"Sürekli aldatan biri her zaman aynı hatayı yapar" sözü, seri aldatanlar için oldukça geçerlidir. Bu kişilerin genellikle karmaşık bir geçmişi vardır ve sadakatsizlikleri derinlemesine çözümlenmemiş sorunlara dayanabilir. Bağlanma korkusu yaşayanlar, terk edilme korkusunu azaltmak için aldatmaya eğilim gösterebilirler. Daha dürtüsel bireyler ise sadakatsizliğe daha yatkın olabilirler.

Sevgiliniz belki de bir seri aldatıcıdır. İşte seri aldatma hikayelerinde sıkça görülen üç yaygın tema:

Sorunlu Bir Geçmiş ve Kendi Değersizlik Duygusu


Seri aldatanlar genellikle sorunlu bir geçmişin izlerini taşırlar ve sadakatsizliklerinin kaynağı geçmişte yaşadıkları çözülmemiş sorunlara kadar uzanabilir. Bu kişiler, çocukluk yıllarında travmatik olaylar, işlevsiz aile ilişkileri veya terk edilme deneyimleri yaşamış olabilirler; bu da genellikle değersizlik duygularına, düşük özsaygıya veya derin bir reddedilme korkusuna yol açar.
Seri aldatma, onay arama ve dışsal onay arayışına dönüşebilir. Birden fazla ilişki kurmak, geçmiş duygusal yaraların bıraktığı boşluğu geçici olarak doldurabilir, değer duygusu ve geçici çekicilik hissi sağlayabilir. Yeni bir romantik ilişkinin heyecanı, geçici de olsa, içlerindeki karmaşıklıktan kaçmak için güçlü bir kaçış mekanizması olarak işlev görebilir ve bir sadakatsizlik döngüsüne yol açabilir.

Sadakatsizliğin zor bir geçmişle ilişkilendirildiği fikri bilimsel olarak desteklenmektedir. Örneğin, Kişisel İlişkiler dergisinde yayınlanan bir araştırma, ebeveynlerin sadakatsizliği ile çocuğun sadakatsiz davranışı arasındaki ilişkiyi inceledi. Araştırmanın bulguları şunlardır:

Ebeveynlerin sadakatsizliği, çocuğun sadakatsiz davranma olasılığının daha yüksek olduğuyla ilişkilendirildi.


Ebeveynlerin sadakatsizliği yaşayan bireylerin sadakatsizlik konusundaki inançları daha olumlu idi ve bu inançlar genellikle ailelerinden sadakatsizlik hakkında karmaşık mesajlar aldıkları için güçleniyordu.
Özetle, ebeveynlerin sadakatsizliğine tanık olmak gibi erken ilişki travmaları yaşamak, güvensiz bağlanma stillerine yol açabilir ve bu da bireyleri taahhüt ettikleri ilişkilerin dışında duygusal veya fiziksel bağlantılar aramaya itebilir, güven ve yakınlık sorunlarına yol açabilir.

Bazıları için sadakatsizlik, anlık bir rahatlama veya kontrol illüzyonu sunan, duygusal sıkıntıları hafifleten bir başa çıkma mekanizması haline gelebilir.

Bekar Kalma Korkusuyla İlginç Bir İlişki


Kişilik ve Bireysel Farklılıklar dergisinde 2021 yılında yayınlanan bir araştırma, bağlanma kaygısı, bekar kalma korkusu ve sadakatsizlik arasında bir ilişki bulmuştur. Bulgular, genellikle terk edilme korkusu ve romantik ilişkilerde güçlü bir duygusal yakınlık isteği içeren bağlanma kaygısı yüksek olan bireylerin, bekar kalma korkusu yaşama eğiliminde olduklarını göstermiştir. Bu korku, bir partner tarafından terk edilme veya bağlanmama riskiyle yüzleşme endişesinden kaynaklanıyor gibi görünmektedir.

Kaynak: HABER MERKEZİ