Gökyüzü, 9 Haziran 2025 tarihinde, kırmızı beyaz renklerin hakimiyetinde tarihi bir güne sahne oldu. Türkiye'nin küresel markası Türk Hava Yolları (THY), kendi sınırlarını zorlayarak daha önce eşi benzeri görülmemiş bir operasyonel başarıya imza attı. Henüz birkaç gün önce, Ramazan Bayramı arifesinde ulaştığı zirveyi bile geride bırakan şirket, tek bir günde planladığı tam 1.369 sefer ile kendi rekorunu kırarak havacılık endüstrisindeki gücünü ve iddiasını perçinledi. Bu rakam, sadece istatistiki bir veri olmanın çok ötesinde, binlerce çalışanın emeğini, Türkiye'nin artan potansiyelini ve bayrak taşıyıcının küresel bir aktör olma vizyonunu simgeleyen somut bir başarı anıtı olarak kayıtlara geçti. THY Genel Müdürü Bilal Ekşi'nin gururla paylaştığı bu haber, şirketin zorlu pandemi sürecinin ardından ne denli güçlü bir geri dönüş yaptığını tüm dünyaya ilan etti.

Sadece dört gün arayla gelen ikinci rekor

Türk Hava Yolları'nın bu başarısını daha da anlamlı kılan detay, rekorun tazelenme hızında gizli. Şirket, henüz 5 Haziran 2025 tarihinde, bayram arifesi yoğunluğunda planladığı 1.292 sefer ile o güne kadarki en yüksek günlük uçuş sayısına ulaşmış ve önemli bir başarı elde etmişti. Ancak havacılıkta dinamizmin ve sürekli gelişimin adı olan THY, bu başarının keyfini uzun uzadıya sürmek yerine, hedefini daha da yukarıya taşıdı. Aradan sadece dört gün geçmişken, bu kez 1.369 uçuşluk dev bir operasyon planlayarak kendi rekor çıtasını bir kez daha yükseltti.

THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, bu tarihi başarıyı kişisel sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla kamuoyuna duyurdu. Ekşi, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Maşallah diyelim. Yeni rekor geldi. Bugün planlı 1369 TK seferi ile şimdiye kadarki en yüksek sefer sayısı rekorunu kıracağız. Bir önceki rekor arife günü 1292 sefer idi. Türkiye büyüyor, THY yüksekten uçuyor." Bu açıklama, sadece bir zafer ilanı değil, aynı zamanda şirketin başarısını ülkenin genel büyüme trendiyle birleştiren güçlü bir vizyonun da ifadesiydi.

Geleceğin iş dünyası yeniden şekilleniyor!
Geleceğin iş dünyası yeniden şekilleniyor!
İçeriği Görüntüle

Rekorun perde arkası: binlerce çalışanın kusursuz senfonisi

Tek bir günde 1.369 uçağın dünyanın dört bir yanına sorunsuz bir şekilde havalanıp inmesi, devasa ve kusursuz işleyen bir mekanizmanın varlığını gerektirir. Bu rekorun arkasında, görünmeyen binlerce kahramanın, yani THY çalışanının alın teri ve profesyonelliği yatıyor. O gün, İstanbul Havalimanı ve diğer operasyon merkezlerinde adeta bir saat gibi işleyen bir sistem vardı. Kokpitteki pilotlardan kabindeki güler yüzlü ekibe, uçakların bakımını titizlikle yapan teknisyenlerden bagajları zamanında uçağa yükleyen yer hizmetleri personeline, lezzetli ikramları hazırlayan catering çalışanlarından hava trafik kulelerinde gökyüzü trafiğini yöneten kontrolörlere kadar on binlerce kişi, bu büyük senfoninin bir parçasıydı.

Operasyonel mükemmellik olarak adlandırılabilecek bu süreç, şirketin yıllardır yaptığı insan kaynağı ve teknoloji yatırımlarının bir meyvesidir. Her bir uçuşun planlanması, slotların ayarlanması, mürettebatın atanması, yakıt ikmalinin yapılması ve yolcu hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi, milimetrik hesaplamalar ve anlık kriz yönetimi becerisi gerektirir. Bu rekor, Türk Hava Yolları'nın sadece filosunun büyüklüğüyle değil, aynı zamanda operasyonel kabiliyetinin ve insan kaynağının kalitesiyle de dünya devleriyle yarıştığını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

'Türkiye büyüyor, THY yüksekten uçuyor': bir vizyonun yansıması

Bilal Ekşi'nin açıklamasındaki "Türkiye büyüyor, THY yüksekten uçuyor" ifadesi, tesadüfen seçilmiş bir slogan değildir. Bu cümle, THY'nin başarısının, Türkiye'nin artan jeopolitik ve ekonomik gücünden, özellikle de turizm sektöründeki canlanmadan ayrı düşünülemeyeceğinin altını çizmektedir. Pandemi sonrası dönemde seyahat kısıtlamalarının kalkması ve ertelenen tatil planlarının devreye girmesi, küresel havacılık sektöründe büyük bir talep patlamasına yol açtı. Türkiye'nin sunduğu eşsiz turizm olanakları ve cazip destinasyonlar, bu talepten en büyük payı alan ülkelerden biri olmasını sağladı.

THY'nin kırdığı bu rekor, aynı zamanda İstanbul Havalimanı'nın bir küresel aktarma merkezi (hub) olma stratejisinin ne kadar başarılı olduğunun da bir göstergesidir. Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu unvanını elinde bulunduran THY, İstanbul'un stratejik konum avantajını kullanarak Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında devasa bir yolcu ve kargo köprüsü kurmaktadır. Bu rekor uçuş sayısının önemli bir kısmı, İstanbul üzerinden başka bir ülkeye seyahat eden transit yolculardan oluşmaktadır. Bu durum, hem THY'nin hem de Türkiye'nin havacılık sektöründeki merkezi rolünü güçlendirmektedir.

Gökyüzü rekabetinde THY'nin küresel iddiası

Küresel havacılık arenası, son derece rekabetçi ve acımasız bir pazardır. Körfez'in dev havayolları ve Avrupa'nın köklü bayrak taşıyıcıları ile sürekli bir rekabet halinde olan Türk Hava Yolları, bu rekorla rakiplerine de önemli bir mesaj vermiş oldu. Uçuş sayısı, bir havayolunun kapasitesini, pazar hakimiyetini ve operasyonel gücünü gösteren en önemli metriklerden biridir. THY'nin kısa aralıklarla rekorunu tazelemesi, şirketin sadece hayatta kalmaya değil, aynı zamanda büyümeye ve pazar payını artırmaya odaklandığını gösteriyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