Bakanlar Kurulu toplantısıyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, cinsel istismar düzenlemesine ilişkin bilgiler verdi. Çocuk istismarcılarının bazı mesleklerde çalışması yasaklanacak.

Açıklama, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'dan geldi. Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplanan Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken kameralar karşısına geçen Bozdağ, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Basın toplantısında öne çıkan başlık, çocukların cinsel istismarına yönelik düzenleme oldu. Çalışma kapsamında cezaların ve dolayısıyla caydırıcılığın artırılacağını söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti: "Her yıl risk araştırmaları yapılacak, haritalar çıkararılacaktır. Halk arasında hadım olarak bilinen konu yasal dayanağa kavuşturulmaktadır. Mağdur hakları konusunda yeni bir yasal düzenleme yapılacak. Adalet Bakanlığı bu konuda çalışma yürütüyor.

Cezaların caydırıcılığı suçların işlenmesini önlemede etkiye sahip. Ama ceza suçtan sonra devreye giriyor, bir çocuğumuz mağdur hale geliyor. O cezanın verilmiş olması mağduriyeti ortadan kaldırmıyor. Hükümet olarak bir yandan cezaları artırarak caydırıcılığı yükseltirken öte yandan çocuklarımızın tuzağa düşmeden önce onları koruyucu tedbirlerin üzerinde durmamız önemlidir. Burada ailelere, MEB'e, STK'lara, medyaya, üniversitelere, Diyanet'e büyük görevler düşüyor. Bu alanda bir seferberlik bilinciyle hareket edilmesi çok önemli. Burada çok geniş kapsamlı bir adım atılacak.

KADEMELİ CEZA


Bu konuda hükümetimizin bir ısrarı yok. AYM verdiği bir kararda cezaların suç mağdurlarına göre kademelendirilmesi konusunda bir karar verdi. AYM kararını okudukları zaman atılmak istenen adımın ne olduğunu görürüz. Suçun mağdurlarına göre cezayı artıran ve azaltan bir kademelendirme her yerde var. Birilerini koruma kastı yoktur. Bazıları buradan AKP'ye zarar vermeye çalışıyor. Bu istismarcıların tamamına biz aynı gözle yaklaşıyoruz.

"BAZI MESLEKLERİ YAPMALARI YASAKLANACAK"


Nerede risk varsa oralara özel çalışmalar yapılacak. Bu tür eğilimi olan kişilerin bazı mesleklerde çalışması yasaklanacak. Bazı mesleklere girecek kişilerle ilgili psikoteknik incelemeler yapılacak. Bunun gibi çok tedbir var ama bunların hepsini buradan paylaşamıyorum. Bu konuda hükümetimiz kararlıdır. Bu suçları işlemiş olan kişilerin çocuklarımızın bulunduğu alanlara yakın ikamet etmesi ve yaklaşması yasaklanacak."

Bekir Bozdağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"HAREKAT ALANININ YARISI KONTROL ALTINDA"


"Zeytin Dalı Harekatı'nın başlangıcından bu yana 2795 teröristin etkisiz hale getirildi. Zeytin Dalı Harekatı ile bugüne kadar 112'si köy, 30'u kritik nokta olmak üzere toplam 142 bölge kontrol altına alınmıştır. Harekat bölgesine ait alanın yarısına yakını kontrol altına alındı. Harekat planlandığı şekilde devam ediyor.

ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ'NİN BİR GÜNLÜĞÜNE KAPATILMASI


ABD Ankara Büyükelçiliği'nin bugün için kapatılma konusu doğrudur. Bu karar yetkili makamlarımıza iletildi. Siyasi bir karar değil, güvenlik riskleri nedeniyle alınmıştır. ABD istihbarat bilgilerini paylaşmış ve güvenlik güçlerimiz gereken adımları atmıştır. Sadece ABD Büyükelçiliği'ne yönelik değil güvenlik güçlerimiz tüm yurtta teyakkuz halindedir. Güvenlik tedbirleri artırılmıştır.

