Türkiye otomotiv pazarı, 2025 yılının Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %8,05'lik bir artışla 605 bin adetten 654 bin adede ulaşarak kağıt üzerinde pozitif bir görüntü sergiledi. Ancak bu genel büyüme rakamının ardında, markaların kendi içlerinde yaşadığı ve sektörün tüm dinamiklerini altüst eden, benzeri görülmemiş bir kasırga yatıyor. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerinden derlenen sonuçlar, pazarda adeta bir "yaratıcı yıkım" sürecinin yaşandığını, bazı markaların küllerinden doğarken, bazı devlerin ise tahtını kaybettiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Artık tüketicinin tercihleri, sadece uygun fiyatlı bir otomobile sahip olmaktan çıkıp, teknolojiyi, düşük işletim maliyetlerini ve yeni nesil mobilite çözümlerini önceliklendiren bir yöne evrildi. Bu yeni denklemde oyunu kuralına göre oynayamayanlar, ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, listenin kaybedenler tarafında yer almaktan kurtulamadı.

4 Eylül’de Altın fiyatlarında sert düşüş
4 Eylül’de Altın fiyatlarında sert düşüş
İçeriği Görüntüle

Elektrikli devrimi tam gaz: BYD ve Tesla fırtınası

2025 yılının ilk sekiz ayının tartışmasız en büyük kazananları, elektrikli otomobil devleri oldu. Pazara kısa bir süre önce girmesine rağmen Çinli teknoloji ve otomotiv devi BYD, satışlarını bir önceki yılın aynı dönemine göre tam %1743 oranında artırarak 1.730 adetten 31.884 adede fırlattı. Bu akıl almaz büyüme, BYD'yi sadece listenin zirvesine taşımakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye pazarında Çinli markalara yönelik algıyı da temelden değiştirdi. BYD'nin başarısı, zengin model yelpazesi, rekabetçi fiyatlandırması ve yüksek teknolojiyi erişilebilir kılmasına bağlanıyor. Zirvenin bir diğer ortağı ise elektrikli otomobil denince akla ilk gelen isim olan Tesla oldu. Amerikalı üretici, satışlarını %465'lik dev bir artışla 4.552 adetten 25.756 adede çıkararak Türkiye'deki en popüler elektrikli markalardan biri olduğunu kanıtladı. Bu iki markanın ezici yükselişi, Türkiye'deki tüketicinin artık benzinli ve dizel motorlara bir alternatif olarak gördüğü elektrikli otomobillere olan ilgisinin bir heves değil, kalıcı bir pazar gerçeği olduğunu gösteriyor. Listenin ikinci sırasındaki bir diğer Çinli marka Jaecoo'nun %745'lik büyümesi de bu trendi destekler nitelikte.

Bir zamanların yıldızları neden çakıldı?

Madalyonun diğer yüzü ise, bir önceki yılın pazar dinamiklerini agresif fiyat politikalarıyla altüst eden markalar için tam bir hayal kırıklığı oldu. 2023 ve 2024 yıllarında Türkiye pazarına fırtına gibi bir giriş yapan ve "fiyat-performans" segmentinin liderliğine oturan Çinli dev Chery, 2025'te adeta duvara tosladı. Marka, satışlarında %55,38'lik şok bir düşüş yaşayarak 44.782 adetlik satıştan 19.983 adede geriledi. Bu, yaklaşık 25 bin adetlik bir kayıp anlamına geliyor ve markanın pazar stratejisini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Benzer bir kaderi, bir diğer Çinli üretici olan MG çok daha ağır bir şekilde yaşadı. MG, %88,81'lik tarihi bir düşüşle 14.061 adetlik satıştan sadece 1.574 adede indi. Sektör uzmanları, bu markaların yaşadığı çöküşü, başlangıçta sundukları "fiyat avantajını" kaybetmelerine bağlıyor. Artan maliyetler, kur baskısı ve yeni gelen elektrikli rakiplerin daha cazip teklifler sunması, bu markaların en büyük silahını ellerinden aldı. Tüketicinin artık sadece düşük fiyata değil, aynı zamanda teknolojiye, servis ağına ve ikinci el değerine de önem vermeye başlaması, bu dramatik düşüşün arkasındaki ana nedenler olarak gösteriliyor.

Togg'un istikrarlı yükselişi dosta güven, rakibe korku salıyor

Türkiye'nin yerli ve milli otomobil markası Togg, küresel devlerin kıyasıya rekabet ettiği bu zorlu pazarda istikrarlı büyümesini sürdürerek önemli bir başarıya imza attı. 2025'in ilk sekiz ayında satışlarını bir önceki yıla göre %41,90 oranında artıran Togg, 14.849 adet olan satış rakamını 21.070 adede yükseltti. Bu sağlam büyüme, Togg'un artık pazarda kalıcı bir oyuncu olduğunu ve kendi müşteri kitlesini oluşturduğunu kanıtlıyor. Tamamen elektrikli bir SUV olan T10X modeliyle pazarda yer alan Togg, özellikle yüksek teknolojisi, geniş iç hacmi ve ülke geneline yayılan şarj istasyonu ağı Trugo'nun gücüyle rakiplerinden ayrışıyor. Togg'un bu performansı, sadece bir otomobil markasının başarısı olarak değil, aynı zamanda Türkiye'nin yüksek teknoloji üretme kabiliyetinin ve bu alandaki iddiasının bir göstergesi olarak da büyük önem taşıyor. Togg, listenin kazananlar tarafında yer alarak, hem Çinli hem de Avrupalı rakiplerine zirve yarışında ben de varım mesajını net bir şekilde verdi.

Geleneksel devler sarsıntıyı derinden hissetti

Otomotiv pazarındaki bu tektonik kaymalar, sadece yeni oyuncuları değil, yıllardır pazarın hakimi olan geleneksel devleri de derinden sarstı. Fiyat-performans denince akla gelen markalardan biri olan Dacia, satışlarında %42,24'lük ciddi bir düşüş yaşadı. Japon devi Honda ise %45,54'lük bir gerileme ile en çok kan kaybeden markalardan biri oldu. Yıllardır Türkiye'nin en çok satan markası unvanını elinde bulunduran ve özellikle Egea modeliyle filo ve perakende pazarını domine eden Fiat bile bu sarsıntıdan nasibini aldı. Marka, %18,55'lik bir düşüşle 57 bin adetlik satışlardan 46 bin adet seviyesine geriledi. Bu veriler, artık "güvenilir marka" imajının veya "uygun fiyat" etiketinin tek başına yeterli olmadığını gösteriyor. Tüketiciler, dijitalleşen dünyada otomobillerinden daha fazlasını bekliyor: bağlantı teknolojileri, gelişmiş sürüş destek sistemleri ve en önemlisi, elektrik motorunun getirdiği sessizlik ve düşük işletim maliyeti. Bu yeni beklentilere adapte olamayan veya model gamını hızla elektriklendiremeyen geleneksel üreticiler, pazar paylarını yeni ve daha çevik rakiplerine kaptırma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Otomotiv pazarında artık kurallar yeniden yazılıyor ve bu yeni oyunda sadece en hızlı adapte olanlar ayakta kalabilecek gibi görünüyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