Meclis'teki siyasi parti gruplarının katılımıyla bağcılık sektörü ve üzüm üreticilerinin sorunlarının araştırılması için kurulan komisyonda yer alan MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, nisan ayında Manisa'nın Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerinde yapılan '2018 yılı üzüm rekoltesi araştırması'nın umut verici olmadığını söyledi. Tanrıkulu, "Geçen yıl asma başına 20- 25 olan salkım sayısı, bu yıl 10 ile 15 civarında tespit edildi" dedi.

MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, 'Bağcılık sektörü ve üzüm üreticilerinin sorunlarının araştırılarak, alınacak tedbirlerin tespit edilmesi maksadıyla kurulan meclis araştırması komisyonu raporu' üzerine Genel Kurul'da konuşma yaptı. Tanrıkulu, üyesi olduğu komisyon tarafından yaklaşık 4 ay boyunca konuyla ilgili çok sayıda kesimin görüş ve talepleri alınarak, raporun hazırladığını kaydetti. Türkiye'nin, yaklaşık 6000 yıllık bağcılık kültürü ve 1400'ü aşkın asma genotipiyle (soy, yapı) halen asmanın ana vatanı ülkelerden olduğunu belirten Tanrıkulu, üzümde bu yıl beklenen rekoltenin gerçekleşmeyeceğini de dile getirdi. Tanrıkulu, nisan ayında Manisa'nın Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerinde yapılan '2018 yılı üzüm rekoltesi araştırması'nın umut verici olmadığını belirterek, "Açıklanan son rakamlar ışığında ihracat rakamları 2014 yılındaki 679 milyon dolar değerine göre gerilediği görülmektedir. 2017 yılında üzüm ihracatı 604 milyon dolar seviyesinde kalmıştı. İhracat rakamları bizlere sektörde sorunların artık hızla ele alınmasının gerekliliğine işaret ediyor. Diğer yandan geçen nisan ayında Manisa'nın Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerinde yapılan 2018 yılı üzüm rekoltesi araştırması umut verici değil" diye konuştu.

Geçen yıl asma başına 20- 25 olan salkım sayısının bu yıl 10 ile 15 civarında tespit edildiğini belirterek, birçok alanda aşırı yağışın zarara neden olduğuna dikkat çeken Tanrıkulu, komisyonun çözüm önerilerini şöyle anlattı:

"Gerekli hallerde kullanılmak üzere bir stok kurumunun oluşturulması ve bu sektörde lisanslı depoculuğun geliştirilmesi gerekir. Çekirdeksiz kuru üzüm arzının azaltılması amacıyla yaş üzüm ihracatının geliştirilmesi için çalışmalar yapılması ve desteklenmesi, ihracat pazarlarının geliştirilmesi ve artırılması, ürünlerimize katma değer katacak yeni mamullerin geliştirilmesi, iç tüketimin artırılması ve yeni tüketim alanları yaratılması, bağ alanlarındaki genişlemenin, sofralık üzüm, kuş üzümü, bandırmasız üzüm ve organik üzüm üretimine yönlendirilmesi, üzümün, arz fazlası ürün kapsamında değerlendirilmesi, ihtisas borsalarının kurulması, TARSİM sigortaları risk kapsamı değiştirilerek üzüm ve bağcılık alanında tüm afetlerin risk kapsamına alınması, tarımsal üretimde kullanılan mazot, gübre, ilaç, tohum, fide gibi temel tarımsal girdilerin üzerindeki ÖTV ve KDV oranlarının düşürülmesi, fiyat istikrarı ve stok kontrolü amaçlı müdahalelerin sürdürülmesi, üzümlerdeki ürüne katılan hormonların getirdiği kalıntı sorunu, bağlarda üzüm zararlılarına karşı yapılan yanlış, bilinçsiz ilaçlama sonucu ürünlerde ilaç kalıntısı görülmesi gibi hususlara yönelik bir an önce tedbir geliştirilmesi gereklidir."