ABD'YE DAEŞ YANITI


ABD'den yapılan açıklamalarda DEAŞ'a odaklanalım deniliyor. Diğer örgütlerine de odaklanılması lazım. Sadece bir terör örgütüyle mücadelenin öne alınıp diğer terör örgütlerinin değerlendirilmemesi kabul edilemez. Terör örgütlerini ayırmanın doğru olmadığını ifade ettik, bir kez daha ifade ediyoruz. Türkiye DEAŞ terör örgütünün saldırılarından en fazla zarar gören üçüncü ülkedir. DEAŞ ülkemizde 20 saldırı gerçekleştirmiş, 310 kişi hayatını kaybetmiş 967 kişi de yaralanmıştır. Türkiye DEAŞ ile en etkin mücadeleyi yürüten ülkedir. Türkiye 3 bin civarında DEAŞ üyesini etkisiz hale getirmiştir. 2011-2018 yılları arasında, Türkiye'de 4 bin 43 DEAŞ'lı terörist tutuklanmıştır. Bunun 1858'i yabancı terörist savaşçılardır. Terör örgütlerinin bazılarını koruma kollama gibi bir yaklaşımı Türiye doğru bulmuyor. DEAŞ'a odaklanmayalım diyen bir Türk yetkili yoktur. Biz bütün terör örgütlerini birlikte tepeleyelim yok edelim diyoruz.

"TAKAS SÖZ KONUSU DEĞİL"


Yunanistan'dan Türkiye sınırını geçen iki askerin Türkiye'de tutuklanması hususunda ne Yunanistan hükümeti Türkiye'den bir takas talebinde bulunmuştur ne de Türk hükümeti Yunanistan'dan bir takas talebinde bulunmuştur. Böyle bir şey yoktur. Bu askerler askeri casusluk suçlarından adli soruşturmaya tabi tutulmuştur. Bunların takas konusu yapılması söz konusu değildir. Darbeci askerlerin iade edilmesi Türkiye'nin haklı olduğu bir konudur. İkisi ayrı şeydir. Bunların biz Yunanistan tarafından yerine getirilmediğini düşünüyoruz.

"TEK BİR SİVİLİN BURNU KANAMADI"


Sivillere zarar verildiği iddiaları mesnetsizdir. Terörle 40 yıldır sürdürdüğümüz etkin mücadele sivil ile teröristi birbirinden ayırmayı öğretmiştir. Zeytin Dalı Harekatı'nın başladığı günden bu yana tek bir sivilin ölmesini bırakın burnu bile kanamamıştır. Pek çok iftira gerçek gibi dünya kamuoyuna iletiliyor. Kara propagandalarla değil gerçeklerle hareket etmenin doğru olduğuna inanıyoruz. Sivilleri koruyalım bahanesiyle terör örgütlerinin korunması bizim için kabul edilemez.

"ALMANYA'YA TALEBİMİZ CUMA GÜNÜ İLETİLDİ"


Salih Müslüm'ün serbest bırakılması sürecini takip ettik. Çekya hükümeti Avrupa suçluların iadesi sözleşmesine aykırı davrandı. Terör örgütüne destek verecek bir karar çıktı. Salih Müslüm'ün Almanya'ya gideceği bilgileri ulaşınca iade talebi Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla Almanya makamlarına cuma günü iletildi. Bu konuda Alman yetkililerinin tedbir alması gerekiyordu ama maalesef uygulamadılar. PKK, PYD, YPG ve Türkiye'nin aleyhine faaliyette bulunan FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütleri Almanya'da çok büyük bir rahatlıkla faaliyette bulunmakta, para toplamakta, toplantı ve gösteri yapmakta, terörist devşirmektedirler, Türkiye'nin aleyhine her tür çalışmayı yapmaktadırlar. Bunu Türkiye'nin kabul etmesi mümkün değildir."