Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Belarus’un başkenti Minsk’te bir araya gelerek önemli bir anlaşmaya imza attı. Rusya-Belarus Birlik Devleti Yüksek Konseyi toplantısında "Birlik Devleti Kapsamında Rusya Federasyonu ile Belarus Cumhuriyeti Arasında Güvenlik Garantileri Anlaşması" resmileştirildi.
Güvenlik ve egemenlik vurgusu
Anlaşmayı değerlendiren Putin, belgenin iki ülkenin savunma ve güvenlik işbirliğini daha ileriye taşıyacağını belirtti. Putin, “Bu anlaşma; hem Rusya’nın hem Belarus’un egemenliğini, bağımsızlığını, anayasal düzenini ve toprak bütünlüğünü korumayı amaçlıyor. Aynı zamanda Birlik Devleti’nin dış sınırlarının güvence altına alınması için karşılıklı ittifak yükümlülüklerini tanımlıyor” dedi.
Nükleer doktrin güncellendi
Rus lider, Rusya’nın nükleer doktrininde yer alan silah kullanım koşullarının net bir şekilde güncellendiğini hatırlatarak, “Bu anlaşma, yalnızca güvenliği güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda her iki devletin barışçıl ve sürdürülebilir kalkınması için gerekli koşulları oluşturacaktır” ifadelerini kullandı.
Belarus’tan yeni silah talebi
Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko ise görüşme sırasında Rusya’dan askeri destek talebini yineledi. Lukaşenko, yeni geliştirilen Oreşnik hipersonik balistik füzesinin de dahil olduğu modern silah sistemlerinin Belarus topraklarına konuşlandırılmasını istedi.
Oreşnik füzesi için tarih verildi
Putin, bu talebe yanıt olarak Oreşnik hipersonik füzesinin 2025’in ikinci yarısında üretim kapasitesinin artırılmasıyla birlikte Belarus’ta konuşlandırılabileceğini ifade etti. Bu adımın iki ülke arasındaki savunma işbirliğinin derinleşmesi anlamına geldiği vurgulandı.
Birlik Devleti’nde yeni bir dönem
İki liderin imzaladığı bu anlaşma, Rusya ve Belarus’un güvenlik işbirliğinde yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Aynı zamanda bölgede artan jeopolitik gerilimlerin gölgesinde iki ülkenin birbirine olan bağlılığını güçlendiren bir adım olarak değerlendiriliyor.
Anlaşmanın Rusya ve Belarus’un savunma stratejilerini nasıl şekillendireceği ve uluslararası arenada ne tür etkiler yapacağı merakla takip ediliyor.