Türkiye'de iletişim güvenliğini sağlamak ve dolandırıcılık vakalarının önüne geçmek amacıyla hazırlanan yeni kanun teklifi, TBMM gündemine taşındı. Sektörde köklü değişiklikler öngören bu düzenleme ile bayi kanallarında veya dijital ortamlarda yapılan abonelik işlemlerinde "fotokopi kimlik" devri resmen kapanıyor. Tasarı yasalaştığında, GSM operatörleri ve yetkili bayiler, elektronik kimlik doğrulama kabiliyetine sahip olmayan belgelerle işlem yapamayacak. Yeni dönemde bir vatandaş adına hat açılabilmesi için çipli kimlik kartlarının yanı sıra yüz tanıma veya parmak izi gibi biyometrik verilerin eşleştirilmesi şart koşulacak. Bu hamle, başkası adına habersizce hat açılmasının ve bu hatların suç örgütleri tarafından kullanılmasının önüne geçilmesinde en kritik bariyer olarak görülüyor. Sistem, kişisel verilerin güvenliğini en üst düzeye çıkarırken, sahtecilik girişimlerini de kaynağında kurutmayı hedefliyor.
Vefat edenlerin hatları mercek altında
Düzenlemenin en dikkat çeken maddelerinden biri de "hayalet hat" olarak bilinen ve genellikle vefat etmiş kişilerin üzerine kayıtlı kalan numaralara yönelik getirilen denetim mekanizması oldu. Mevcut sistemde varisler tarafından kapatılmadığı sürece açık kalan bu hatlar, zaman zaman yasa dışı faaliyetlerde kullanılabiliyor. Yeni yasa ile birlikte cep telefonu şirketleri, veri tabanlarındaki abonelerin hayatta olup olmadığını düzenli aralıklarla kontrol etmek zorunda kalacak. Operatörler, her üç ayda bir resmi makamlar üzerinden yapacakları sorgulamalarla, abonenin vefat edip etmediğini veya tüzel kişilik ise şirketin kapanıp kapanmadığını teyit edecek. Yapılan taramalar sonucunda durumu şüpheli görülen veya teyit edilemeyen hatlar, ilgili kurumlara bildirilerek iptal edilecek. Böylece iletişim çöplüğüne dönen pasif veri tabanları temizlenirken, güvenlik zafiyetleri de giderilmiş olacak.
Yabancı uyruklulara özel numara tahsisi
Türkiye'de yaşayan veya turist olarak bulunan yabancı uyruklu kişiler için de iletişim prosedürleri baştan aşağı yenileniyor. Göçmen kaçakçılığı ve sınır güvenliği gibi hassas konularla da ilintili olan bu düzenlemeye göre, yabancılara verilecek mobil haberleşme hatları, Türk vatandaşlarının kullandığı serilerden farklılaşarak onlara özgü belirlenmiş numara bloklarından tahsis edilecek. Abonelik işlemi sırasında yabancı kişinin ibraz ettiği belgede elektronik doğrulama özelliği yoksa, operatörler devreye Göç İdaresi Başkanlığı'nı sokacak. Kişinin kimlik bilgileri, yüz ve parmak izi verileri anlık olarak Göç İdaresi veri tabanından teyit edildikten sonra hat açılabilecek.
Mevcutta hat sahibi olan yabancı uyruklulara ise durumlarını yeni yasaya uygun hale getirmeleri için 6 ay süre tanınacak. Bu süre zarfında bilgilerini güncellemeyen veya kimliği teyit edilemeyen yabancıların hatları, iletişime kapatılacak. Ancak uluslararası diplomatik nezaket gereği, Türkiye'de görev yapan diplomatlar ve aileleri bu kısıtlamaların dışında tutulacak.
Suç örgütlerine iletişim darbesi ve cezalar
Hükümetin bu düzenlemeyi hayata geçirmesindeki temel motivasyon, mobil hatların dolandırıcılık, hırsızlık ve terör gibi suçlarda bir araç olarak kullanılmasını engellemek olarak öne çıkıyor. Özellikle "açık hat" olarak tabir edilen ve kimin kullandığı belli olmayan numaralar üzerinden gerçekleştirilen banka ve kredi kartı dolandırıcılıklarına karşı tasarı, caydırıcı önlemler içeriyor. Suç işlendiği tespit edilen hatlar mahkeme kararı beklenmeksizin hızla kapatılabilecek. Ayrıca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından belirlenen hat sınırının üzerinde abonelik yapılması da yasaklanıyor. Bu kurallara uymayan, eksik belgeyle hat açan veya denetim yükümlülüğünü yerine getirmeyen operatör ve bayilere ağır yaptırımlar geliyor. Düzenlemeye aykırı işlem yapılan her bir hat için işletmecilere 20 bin lira idari para cezasının uygulanması öngörülüyor. Bu yüksek ceza tutarı, operatörlerin denetim mekanizmalarını çok daha sıkı tutmasını zorunlu kılacak.




