İzmir iş ve siyaset dünyasının yakından tanıdığı CHP İzmir İl Eski Başkanı Bedri Serter, “İş dünyasından gelen bir isim olarak sorunları yakından biliyorum. İş dünyası ile çok yakın ilişkilerim var. İzmirlilerle birlikte sorunların çözümü için Ankara’da bir nefer gibi çalışacağım” dedi.

İzmir iş ve siyaset dünyasının yakından tanıdığı CHP İzmir İl Eski Başkanı, 24 Haziran seçimlerinde 2. Bölge 7. sıradan milletvekili adayı Bedri Serter, İzmir iş dünyasının Ankara'daki sesi olacağını söyledi. 4 kuşaktır ticaretle uğraşan, birçok sivil toplum örgütünde aktif görev alan, 1996'dan bu yana CHP'de siyaset yapan, 2015 yılında il başkanlığı görevini üstlenen Bedri Serter ile siyasetteki hedeflerini konuştuk.

4 kuşaktır ticaretle uğraşan bir aileden geldiğinizi biliyoruz. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Benim ailem Antalya Akseki kökenli. Aksekililer geleneksel olarak ticaretle uğraşırlar. 1895 yılında büyük dedimiz Ödemiş'e göçmüş. Ödemiş'te pazarcılıkla ticarete başlamış. Ödemişte yerleşik düzene geçtikten sonra şuan Ödemiş'in tek müzesi olan Yıldız Müzesi binasını yapıp Yıldız Otel olarak işletmiş. O oteli daha sonra belediyeye bağışladık ve Ödemiş'in tek müzesi oldu. Ödemiş'in bütün tarihi bu müzede. 1922 yılında benim büyükbabannem Emine Serter'in yaptığı br bayrak var. parça parça kırmızı kumaşlardan, elde yapılmış bir bayrak. Ayyıldızı da evdeki hiç kullanılmamış çarşaftan kesilmiş. O zaman beyaz kırmızı yasakmış. 1922 yılında düşman denize döküldüğünde ilk valiliğe asılan bayrağı yapan kadının torunuyum ben. Dedem 1923 yılnda İzmir'e yerleşmiş. Önce manifatura sonra mobilya işine girmiş. Sonra biz de mobilya işine devam ettik. Şimdi oğlum, 4. jenerasyon olarak bu işi sürdürüyor. Büro mobilyaları yaptığımız için uzun yıllardır iş dünyasıyla çok içli dışlıyız. 70'li yıllardan beri.



İşadamı olmak siyasette avantaj mı dezavantaj mı?
Bana büyük avantaj sağladı. Buradaki bütün iş dünyasıyla tanışıklığımız var. İş dünyasının ufkunu görme avantajına sahip oldum. 1996-2002 yıllarında İZTO'da meclis üyeliği yaptım. Ondan önce EBSO'da komitelerde çalıştım. Bir dönem meclis üyeliği yaptım. Bugüne iş hayatıyla geldik. Önemli olan iş hayatında onurumuzla var olmak, ismimizi onurumuzla yazdırmak. Bedri Serter olarak da İzmir iş dünyasına ismimizi yazdırmış vaziyetteyiz. Bunu ben siyasete de taşıdım. Siyasette bir iş adamının olabileceğini gösterdim. Çünkü iş dünyası siyasetten her zaman uzak durmaya çalışır. Aman karışmayalım derler. Ama öyle bir hayat yok. Türkiye'de herkesimden insanın siyasi hayatta olması gerekiyor. Ben bunun canlı örneğiyim. Kaldı ki diğer partilerden çok dostum, çok müşterim var. Ama işyerine geldiğimiz zaman siyasi ceketimizi dışarıda bırakmasını biliyoruz. Siyaset ceketimizi siyaset arenasında kullanıyoruz.

