Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi veren Sındır, “Anadolu köylüsü 19 yıldır sürdürülen yanlış tarım politikaları nedeniyle ne yazıktır ki toprağını terk etti ve etmeye devam ediyor. Bugün itibarıyla 35 Milyon dönümün üzerinde verimli ekilir tarım arazisi boş kaldı, kullanılmıyor. İktidar ise bugün çiftçilerimize hazineye ait tarım arazilerini kiraya verip, çiftçilerimizin üretim yapmalarını sağlamaya çalışıyor. Anadolu çiftçisi kendi mülkiyetindeki arazide bile üretimi bıraktı” dedi.

“Çiftçi kendi mülkiyetindeki arazide bile üretimi bıraktı, ne kiralaması!”

Salgın döneminde, üretimin ne kadar önemli olduğunun derinden anlaşıldığını vurgulayarak sözlerine başlayan Sındır, “tarım sektörünün ayakta kalabilmesi, üreticilerin zarar görmemesi ve vatandaşlarımıza gıda tedarikinin aksamaması için salgının başladığı günden bugüne iktidarı uyardık, alınacak önlemlerin yaşamsal değerde olduğunu haykırdık. Maalesef iktidar yine bildiğini okudu. Bugün Türkiye’nin dört bir tarafında gözü gibi yetiştirdiği ürününü, çoluğunun çocuğunun rızkını yollara döküyor.  Çünkü sektörü birbirine bağlayan zincirler arasındaki bağ koptu. Ürününü yüksek girdiler nedeniyle ederine satamayan, bankalardan aldığı kredileri yüksek faizler nedeniyle ödeyemeyen; traktörüne, üretim araçlarına, tarlasına haciz konulan, yıllardır ithalat sopası ile terbiye edilmeye çalışılan Anadolu’nun kadim köylüsü 19 yıldır sürdürülen yanlış tarım politikaları nedeniyle toprağını terk etti ve etmeye devam ediyor. 35 Milyon dönümün üzerinde verimli, ekilir tarım arazisi boş kaldı, kullanılmıyor. AKP iktidarında Anadolu çiftçisinin borcu 52 kat arttı. Üreticilerimizin, kamu bankalarına, özel bankalara, tarım kredi kooperatiflerine, tefecilere, aracılara, tüccarlara toplam borcu 200 milyar liranın üzerine çıktı. Çiftçi başına bankalara borç 1000 Liradan 61 bin liraya çıktı. İktidar ise bugün çiftçilerimize hazineye ait tarım arazilerini kiraya verip, çiftçilerimizin üretim yapmalarını sağlamaya çalışıyor. İktidar sahipleri halkın arasına inmediği için bilmez; üreticide takat kalmadı, Anadolu çiftçisi kendi mülkiyetindeki arazide bile üretimi bıraktı, ne kiralaması?” dedi.

“Hakkaniyetten, eşitlikten uzak bir yol izlemeyiniz!”

Çiftçiye kiralık olarak verilecek hazine arazileri konusunda birçok soru işareti olduğunun altını çizen Sındır, “Hazine arazilerimiz, üzerinde her bir yurttaşımızın hakkı olan, milletimizin ortak mülkiyetinde olan arazilerdir. İlgili tebliğin yayımı tarihinden günümüze kadar, hangi illerde taşınmazların tarımsal üretim amacıyla kiraya verilme işlemleri yapıldığını bilmiyoruz ve bu konuda ilgili bakanlık bir açıklama yapmalı. Kiraya verilen tarım arazilerinin sayısı ve alan büyüklükleri iller bazında ne kadar ve bunlar kimlere verildi? Bu konuda şikayetler alıyoruz; hakkaniyetten, eşitlikten uzak bir yol izlemeyiniz! Kiraya verilen tarım arazilerin rayiç bedelleri ve kira bedelleri ne kadar olarak belirlendi? Her hangi bir bilgimiz yok. Kiraya verilen tarım arazilerinde, iller bazında, hangi ürünler ve kaç dönüm alan büyüklüğünde yetiştirilmekte? Özetle; bu ve buna benzer birçok konuda ilgili bakanlık açıklama yapmalı ve üreticilerimizi bilgilendirmeli” dedi.

“Çiftçiye 60 dönüm sınır, yandaşa sınırsız”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 16 Eylül 2020 tarihli ve 31246 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 400 sıra numaralı Milli Emlak Genel Tebliğinin 10. maddesine dikkat çekerek sözlerini sonlandıran Sındır şöyle konuştu: “Çiftçilerimize kiralanacak hazine arazilerinde üst sınır 60 dönüm olarak belirlenmiş. Fakat tebliğin 10. maddesinde çiftçilerimizin kiralamak için talepte bulunmadığı bölgelerde gerçek veya tüzel kişilerin yapacağı kiralamada üst sınır ortadan kaldırılmış ve ‘yüzölçüm sınırlaması olmaksızın’ istedikleri kadar kiralama hakkı getirilmiş. Üreticilerimize dahi tanınmayan bu hak neden yöreden olmayan kişi ya da kurumlara sınırsız olarak veriliyor? Çiftçiye 60 dönüm sınır, yandaşa sınırsız. Bugüne kadar kiraya verilen hazine arazilerinin ne kadarı ‘topraksız veya yeterli toprağı olmayan çiftçilere, ne kadarı gerçek, ne kadarı tüzel kişilere kiraya verildi.”

Sındır, söz konusu Tebliğ kapsamında hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin tarımsal üretim yapılmak üzere kiraya verilmesi hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği önergede şu soruları yöneltti:

1. İlgili tebliğin yayımı tarihinden günümüze kadar hangi illerde taşınmazların tarımsal üretim amacıyla kiraya verilme işlemleri yapılmıştır?

2. Bakanlığınızca re’sen veya talep üzerine kira verilmesi uygun görülen tarım arazileri için verilen ilan sayıları illere göre nedir?

3. Kiraya verilen tarım arazilerinin sayısı ve alan büyüklükleri (dekar) iller bazında nedir?

4. Kiraya verilen tarım arazilerin rayiç bedelleri ve kira bedelleri ne kadar belirlenmiştir? Tebliğ tarihinden günümüze ne kadar kira bedeli tahsilatı yapılmıştır?

5. Süresi içinde ödenmeyen kira bedelleri var mıdır? Var ise kira sözleşmesi fesih işlemleri yapılmış mıdır?

6. Kiraya verilen arazilerin ne kadarı “topraksız veya yeterli toprağı olmayan çiftçilere verilmiştir? Ne kadarı gerçek, ne kadarı tüzel kişilere kiraya verilmiştir?

7. Kiraya verilen tarım arazilerinde, iller bazında, hangi ürünler ve kaç dönüm (dekar) alan büyüklüklerinde yetiştirilmektedir?

8. Kiraya verildikten itibaren ilk altı ay içerisinde herhangi bir tarımsal üretim faaliyeti yapılmadığı için sözleşme feshi yapılmış araziler bulunmakta mıdır? Var ise hangi illerde ve ne kadar alan büyüklüğündedir?