Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin "Bu sabah itibarıyla 1873 teröristi etkisiz hale getirerek 415 kilometrekare civarında bir alanı kontrol altına aldık'' dedi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'ndaki konuşmasında, partililere hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönemde Türkiye'nin de çok ciddi sınamalardan geçtiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gezi olaylarıyla başlayan, 17-25 Aralık emniyet, yargı darbe girişimiyle süren, 2015 Haziran'ındaki seçimlerle siyasi istikrarsızlık tehdidine doğru giden, bölücü örgütün çukur eylemleriyle farklı bir boyut kazanan, DEAŞ veya DEAŞ'ın şehirlerimizi tehdit eden canlı bomba saldırılarıyla azgınlaşan, 15 Temmuz darbesiyle de adeta zirveye çıkan velhasıl böylesine sıkıntılı bir süreci hep beraber yaşadık. Ülkemize yönelik saldırıların altın vuruşu mahiyetindeki 15 Temmuz darbe girişimi, tam tersine milletimizin ve devletimizin adeta yeniden dirilişine, yeniden şahlanışına bana göre vesile teşkil etti. Bu yeni dönemin ilk neticesi, Fırat Kalkanı Harekatı ile Cerablus, El Bab, bu bölge, 2 bin kilometrekarelik arazi DEAŞ ve PYD teröristlerinden tamamen temizlenmiş oldu. Burada yaşayan yaklaşık 140 bin insan topraklarına dönmüş oldu. Bunu biz sağladık."

Erdoğan, yıllarca Türkiye'yi terör örgütleri üzerinden tehdit edenlere, köşeye sıkıştırmaya çalışanlara karşı verdikleri cevabın yeni hamlelerin de önünü açtığını, bugün 35. gününe giren Zeytin Dalı Harekatı'nın bu hamlelerden biri olduğunu söyledi.

Harekata ilişkin bilgi veren Erdoğan, "Kahraman askerlerimiz, Mehmet'imiz büyük bir fedakarlık ve cesaretle bölücü terör örgütünün Türkiye'ye karşı saldırıları için özenle hazırladığı tahkimatları teröristlerin başına geçirerek adım adım Afrin'e doğru ilerliyor. Bu sabah itibarıyla 1873 teröristi etkisiz hale getirerek 415 kilometrekare civarında bir alanı kontrol altına aldık" diye konuştu.

Çok sayıda köyün teröristlerden arındırıldığını dile getiren Erdoğan, bölgedeki hakim tepelerin topoğrafik olarak çok zor bir coğrafya olduğunu, bu zor coğrafyada şu anda Mehmetçik ve ÖSO'nun gerçekten çok ciddi bir mücadele, savaş verdiğini vurguladı.

Türkiye'de, o bölgelerin 3,5 milyon insanı bulunduğuna işaret eden Erdoğan, onları bir an önce kendi topraklarına, evlerine nasıl döndürebileceklerinin hesabı içerisinde olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hesabın yanında birçok hesap da yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Çünkü bütün bu sürecin stratejisi vardır, taktikleri vardır, yol haritası vardır ve bu yol haritasını da bizim yavaş yavaş uygulamaya koymamız gerekir. Bölgedeki hakim tepeler şu anda büyük ölçüde askerlerimiz tarafından teröristlerden temizlendiği için harekatın bundan sonraki kısmının inşallah daha hızlı ilerlemesini bekliyoruz. Tabii hava da bozuk. Zaman zaman kar, fırtına... Bütün bunlara rağmen yürüyen bir mücadele. Bu mücadelede kar, bora, fırtına demeden askerimiz yoluna devam ediyor. Afrin şehir merkezini bir an önce kuşatıp teröristlerin dışarıyla temasını kestikten sonra yeni bir stratejiyle harekatı sürdüreceğiz."

Bölgedeki Arap, Kürt, Türkmen nüfusun, Türkiye'nin sağladığı huzur ve güven ortamından fevkalade memnun olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Ülkemizin varlığı, sadece teröristleri ve terörist sevicileri rahatsız ediyor. İnşallah en kısa sürede Afrin bölgesini teröristlerden temizleyerek, ülkemizdeki yüz binlerce bölge sakininin kendi yurtlarına dönmesine imkan sağlayacağız" dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Bizi en çok üzen, müttefikimiz olarak gördüğümüz, siyasi ve askeri alanda çok derin ilişkilerimizin bulunduğu kimi ülkelerin sergilediği riyakarlık, hatta ciddiyetsizliktir. İşte dün bu ülkelerden birinin güya savunma bakanlığı sözcüsü çıkıyor, yüzü kızarmadan, utanmadan, sıkılmadan Afrin'de sivillerin öldüğünü, insanların şiddet yüzünden evine dönemediğini söylüyor. Be vicdansız, be ahlaksız! Doğu Guta'da her gün yüzlerce çocuğun, kadının, yaşlının, sivilin alçakça katledilmesinden en küçük bir rahatsızlık duymuyorsun, burada teröristlere karşı verilen bu mücadeleden rahatsızlık duyuyor ve yalan yanlış haberler yayıyorsunuz."

