Türkiye’nin kamu hastanelerinde yıllardır süren radyoloji hizmetlerindeki taşeronlaşma uygulaması, nihayet somut bir skandalla gün yüzüne çıktı. Hastalar MR ve tomografi çektirirken görüntüleri kilometrelerce uzaktaki "uzmanlara" gönderiliyor; raporlar ise bazen kopyala-yapıştır yöntemiyle, bazen de hayati hatalarla geri dönüyor. Bursa Tabip Odası’nın hazırladığı çarpıcı rapor, bu sistemin hasta hayatını tehlikeye attığını belgelerle ortaya koydu. Hekimler, "Bursa’da çekilen MR’ın Ağrı’da okunduğuna tanıklık ediyoruz" diye isyan ederken, uzmanlar taşeron firmanın düşük ücretlerle çalıştırdığı personelin kalitesiz rapor ürettiğini vurguluyor.
Taşeron ihalesi hayat kurtarmak yerine riske atıyor
Nefes Gazetesi'nden Yurdagül Uygun'un haberine göre, Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında radyoloji hizmetleri ihaleye açılalı yıllar oldu. Hastanelere cihaz kuran taşeron şirketler, raporları ise merkeze topluyor. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, "Uzaktan değerlendirme yapanların gerçekten radyoloji uzmanı olup olmadığı belirsiz. Hasta ile doğrudan iletişim kurulamıyor, acil durumlarda gecikmeler yaşanıyor" diyerek tehlikenin boyutunu çizdi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu ise, "Hizmet ucuza mal ediliyor ama kalite yerlerde sürünüyor. Çekimler kalitesiz, raporlar güvenilmez" diye ekledi.
Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş, ihalenin hep aynı firmaya kaldığını söylüyor: "Cihaz montajı pahalı, söküp takmak maliyetli. Bu yüzden rekabet olmuyor, aynı şirket yıllardır domine ediyor."
Erkek hastaya rahim ölçüsü, kansere normal damgası
Oda raporunda yer alan örnekler tüyler ürpertiyor. Bir erkek hastanın MR raporunda rahim ölçüleri yazılmış; beyin metastazı "normal" diye geçiştirilmiş. 4 santimetrelik kitle göz ardı edilmiş, MS hastalarının raporları defalarca "temiz" çıkmış. PET taraması için kritik lezyonlar atlanmış, adli vakalarda ameliyatlık durumlar saklanmış. Hekimler, röntgenlerin karıştırıldığını, bir hastanın ölümüne yol açan yanlış raporlar olduğunu itiraf ediyor.
Binbaş, "Tomografiyi teknisyen çekiyor, rapor uzaktan yazılıyor. Kopyala-yapıştır raporlar yaygın; kitle varken 'normal' yazılıyor. Hasta sağlığı tehlikede" diyor.
Hekimlerin yüzde 83’ü hatalı rapor gördüğünü söylüyor
Bursa Tabip Odası’nın anketi dehşet verici: Katılan hekimlerin yalnızca yüzde 7’si uzaktan raporlara güveniyor. Yüzde 83’ü son bir yılda hatalı BT/MR raporuyla karşılaşmış. Yüzde 95’i radyoloğun hastanede bulunmasını şart koşuyor. Rapor yazanların nerede olduğu belirsiz: "Ağrı’da görünüyor ama Antalya’da yaşıyor olabilir."
Düşük ücretler kaliteyi öldürüyor; rapor başına verilen para, titiz incelemeyi imkansız kılıyor.
Klinik bağ kopuyor, hayatlar riske giriyor
Uzmanlar, raporun hastane dışında yazılmasının klinik bütünlüğü yok ettiğini söylüyor. Acil müdahale gereken durumlarda gecikme ölümcül olabiliyor. Kanser tanısı gecikiyor, ameliyat planları bozuluyor. Taşeronlaşma, hekim-hasta-radyolog üçgenini parçalıyor.
Tabip odaları, ihalelerin iptalini, hizmetin kadrolu uzmanlara dönmesini talep ediyor. "Mesleki itibarımız zedeleniyor, hasta güvenliği önceliğimiz" diyorlar. Skandal, sağlık politikalarının yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor.