SAĞLIK

Minik Batuhan'ın sessiz dünyası biyonik kulakla şenlendi: İzmir Çiğli'de bir ilk gerçekleşti

İzmir'de tıp alanında umutları yeşerten bir başarıya imza atıldı. İzmir Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi, tarihinde ilk kez bir "biyonik kulak" ameliyatı gerçekleştirerek 3 yaşındaki Batuhan Çam'ın sessiz dünyasına ses oldu. Doğuştan ileri derecede işitme kaybı yaşayan minik Batuhan, başarılı operasyonun ardından ilk seslere tepki verirken, ailesinin ve hastane ekibinin yaşadığı mutluluk görülmeye değerdi.

Abone Ol

Doğduğu andan itibaren derin bir sessizliğin içinde yaşayan 3 yaşındaki Batuhan Çam için hayat, İzmir Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde atılan tarihi bir adımla yeniden başladı. Doğuştan her iki kulağında da ileri derecede işitme kaybı bulunan ve sesleri algılayamayan minik Batuhan, hastanenin Kulak Burun Boğaz Hastalıkları (KBB) bölümünde bir ilke imza atılan operasyonla yeniden duyma şansına kavuştu. Hastanenin başarılı hekimlerinden Dr. Öğretim Üyesi Tankut Uzun ve ekibi tarafından gerçekleştirilen iki taraflı koklear implant, yani halk arasında bilinen adıyla biyonik kulak ameliyatı, minik Batuhan'ın hayatında yepyeni bir sayfa açtı.

Ameliyatın ardından geçen iyileşme sürecinin sonunda, implantın dış parçası takılıp ilk ayarlamaları yapıldığında yaşananlar, hem Çam ailesi hem de tüm hastane personeli için unutulmaz anlar olarak kayıtlara geçti. Hayatında ilk kez annesinin sesini, alkış sesini, oyuncaklarının çıkardığı gürültüyü duyan Batuhan'ın şaşkınlığı ve ardından yüzünde beliren masum tebessüm, herkesi duygulandırdı. Üç yıllık sessizliğin ardından gelen ilk seslere verdiği tepkiler, büyük bir mutluluk ve umut dalgası yarattı. Minik Batuhan'ın bu ilk deneyimi, sadece bir çocuğun duymaya başlaması değil, aynı zamanda İzmir'de kamu sağlığı alanında atılmış dev bir adımın en somut ve en masum kanıtı oldu.

Artık hastalar başka merkezlere gitmeyecek

Operasyonu gerçekleştiren Dr. Öğretim Üyesi Tankut Uzun, hastane tarihinde bir ilki başarmanın gururunu yaşadıklarını belirtti. Bu tür ileri derecede işitme kayıplı vakaların, daha önce bu operasyonun yapılabildiği sayılı merkezlerin bulunduğu büyük şehirlere yönlendirilmek zorunda kalındığını hatırlatan Uzun, "Bu tür hastalar, aileleriyle birlikte büyük zorluklar yaşayarak farklı merkezlere gitmek zorundaydı. Bu hem maddi hem de manevi olarak büyük bir yüktü. Artık hastanemizde de bu operasyonun başarıyla yapılabilmesi, İzmir ve çevresindeki hastalarımız için çok büyük bir kolaylık ve umut kaynağı oldu," dedi. Biyonik kulak teknolojisinin, işitme engelli bireylerin hayatını nasıl değiştirdiğini anlatan Uzun, sürecin sadece ameliyatla bitmediğini de vurguladı.

"Cihazın takılmasının ardından, daha önce hiç duymayan bireylerin sesle tanışmaları mümkün hale geliyor," diyen Dr. Uzun, asıl önemli sürecin bundan sonra başladığını belirtti. "Bu bir sihirli değnek değil. Ameliyatın ardından, yoğun ve sabır gerektiren bir rehabilitasyon süreci başlıyor. Uzman odyologlar ve eğitimciler eşliğinde yürütülen uygun rehabilitasyon tedavileriyle desteklenen erken tanı ve müdahale sayesinde, işitme engelli bireylerin konuşmayı öğrenmeleri, akranlarıyla aynı eğitimi almaları ve tamamen normal bir yaşam sürmeleri hedeflenmektedir." Minik Batuhan'ı da şimdi, duyduğu sesleri anlamlandırmayı ve konuşmayı öğreneceği uzun ve keyifli bir eğitim süreci bekliyor.

Biyonik kulak nedir ve nasıl çalışır?

Halk arasında biyonik kulak olarak bilinen koklear implant, ileri veya çok ileri derecede işitme kaybı olan ve klasik işitme cihazlarından fayda görmeyen bireyler için geliştirilmiş ileri teknoloji bir tıbbi cihazdır. Bu sistem, normal kulak kepçesi ve kulak yolunun işlevini atlayarak, doğrudan işitme sinirini elektriksel olarak uyarır. Sistem, iki ana parçadan oluşur: cerrahi bir operasyonla kulak arkasındaki kemiğin içine yerleştirilen bir iç parça (implant) ve mıknatıs yardımıyla başın dışına takılan bir dış parça (konuşma işlemcisi).

Dış parça, bir mikrofon aracılığıyla çevredeki sesleri toplar. Bu sesleri dijital kodlara dönüştüren bir konuşma işlemcisine gönderir. Bu dijital kodlar, bir verici vasıtasıyla derinin altındaki alıcı implanta iletilir. İmplant, bu kodları elektrik sinyallerine çevirir ve iç kulaktaki (koklea) elektrot dizisine gönderir. Elektrotlar, kokleadaki işitme sinirinin farklı bölgelerini uyarır. Bu sinyaller, işitme siniri yoluyla beyne iletilir ve beyin tarafından "ses" olarak algılanır. Bu karmaşık süreç, adeta doğanın bir mucizesini teknoloji aracılığıyla taklit ederek, duymayan kulaklara sesin kapılarını aralar. Özellikle doğuştan işitme kayıplı bebeklerde ve küçük çocuklarda, kritik dil gelişim döneminde erken yaşta uygulandığında, çocuğun normal işiten akranları gibi konuşma ve dil becerileri geliştirmesine olanak tanır.

Bölge için bir umut ışığı

İzmir Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Togay Müderris de, bu anlamlı ve önemli operasyonun hastanelerinde başarıyla gerçekleştirilmiş olmasından duyduğu büyük mutluluğu dile getirdi. Bu başarının, hastanenin teknolojik altyapısının, hekim kadrosunun ve multidisipliner çalışma anlayışının bir ürünü olduğunu belirten Prof. Dr. Müderris, "Ekibimizle gurur duyuyoruz. Bu operasyon, sadece bir cerrahi başarı değil, aynı zamanda bir çocuğun ve ailesinin geleceğine yapılmış en büyük yatırımdır. Hastanemizin, bu tür ileri teknoloji gerektiren operasyonları yapabilen bir referans merkezi olma yolunda önemli bir adım attığını göstermektedir," dedi.

Minik Batuhan Çam'a yapılan bu ilk biyonik kulak ameliyatı, İzmir ve Ege Bölgesi'nde yaşayan ve benzer kaderi paylaşan yüzlerce çocuk ve yetişkin için yeni bir umut ışığı oldu. Artık aileler, bu hayati operasyon için büyük şehirlere gitmek zorunda kalmadan, kendi şehirlerindeki bir kamu hastanesinde bu hizmete ulaşabilecekler. Bu gelişme, sağlıkta fırsat eşitliği ve erişilebilirlik adına atılmış son derece değerli bir adım olarak tıp tarihindeki yerini aldı.