Bademler Köyü’nde ilk olarak Senem-Ali Biçer çifti ile Aslıhan Şenkul’un evine kurulan yağmur suyu hasadı deposunu görmeye giden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İlk olarak sizin eve yağmur suyu deposunu kurduk. Birçok insan halen içerisinde bulunduğumuz iklim krizinin farkında değil. Mesele bugünlük bir mesele değil, ancak bu bir kader de değil. Hasta bir gezegende kimsenin sağlıklı olmasına imkân yok. O zaman tedavi etmek için el birliği yapmamız lazım. Önlem almamız lazım. El ele vereceğiz, bu sorunu çözmek için mücadele vereceğiz. İlk adımı burada atıyoruz. Umarım tüm Türkiye’ye yayılacak bir proje olur” diye konuştu.

Bademler Köyü’nde esnafı ziyaret ederek köy meydanında vatandaşlarla bir araya gelen Soyer, “Sünger Kent İzmir projesi ile hem kentsel alanlarımızda hem de kırsal bölgelerimizde yağmur suyu hasadını teşvik etmek üzere yola çıktık. 5 bin yağmur suyu deposu teşvik programımızı 22 Mart Dünya Su Günü’nde Bademler Köyü’nde başlatarak ilk depolarımızı buraya veriyoruz. Bademler Köyü’nün ve insanının su mücadelesi Susuz Yaz filmine konu olarak tüm dünyaya adını duyurdu. Yağmur suyu hasadı çalışmalarımız kapsamında dağıtacağımız yağmur suyu depolarını 1963’te çekilen ve ilk uluslararası ödüllü Türk filmi olan ‘Susuz Yaz’ filmine konu olan Bademler Köyü’nden başlatmamızın nedeni susuzluğun, kuraklığın önemini ve değerini bilen Bademler’de yaşayan vatandaşlarımızın verdiği mücadeledir. Bu öyle bir mücadeledir ki su hakkına, su mülkiyetine, susuzluğun değerine tanıklık ve mücadele ederek sesini bütün dünyaya duyurdu” diye konuştu.

1 YILDA 60 TON SU TASARRUFU SAĞLANACAK

Filmin çekildiği zamandan bu yana daha da beter bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzun altını önemle çizen Soyer, “Kuraklık artıyor, su kaynakları azalıyor. Hiç dikkat etmedik, derelerin suyunu bol zannettik. Ne zaman bitmeye başladı, o zaman bu işte bir terslik var dedik. Son yıllarda yaşadığımız kuraklık ve iklim krizi suyumuzu verimli kullanmamız için uyarı niteliğinde. Yağmur suyu tanklarının dağıtımına başlıyoruz. Sünger kent diyoruz, aynı sünger gibi çektiğini geri veren bir şehir yaratmak istiyoruz. İlk etapta 13 evde başlıyoruz. Çatılardan akan yağmur suyunu nerede ihtiyaç duyulursa orada kullanacağız. Bu sistem 1 yılda 60 ton su tasarrufunu hedefliyor. Projemizi Bademler’den başlatarak İzmir’in her yerine yayacağız. Bizim Tahtalı Barajımız İzmir’in su ihtiyacının yüzde 50’sini karşılıyor. Çatılarda biriken suların tamamını toplayabilirsek Tahtalı Barajı kadar suyu toplamış oluyoruz” ifadelerini kullandı.

Su kaynaklarının verimli kullanılmasının hayati öneme sahip olduğunu ve projeye destek verdiklerini söyleyen İzmir Köy Koop. Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer ise “Doğamızı korumak, bereketli topraklarımızda daha verimli tarım yapmak için su kaynaklarımızın sürdürülebilir yönetimi çok önemli. Su yönetimi eğitimden sağlığa pek çok alanı etkiliyor. Gıdamızın devamlılığını sağlayabilmek için su kaynaklarımızı korumalı ve planlı kullanmalıyız” diye konuştu.

Hem Türkiye’de hem de dünyada su sıkıntısının büyük önem taşıdığını, bu nedenle projeyi duyar duymaz başvuru yaptığını dile getiren Aslıhan Şenkul, “Başvurum kabul edildi ve depomuz geldi. Bir sistemimiz var. Bahçemizi sulamada depoyu kullanacağız. İleride de içme suyu olarak kullanma niyetimiz var. İlk depoyu alan şanslı kişiler olarak çok mutluyum” dedi.

Yağmur suyu hasadı deposu alan Senem-Ali Biçer çifti ise, “Artık yağmur suları ziyan olmayacak. Bahçemde kurulan depoyla sarnıç yapacağım, bahçemdeki ağaçlarımızı, çiçeklerimizi sulayacağız. Bu depo sayesinde artık daha da rahat edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Editör: Kazim Bozkurt