor külliyeyi? Mazlumların ahı üzerinden insanlara bakıyorlar. O örgütlenmeler onları yapmaktadırlar. Bu bir çaba ve emek gerektiriyor. Ama bizim ana muhalefet partisi ve diğer partiler gördüğümüz gibi güçsüz olmalarına rağmen sesleri çıkmamaktadır. O yüzden diyoruz ki. Mazlumların ahı üzerinden insanlar bakmaktadırlar. O örgütlenmeler onları yapmaktadırlar. Bu bir çaba ve emek gerektiriyor. Ama bizim ana muhalefet partisi ve diğer partiler gördüğümüz gibi güçsüz olmalarına rağmen sesleri çıkmamaktadır. O yüzden diyoruz ki. Değişim şart ve tam zamanı da bugündür. Bu seçimin her zaman bize dayatılan şuydu. Dediler ki ‘‘Bu seçim çok önemli. Bu seçim çok önemli.’’ Önemsiz bir tane seçim yaşadınız mı? Hayır. Her seçim çok önemliydi. Neden? Kendi düzenleri bozulmasın diye. Ama bu dönem bozulacaktır. O düzenler yıkılacaktır. 31 Mart'ta oylar Türkiye İşçi Partisi'ne.’’ diye konuştu. 

‘‘Bizler bu ülkenin masum yürekleriyiz’’ 

Türkiye İşçi Partisi’nin Türkiye’de oluşturulan zıtlığı bitireceğini dile getiren TİP Çiğli Belediye Meclis Üyesi Adayı Adalet Kul ‘’Bu topraklar, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, ancak bugün siyasi kutuplaşmanın gölgesinde kalmıştır. İktidar da, muhalefet de halkın sesine kulak vermemişlerdir. Bizler, saraylarda oturup ülkenin kaderini belirleyenler değiliz; bizler, sorunları çözmek için mücadele eden, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, yolsuzluğa ve yobazlığın karanlığına karşı duran insanlarız. Çünkü bizler, bu ülkenin masum yürekleriyiz, zihinsel tecrübemizle geleceğe yön verenleriz. Türkiye İşçi Partisi olarak, zincirleri kırmak ve bu ülkenin emekçisinin sesini duyurmak için buradayız. Anayasamızda büyük sorunlar var ve biz bu sorunları çözmek için büyük bir sorumluluk alıyoruz. Bu memleketin, bu halkın, işçinin ve emekçinin kurtuluşu için çalışıyoruz.’’ dedi. 

Kaynak: Utku ÇELİK