Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2023-2024 eğitim döneminde başlattığı “Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli”niyaygınlaştırma kararı aldı. Yeni dönemde Türkiye genelindeki tüm ortaokullarda bu model uygulanacak. Böylece öğrenciler sadece İngilizce değil, artık Almanca da öğrenme fırsatı bulacak.
İngilizce ders saatleri artırılıyor
Yeni uygulamayla birlikte İngilizce dersi, sınıf düzeyine göre artan saatlerle öğrencilere sunulacak. 5. sınıfta haftada 14 saat, 6. sınıfta 8 saat, 7. sınıfta 7 saat ve 8. sınıfta 5 saat İngilizce dersi işlenecek. Bu sayede öğrencilerin erken yaşta yabancı dilde okuma, anlama ve konuşma becerileri daha kalıcı hale gelecek.
Almanca artık ikinci yabancı dil olarak müfredatta
Yalnızca İngilizce ile yetinmeyen bakanlık, artık ikinci bir yabancı dili de eğitim sistemine entegre ediyor. 2025-2026 eğitim öğretim yılı itibarıyla ortaokullarda haftada 2 saat Almanca dersi verilecek. Almanca’nın seçilmesinde hem küresel hem de Türkiye’deki demografik etkenlerin rol oynadığı belirtiliyor.
Eğitim tamamen ücretsiz olacak
Model kapsamında uygulanacak dersler için velilerden hiçbir ücret talep edilmeyecek. Tüm eğitim giderleri devlet tarafından karşılanacak. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilerin kullanacağı ders kitaplarını da ücretsiz olarak dağıtacak. Bakanlık yetkilileri, bu uygulamanın eğitimde fırsat eşitliğini artıracağını ifade ediyor.
Uygulama tüm ortaokullara yayılıyor
Pilot uygulamanın olumlu geri dönüşler almasının ardından, modelin 81 ildeki tüm ortaokullara yayılması kararlaştırıldı. Bu kapsamda hem kırsal hem de kent merkezlerindeki okullar modelin içine dahil edilecek. Hangi okulların bu kapsamda yer alacağı ise 18 Temmuz’a kadar ilan edilecek.
MEB, velilerin tercihini de göz önünde bulundurarak esnek bir yapı oluşturdu. Yabancı dil yoğunluğu istemeyen ailelerin çocukları için normal müfredatla ilerleyen sınıflar da açılabilecek. Böylece her öğrencinin ihtiyaç ve beklentisine uygun eğitim imkânı sunulacak.
Öğrenciler çok dilli eğitimle erken yaşta tanışacak
Çoklu dil eğitimiyle öğrenciler hem dil öğrenmeye dair özgüven kazanacak, hem de ilerleyen yıllarda farklı kültürlerle daha kolay iletişim kurabilecek. Eğitimciler, bu tür çok dilli modellerin bilişsel gelişime de olumlu katkı sağladığını vurguluyor.
Avrupa ile entegrasyon hedefi
Almanca eğitiminin yaygınlaştırılması, Türkiye’nin Avrupa ile eğitim entegrasyonuna da katkı sağlayacak bir adım olarak görülüyor. Almanya ile ekonomik ve kültürel ilişkilerin yoğunluğu göz önüne alındığında, bu dilin ikinci yabancı dil olarak seçilmesi tesadüf değil.