Seçim çalışmaları için sokak sokak geziyorsunuz. Sokakta nasıl bir hava var?
CHP'liler olarak hiç bir zaman korku içinde olmadık. Sokaktaki halka baktığımzda ise insanlarda çok büyük bir umut ışığı doğdu. Özellikle Muharrem İnce isminin açıklanmasından sonra Türkiye'ye aydınlık bir güneş doğdu. Muharrem İnce'de halk kendini buldu. Kimisi öğretmen olarak, kimisi ağabey olarak, kimisi baba olarak, kimisi bir çiftçi olarak görüyor. Muharrem İnce'de herkes kendinden bir parça buldu. Bu tabi partinin ön plana çıkmasında da büyük fayda getirdi. 2. bölge 7. sıra adayıyım. Seçim çalışmalarına ilk başladığımızda tereddütlerimiz vardı; acaba 7. sıradan meclise gidebilir miyim diye. 2015'de il başkanı olarak görev yaparken her iki bölgeden 7'şer olmak üzere 14 milletvekili çıkarmıştık. Bu bir başarıydı. Kaldı ki artık birer milletvekili arttı. Eskiden 26'ydı şimdi 28 oldu. Sahaya çıktıktan sonra 'biz bu süreçte 9'u hatta 10'u zorlayabiliriz' diyorum. Şuanda 9. ve 10. sıradaki arkadaşlarımız da çok ümitliler. Zaten CHP olarak yerelde iktidarız. Gerçekten belediyelerimiz gayet güzel çalışmalar yapıyorlar. İnşallah CHP'nin cumhurbaşkanı ve iktidarıyla da Türkiye'de herşeyin düzelebileceğini, daha özgür, daha rahat bir ülkede yaşayabileceğimizi, özellikle gençlerimizin önünün çok açılacağını hissediyorum. Gençlerin Muharrem İnce'yle birlikte bize çok büyük teveccühü olmaya başladı. Sorular soruyorlar, gelecekle ilgili bilgi almaya çalışıyorlar. Gençlere de bir umut ışığı, bir kurtuluş ışığı doğdu. Zaten Türkiye çok büyük bir ülke. Birileri çıkacak ve kurtuluş olacaktı. Atatürk ile biz bunu yaşadık. Atatürk ilkeleriyle Türkiye'nin nereye geldiği belli. Biz bu işi daha daha ileri götirmek mecburiyetindeyiz. Çünkü biz bu ülkenin okullarında okuduk, Atatürk ile büyüdük. Atatürk ilkeleriyle bu ülke iyi bir noktaya gelecektir.



Meclise gittiğiniz taktirde ilk icraatınız ne olacak?
2014 yılında Karabağlarda belediye başkan aday adayı olduğumda mobilya şehri imajını oturtacağım demiştim. Nasip olsaydı o süreç devam edecekti. Ama yine Muhittin başkanım da mobilyacılarımızı çok önemsiyor. Onlara destek veriyor. İzmir'deki mobilyacıların gerçekten bir OSB'ye ve mobilya kentine ihtiyacı var. kapasitemiz çok geniş. Şuanda mobilya sanayinden ekmek yiyen kişi sayısı 500 bin civarında. Önemli ihracatlar yapanlar var. İç piyasada da iyi iş yapanlar var ama markalaşamıyorlar. Bizim markalaşmaya ihtiyacımız var. Mesela İnegölü sektör olarak kıskanıyorum. Ankara'ya gittiğimizde İzmir'de mobilya OSB kurulması için çalışacağım. Belediyemizin ve sektör temsilcilerinin katkılarıyla bunu gerçekleştirebiliriz. Bütün gittiğim ilçelerde esnaf odalarını, sanayi odalarını ticaret odalarını, ziraat odalarını ziyaret ediyorum. Sorunlarınızı bana iletin, ama çözüm önerilerinizi de verin diyorum. 'Ben hepsine hakim olamam ama çözüm bulunması konusunda elimden geleni yaparım' mesajını veriyorum.

İş dünyasının içinden gelen biri olarak İzmir iş dünyası için neler yapacaksınız?
İzmir iş dünyası hükümetlerden gerekli desteği görmemiştir. Ama buna rağmen kendi öz sermayesiyle kendi evlatlarıyla, kendi çevresiyle bu seviyeye gelmiştir. İnşallah yeni dönemde Hükümeti de biz kuracağız. Tabii ki Türkiye milletvekili olacağız, tabii ki Türkiye’deki sanayinin, ticaretin, tarımın, turizmin gelişmesini sağlayacağız ama öncelikle İzmir milletvekiliyiz. İzmir’i sanayide, turizmde, tarımda ve sağlık turizminde ne kadar ön plana çıkartırsak o kadar başarılı olacağımıza da inanıyorum. CHP olarak pek çok projemiz var. Bu projelerin içinde KOBİ Bakanlığının kurulması da var. Özelliklede kadın girişimcileri destekleyen ve önünü açan bir ortamı hem İzmir’de hem de Türkiye’de sağlayacağız. Bütün KOBİ’lere 1 yıl süreli ödediği vergi primi kadar sıfır faizli kredi vereceğiz. Alacaksın, işini büyüteceksin. Bunu en kısa sürede hayata geçireceğiz. Bu proje hayata geçince, devlet vergi ve sigorta primlerini zamanında toplar. Herkes yatırır, sıfır faizli kredi almak için. Bundan daha iyi bir proje Türkiye tarihinde yazılmamıştır diyorum. Kayıt dışı ekonomi büyük oranda azalacak. Daha fazla işçi çalıştıracak, daha fazla sıfır faizli kredi için. Katma değeri yüksek ürün üretenler için daha fazla sıfır faizli kredi sağlayacağız. Bunun sonucunda ihracatımız büyüyecek, çok daha fazla döviz geliri elde eden bir Türkiye göreceğiz. En geç 5 yıl içinde Türkiye, orta gelir tuzağını aşacak, en az kişi başı gelir 15 bin dolar olacak.



