Bursa'da Türkiye Kültür Yolu Festivali başladı
Bursa'da Türkiye Kültür Yolu Festivali başladı
İçeriği Görüntüle

Tüm dünyada bir popüler kültür fenomenine dönüşen, basit çocuk oyunlarını ölümcül bir hayatta kalma mücadelesine dönüştürerek kapitalist sistemin acımasızlığını gözler önüne seren Squid Game, şimdi de Hollywood'un en yetenekli ve karanlık yönetmenlerinden birine emanet. Dövüş Kulübü (Fight Club), Yedi (Se7en), Zodiac ve Mindhunter gibi yapımlarla insan psikolojisinin en karanlık dehlizlerinde gezinen, gerilimi bir sanat formuna dönüştüren David Fincher'ın, Squid Game: America projesinin yönetmen koltuğuna oturacağı haberi, sinema ve dizi dünyasında büyük bir heyecan yarattı.

Fincher'ın kendine has kasvetli atmosferi, titiz sinematografisi ve karakter derinliğine verdiği önem, Squid Game'in distopik ve gerilim dolu dünyası için biçilmiş kaftan olarak görülüyor. Orijinal dizinin yarattığı toplumsal eleştiri ve psikolojik gerilimin, Fincher'ın ellerinde çok daha karanlık ve katmanlı bir yapıya bürünmesi bekleniyor. Bu iş birliği, projenin basit bir "yeniden yapım" olmaktan çıkıp, kendi başına özgün bir sanat eserine dönüşme potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Netflix'in bu hamlesi, markanın değerini en üst seviyeye çıkarmak ve projeyi Hollywood'un en prestijli isimleriyle taçlandırmak istediğinin en net kanıtı.

Çekimler için Los Angeles seçildi, başlangıç tarihi aralık

Projenin merakla beklenen diğer detayları da gün yüzüne çıkmaya başladı. What's on Netflix tarafından aktarılan bilgilere göre, Squid Game: America'nın çekimlerine bu yılın Aralık ayında başlanacak. Dizinin mekân olarak ise Los Angeles'ta geçecek olması, projenin tematik altyapısına dair de önemli ipuçları taşıyor. "Amerikan Rüyası"nın doğduğu ve aynı zamanda en acımasız şekilde yıkıldığı bu şehir, borç batağındaki insanların hayatta kalma mücadelesini anlatacak bir hikaye için son derece anlamlı bir fon oluşturuyor.

Orijinal dizinin Seul'ün sosyoekonomik yapısını arka planına alması gibi, Amerikan versiyonunun da Los Angeles'ın ışıltılı yüzünün ardındaki yoksulluğu, sınıf ayrımını ve hayal kırıklıklarını merkeze alması bekleniyor. Çekimlerin Aralık ayında başlayacak olması, dizinin yayın tarihi için en erken 2026 sonlarını veya 2027 başlarını işaret ediyor. Ancak David Fincher'ın projelerindeki titizliği göz önüne alındığında, bu sürecin daha da uzayabileceği tahmin ediliyor.

Yıldızlar geçidi mi bekleniyor? Cate Blanchett sürprizi

Squid Game'in orijinal versiyonunun başarısındaki en önemli etkenlerden biri, dünya çapında tanınmayan ancak son derece yetenekli oyunculardan oluşan bir kadroya sahip olmasıydı. Ancak Amerikan versiyonunda durumun farklı olacağı ve projenin bir yıldızlar geçidine dönüşebileceği konuşuluyor. Bu iddiaları güçlendiren en önemli gelişme ise, Hollywood'un en saygın ve yetenekli aktrislerinden biri olan, iki Oscar ödüllü Cate Blanchett'in isminin projeyle anılması oldu.

İddialara göre, Squid Game'in 3. sezonunda kısa bir süre görülen Cate Blanchett'in bu cameo rolü, aslında Squid Game: America'nın temellerini atmak için planlanmış bir hamleydi. Blanchett'in Amerikan versiyonunda başrolü üstlenip üstlenmeyeceği henüz kesinleşmemiş olsa da, onun gibi kalibrede bir ismin projeye dahil olması, diğer A-list oyuncuları da diziye çekebilir. Bu durum, dizinin hem ticari potansiyelini hem de sanatsal prestijini önemli ölçüde artıracaktır.

Kore eleştirisi Hollywood'a nasıl uyarlanacak?

Squid Game: America projesiyle ilgili en büyük merak konusu, orijinal dizinin ruhunu oluşturan keskin toplumsal eleştirinin, Amerikan kültürüne nasıl uyarlanacağı. Orijinal dizi, Güney Kore'nin borç batağındaki toplum yapısını, rekabetçi eğitim sistemini ve sınıf ayrımını son derece sert bir dille eleştiriyordu. Dizideki 456 yarışmacı, sadece para için değil, aynı zamanda toplumda bir yer edinebilmek ve "başarısız" damgası yemekten kurtulmak için ölümcül bir mücadeleye giriyordu.

Peki, bu keskin kapitalizm eleştirisi, kapitalizmin anavatanı Amerika'da nasıl bir karşılık bulacak? David Fincher'ın, hikayeyi Amerikan toplumunun kendi içsel sorunlarıyla harmanlayarak yeniden yorumlaması bekleniyor. Bu noktada, öğrenci kredisi borçları, fahiş sağlık sigortası maliyetleri, gelir adaletsizliği, evsizlik sorunu ve "Amerikan Rüyası" mitinin yarattığı hayal kırıklıkları gibi temaların, dizinin merkezinde yer alması muhtemel.

Orijinal dizinin en büyük başarısı, yerel sorunları evrensel bir dille anlatarak tüm dünyada bir karşılık bulmasıydı. Squid Game: America'nın önündeki en büyük sınav da bu olacak: Dizinin, sadece orijinalinin bir kopyası olmak yerine, kendi toplumsal eleştirisini yapabilen, derinlikli ve özgün bir yapıya kavuşup kavuşamayacağı. David Fincher gibi bir ustanın bu projeyi yönetiyor olması, bu sınavdan başarıyla çıkılacağına dair umutları artırıyor. Ancak, Hollywood'un ticari kaygılarının, projenin eleştirel ruhunu törpüleme riski de her zaman mevcut. Squid Game efsanesinin Amerikan toprağındaki yeni yolculuğu, şimdiden tüm dünyanın merakla beklediği bir olaya dönüşmüş durumda.

Kaynak: HABER MERKEZİ