YouTube’da 1 milyonu aşkın takipçiye ulaşan Sarı Mikrofon kanalının sahibi Özkan Bozkurt, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki Kore Mahallesi’nde yaptığı sokak röportajı sonrası gözaltına alındı.
26 Ağustos’ta yayınlanan “Türkiye’nin En Tehlikeli Mahallesi Kore Mahallesi'ne Girdik” başlıklı videoda bir kişinin tüfekle havaya ateş açtığı, bir diğerinin ise kameraya bakarak tehditler savurduğu anlar yer aldı.
Bu görüntülerin sosyal medyada kısa sürede yayılması üzerine savcılık harekete geçti. Olayın faili olduğu tespit edilen ve mahallede yaşayan G.B. isimli çocuk, evinde yapılan aramada tüfekle birlikte gözaltına alındı.
Bozkurt'a ilk gözaltı ve adli kontrol
Söz konusu olaydan üç gün sonra, 29 Ağustos’ta, İstanbul’daki evinde ters kelepçeyle gözaltına alınan Özkan Bozkurt, Tekirdağ’a götürüldü. Emniyetteki işlemlerinin ardından Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Çorlu 1. Sulh Ceza Hakimliği’nde yaptığı savunmada Bozkurt, “Neden burada olduğumu bile bilmiyorum. Çağrıldığımda ifadeye gelirim” diyerek kendisini savundu. Mahkeme, haftada iki gün imza ve yurtdışı çıkış yasağı içeren adli kontrol şartıyla Bozkurt’u serbest bıraktı.
Gözaltı kararı yenilendi, tutuklama geldi
Ancak serbest bırakılmasından sadece birkaç gün sonra, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı yeniden harekete geçti. Bozkurt hakkında yeni bir gözaltı kararı çıkarıldı. 2 Eylül gecesi tekrar İstanbul’da gözaltına alınan Bozkurt, bu kez çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi.
Tepkiler sosyal medyada büyüyor
Bozkurt’un tutuklanması, sosyal medya platformlarında ifade özgürlüğü ve gazetecilik sınırları bağlamında geniş yankı buldu. Birçok kullanıcı, “sokak röportajı yaptığı” gerekçesiyle bir kişinin tutuklanmasının orantısız bir müdahale olduğunu savundu.
Bozkurt’un avukatları da açıklama yaparak müvekkillerinin sadece kamusal bir içerik sunduğunu, silahlı şahıslarla önceden bir ilişkisi olmadığını ve röportajın tamamen spontane geliştiğini öne sürdü.
“Herkesin canını alacağım” sözleriyle gündem olmuştu
Videoda dikkat çeken en çarpıcı anlardan biri ise, silahla havaya ateş eden kişinin ardından, başka bir gencin kameraya dönerek “Herkesin canını alacağım” demesiydi. Bu anlar, özellikle X (Twitter) ve TikTok’ta milyonlarca izlenmeye ulaştı.
Savcılığın bu sözleri halkı korku ve paniğe sevk edici nitelikte değerlendirdiği, bu yüzden hem silahlı şahsa hem de videoyu yayımlayan kanala yönelik işlem başlatıldığı öğrenildi.
YouTube içerik üreticileri tedirgin
Olayın ardından birçok içerik üretici, özellikle sokak röportajı yapan yayıncılar, benzer videolarla ilgili yasal sınırların netleştirilmesi çağrısında bulundu. Kamuoyunda, “Röportaj yapan kişi, katılımcının suçunu ne kadar üstlenmeli?” sorusu gündeme oturdu.
Özkan Bozkurt’un avukatı ise yaptığı ilk açıklamada, “Müvekkilim sadece bir medya mensubudur. Silah çeken kişiye ne destek vermiştir ne teşvik etmiştir” dedi.
Soruşturma derinleşiyor
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili çok yönlü soruşturma yürütüldüğünü belirtti. Sadece videodaki şahıslar değil, videonun çekim koşulları, montaj süreci, yayına alınış biçimi de dosyada detaylı şekilde inceleniyor.
Gelişmeler, internet gazeteciliği ve bağımsız içerik üretimi açısından yeni tartışmalar doğururken, Bozkurt’un cezaevine gönderilmesi benzer içerik üreticiler için emsal teşkil edebilir.