İzmir ve ilçeleri uzun yıllardır CHP'li başkanların yönetiminde. İktidara gelmeniz durumunda bu İzmir'e nasıl yansır?
İktidarımızda İzmir'in farklı bir noktada olacağına inanıyorum. Hem OSB'leriyle hem ticaretiyle, hem turizmiyle. İzmir'de sağlık turizmi de çok önemli bununda önemini artırmamız gerekiyor. Zaten 2015 EXPO projeksiyonunda 'İzmir Sağlık Kentidir' ibaremiz vardı. Ama sonradan bunu unuttuk. Gerçekten İzmir bir sağlık kentidir. Sağlık derken sadece hastanelerde tedavi görmek olarak algılamamak lazım. Güneş, deniz, huzurlu bir kent de bir sağlıktır. Bizler gerçekten çok şanslıyız. Çok huzurlu, özgür ve sağlıklı bir kentte yaşıyoruz. Bunu geliştirmek mecburiyetindeyiz. Tabiki bir şansımız İzmir'de CHP iktidarında olan çok belediyemiz var. Bu büyük bir avantaj. İnanıyorum ben şu iktidar değiştikten sonra bu değişim hepimize yansıyacak. Basın dünyasına , iş dünyasına, kobilere. İzmir basınınn desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sizler yaşadıkça bizden çıkan sözler halkla buluşuyor.

Sivil toplum bilinci


İzmir ticaret ve sanayi açısından çok önemli bir kent. Bunun mutlak gelişmesi lazım. Cenevizliler'den beri İzmir bir ticaret kenti. Ödemiş'te eskiden büyük tüccarlar varmış onlar mallarını İzmir'e sevkeder bu limandan gönderirlermiş. 1925 yılında Ödemiş'te Akseki'den gelen genç iş adamları Aksekililer Genç İş Adamları Derneği'ni kurmuşlar. O zamanlardan sivil toplum bilinci genlerime işlemiş.


Eski kenti korumalıyız


Kent kendini doğal bir şekilde Torbalı, Kemalpaşa, Ulukent tarafına büyütüyor. Bizim eski kenti korumamız gerekiyor. Kemeraltı'nın canlanması lazım mesela. Kemeraltı 2 bin 500 hektarlık bir alana sahip. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar büyük bir pazaryeri, çarşı yok. Bu çarşının uçması lazım. Bunu elbirliğiyle yapacağız. Bu ülkede çözülemeyecek sorun yok. Sadece reorganizasyonu organize ederek çözüm odaklı çalışmak gerekiyor.

Serter’in Faal Olduğu Sivil Toplum Örgütleri


İZTO (İzmir Ticaret Odası) 1985-2018…
EBSO (Ege Bölgesi Sanayi Odası) 1990-2018…
Ege İhracatçı Birlikleri
EGİAD (Ege Genç İşadamları Derneği) Kurucu Üyeliği
İZSİAD (İzmir Sanayici İşadamları Derneği)
OMSİAD (Ofis Mobilyaları Sanayici İşadamları Derneği)
Antalyalılar Derneği Üyeliği
İzmir Mobilyacılar Odası
İZİMDER Üyeliği (İzmir İktisat Fakültesi Mezunlar Derneği)
TÜRGÖK (Türkiye Görme Engelliler Kitaplığı) Derneği Üyeliği
ADD Konak Üyeliği (Ömür Boyu Onursal Üye Beratı)

Serter’in Siyasi Yaşamı


1996 yılında Cumhuriyet Halk Partisi Üyeliği
1996-2002 Konak İlçe Göztepe Mahallesi Temsilciliği
2004-2009 Konak Belediyesi Meclis Üyeliği
2005-2007 CHP Büyük Kurultay Delegesi
2011 yılı Genel seçimlerinde İzmir Milletvekilliği Aday Adaylığı
2014 yılı Yerel seçimlerinde Karabağlar İlçesi Belediye Başkan Aday Adaylığı
07.01.2015-2016 Yılları İzmir İl Başkanlığı
2016-2017 CHP Büyük Kurultay Delegesi