Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinde çalışan binlerce işçinin başlattığı grevle ilgili olarak önemli değerlendirmelerde bulundu. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Merkezi'ne gerçekleştirdiği ziyaretin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özel, hem işçilerin haklı taleplerinin hem de belediyenin içinde bulunduğu ekonomik zorlukların altını çizerek, taraflar arasında bir uzlaşma zemini bulunması gerektiği yönünde mesajlar verdi. CHP lideri, partisinin iktidarında tüm işçilerin sendikalı olacağı ve bu tür mücadelelerin demokratik zeminlerde sürdürüleceği vaadinde bulunurken, mevcut grev sürecinin de yakından takipçisi olduklarını belirtti.
"Arkadaşlarıma olumlu telkinlerde bulundum, bir noktada buluşmalarını söyledim"
İzmir Büyükşehir Belediyesi iştirakleri olan İzenerji ve İzelman'da çalışan yaklaşık 23 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası tarafından alınan grev kararı, kentte kamu hizmetlerinde olası aksamalar endişesini de beraberinde getirmişti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu konudaki hassasiyetini dile getirerek, hem işçi temsilcileriyle hem de belediye yönetimiyle iletişim halinde olduğunu ve taraflara olumlu telkinlerde bulunduğunu ifade etti.
Özel, "Ben de örgütlenme özgürlüğünün arkasında olan bir genel başkan olarak arkadaşlarıma olumlu telkinde bulundum. Bir noktada buluşmalarını, toplu iş sözleşmesini en iyi şekilde imzalamalarını umuyorum" diyerek, sürecin her iki taraf için de kabul edilebilir bir çözümle sonuçlanması yönündeki beklentisini dile getirdi. Bu ifadeler, CHP liderinin sorunun çözümünde arabuluculuk rolü üstlenmeye hazır olduğunu ve diyaloğun önemini vurguladığını gösteriyor. "Bir noktada buluşmaları" çağrısı, hem işçilerin haklarının korunması hem de belediyenin mali imkanlarının gözetilmesi gerektiği yönündeki denge arayışının bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Dengenin bulunması şart
Özgür Özel, konuşmasında grev sürecindeki temel dinamiklere de değindi. İşçilerin içinde bulundukları ekonomik koşullar nedeniyle haklı talepleri olduğunu belirten Özel, aynı zamanda işveren konumundaki belediyenin de önemli zorluklarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. "İşçinin haklı talepleri vardır. İşverenin zorlukları vardır" diyen CHP lideri, bu iki unsur arasında bir denge kurulmasının önemine işaret etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin önceki dönemlerden devraldığı ağır borç yüklerinin bulunduğunu hatırlatan Özel, hükümetin belediyelere yönelik mali politikalarını da eleştirdi. "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin önceki dönemlerden gelen ağır borç yükleri var. Hükümetin belediyeleri silkeleme noktasında SGK, vergi borçlarıyla ilgili hemen şimdi faizle birlikte saldırmaları belediyemizi ciddi sıkıntıya sokmuştur" ifadelerini kullanan Özel, merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki mali baskısının, belediyelerin hareket alanını daralttığını ve bu durumun da toplu iş sözleşmesi süreçlerini olumsuz etkilediğini savundu. Bu eleştiri, grev krizinin sadece işçi-işveren ilişkileriyle sınırlı kalmayıp, daha geniş bir siyasi ve ekonomik bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
"Ülkemizin ekonomik şartları da emekçilerin haklı taleplerini ortaya çıkarmaktadır"
CHP Genel Başkanı, Türkiye'nin genel ekonomik koşullarının da emekçilerin taleplerinin haklılığını ortaya koyduğunu belirtti. Yüksek enflasyon, artan hayat pahalılığı ve alım gücündeki düşüşün, çalışan kesimler üzerinde büyük bir baskı yarattığını ifade eden Özel, "Ülkemizin ekonomik şartları da emekçilerin haklı taleplerini ortaya çıkarmaktadır" dedi. Bu tespit, İzmir'deki grevin sadece yerel bir sorun olmadığını, ülkenin genel ekonomik tablosunun bir yansıması olduğunu vurguluyor. Dolayısıyla, çözüm arayışlarında makroekonomik dengelerin ve sosyal adaletin de göz önünde bulundurulması gerektiği mesajını veriyor.