"ÖYLE BİR DERDİN YOK Kİ"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ordusunun bugüne kadar tek bir sivilin dahi zarar görmemesine dikkat ettiğini, bundan dolayı zaten bu sürenin uzadığına işaret ederek, "Eğer biz sivil, terörist ayırt etmeseydik çoktan zaten Afrin bitmişti" dedi.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Biz Kemal Efendi'nin ağzıyla hareket etmeyiz. Afrin'e girmeyi doğru bulmuyormuş. Senin zaten nereye girmeyi doğru bulduğunu bu millet anlamadı ki... Öyle bir derdin yok ki... Ne Gabar'la ilgili ne Cudi'yle ilgili ne Tendürek'le ilgili ne Kandil'le ilgili bir derdin var. Onlarla sadece işbirliğin var" ifadelerini kullandı.

Onun için Afrin'in böyle takdim edilmesini şiddetle kınadıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bunu söyleyenler, iddialarını ispatla mükelleftir. Kendilerini önce silahlandırdıkları, eğittikleri, oluk oluk para akıttıkları teröristlerin katlettiği, evlerini başlarına yıktığı, topraklarından sürdüğü, evlatlarını zorla ellerinden aldığı sivillere sahip çıkmaya davet ediyoruz. PKK'lı teröristleri kırk kılığa sokup, kırk isim değiştirerek meşrulaştırmaya çalışırken, düştükleri acınası durumu yüzlerine vurmaktan biz usandık. Onlar utanmadan, arlanmadan hala aynı şeyleri söylemekten bıkmadılar. Üstelik bir yetkililerinin söylediğini öteki yalanlıyor. Bir kurumlarının raporu diğerinin iddialarını boşa çıkartıyor. Ama buna rağmen kendilerine çekidüzen vermeye maalesef çalışmıyorlar. Elimizde mesela Münbiç ile ilgili en tepedeki yöneticilerinden başlayarak tüm muhataplarımızın söyledikleri sözlerden oluşan klasörler dolusu bilgi var, video çekimleri var. Bunları önlerine koyduğunuzda haklı olduğumuzu söylüyorlar ama arkamızı döndüğümüzde hemen başka ifadelerle işlettikleri yalan çarkına geri dönüyorlar. Yalan makinası."

Türkiye'nin artık bu yalanlara, boş vaatlere, oyalama taktiklerine karnının tok olduğunu vurgulayan Erdoğan, terör örgütünün yanında kimin olduğuna, ona silahı kimin verdiğine, parayı kimin aktardığına ve desteği kimin sağladığına baktıklarını söyledi.

Erdoğan, "Yani bütçeden kalkıp da 500, 550 milyon dolar bunlara destek çıkarsa ne diyeceğiz? 'Çok hayırlı bir yoldasınız, iyi yapıyorsunuz', böyle mi söyleyeceğiz? Terörün nasıl beslendiği belgelerle ortada. Gördüğümüz simalar da hep aynı. Bu yaz hem terör örgütü için hem onu destekleyenler için sıcak geçecek, öyle görünüyor. Önce Münbiç'i teröristlerden temizleyecek, ardından Fırat'ın doğusunun tamamını kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli hale getirene kadar hiç durmadan yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.

İdlib ve Halep'in durumunun ortada olduğunu belirten Erdoğan, rejimin kendi topraklarını kurtarmanın gayreti içerisinde olmadığına dikkati çekti. Rejimin şu anda ülkesinden kaçanlara imkan, zemin hazırlamanın gayreti içinde olmadığını vurgulayan Erdoğan, rejimin göç edenlerle ilgili "onlardan kurtulduk" dediğini söyledi.

Erdoğan, bütün binaların yerle yeksan olduğuna işaret ederek, "Böyle bir dertleri yok. Ama biz bu yola baş koyduk. Varsa başını bu yolda feda etmeye hazır olanlar, 'işte meydan' diyoruz. Terör örgütünün arkasından bayrak sallamakla demokrat olunmaz, özgürlük yanlısı olunmaz, hak ve adalet müdafi hiç olunmaz. Bu şekilde olunsa olunsa, terör örgütü yardakçısı olunur. Biz gerçek demokratlarla, gerçek devlet adamlarıyla görüşmeye, konuşmaya her zaman varız, hazırız. Yeter ki onlar terör örgütü yardakçılığıyla değil vasıflarıyla karşımıza çıksınlar. Şehitlerimiz ve gazilerimizin emanetine sahip çıkarak bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürmekte de kararlıyız" ifadelerini kullandı.