Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yasama çalışmalarına ara vermesi, siyasi partiler için bir tatil döneminin değil, tam tersine, seçmenle doğrudan bağ kuracakları, nabız ölçecekleri ve yeni dönemin stratejilerini halka anlatacakları yoğun bir "saha çalışması" döneminin başlangıcı oldu. 1 Ekim'de yeniden açılacak olan Meclis'in zili çalana dek geçecek olan bu iki aylık kritik süreçte partiler, kravatlarını çıkarıp, ceketlerini asarak Anadolu'nun yolunu tutmaya hazırlanıyor. Bu dönem, sadece parti teşkilatlarını canlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda ülkenin en sıcak gündem maddelerinin, kapalı kapılar ardındaki tartışmalardan çıkarak, doğrudan halkın önünde masaya yatırılacağı bir süreç olacak.

İktidar ve muhalefet, bu yaz dönemini farklı stratejilerle ancak aynı yoğunlukta geçirmeyi planlıyor. Bir yanda, hükümetin icraatlarını anlatmayı ve yeni siyasi hedefleri için kamuoyu desteği oluşturmayı amaçlayan iktidar kanadı var. Diğer yanda ise, hükümetin adımlarını eleştiren, halkın yaşadığı sorunları gündemde tutan ve kendi yerel yönetimlerine sahip çıkan bir muhalefet bloğu bulunuyor. Bu nedenle, yaz ayları boyunca Türkiye'nin siyasi haritası, bir yandan "Türkiye Buluşmaları" ile, diğer yandan da "Millet İradesi" mitingleriyle şekillenecek. Bu iki farklı stratejinin çarpışması, ülkenin siyasi tansiyonunu da belirleyecek.

AKP'den 'Türkiye buluşmaları' hamlesi: gündem anayasa ve barış süreci

İktidar kanadı, yaz aylarını boş geçirmemek ve gündemi belirleyen taraf olmak için kapsamlı bir yol haritası çizmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde Kızılcahamam'da gerçekleştirdiği kampta yeni dönemin stratejisini belirleyen AKP, "Türkiye Buluşmaları" adını verdiği yeni bir kampanya ile halkın karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in son MYK toplantısının ardından duyurduğu bu kampanya, 14 Ağustos'ta partinin 24. kuruluş yıl dönümünün kutlanmasının hemen ardından start alacak.

Bu buluşmalar, sadece bir halkla ilişkiler faaliyeti olarak planlanmıyor. Parti yöneticileri, milletvekilleri ve zaman zaman bakanların da katılımıyla gerçekleştirilecek bu toplantılarda, AKP'nin iki temel gündem maddesi halka anlatılacak. Bunlardan ilki ve en hassas olanı, kamuoyunda "Terörsüz Türkiye" veya "barış süreci" olarak anılan yeni açılım süreci. Hükümet, bu konuda atılacak adımların felsefesini, hedeflerini ve kırmızı çizgilerini doğrudan vatandaşa anlatarak, sürece yönelik olası tepkileri yönetmeyi ve geniş bir toplumsal destek oluşturmayı hedefliyor.

AKP'nin sahadaki ikinci önemli başlığı ise, uzun süredir gündemde olan yeni ve sivil Anayasa çalışmaları olacak. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlığında oluşturulan Anayasa Komisyonu'nun yaz aylarında da düzenli olarak toplanarak hazırlıklarını sürdüreceği biliniyor. "Türkiye Buluşmaları"nda, yeni Anayasa'nın neden bir ihtiyaç olduğu, nasıl daha özgürlükçü ve kapsayıcı bir toplumsal sözleşme hedeflendiği gibi konular işlenecek. Bu toplantılar, aynı zamanda vatandaşların taleplerini, beklentilerini ve eleştirilerini dinlemek için de bir platform görevi görecek. Hükümet, bu geri bildirimlerle hem politikalarını revize etme hem de halkla arasındaki bağı güçlendirme amacı taşıyor.

CHP meydanları boş bırakmıyor: 'milletin iradesi' mitingleri devam edecek

Ana muhalefet partisi CHP ise, yaz dönemini bir savunma ve direnç hattı örme stratejisi üzerine kurmuş durumda. 19 Mart'tan bu yana, özellikle partisinin kazandığı belediyelere yönelik başlatılan operasyonlar ve görevden almalara karşı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" sloganıyla bir dizi miting düzenleyen CHP, bu eylemlerini yaz boyunca da hız kesmeden sürdürme kararı aldı.

Her hafta sonu farklı bir ilde gerçekleştirilmesi planlanan bu mitinglerle CHP, sadece belediyelerine sahip çıkmayı değil, aynı zamanda ekonomik kriz, hayat pahalılığı ve adalet gibi konularda da halkın sesini duyurmayı hedefliyor. CHP yönetimi, Meclis'in kapalı olduğu bu dönemde, siyasi gündemi hükümetin belirlemesine izin vermemek ve muhalefetin sesini meydanlardan yükseltmek için bu mitingleri en önemli araç olarak görüyor. Bu eylemler, bir yandan parti tabanının moralini yüksek tutarken, diğer yandan da kararsız seçmen üzerinde etkili olmayı amaçlıyor. Bu strateji, CHP'nin pasif bir bekleyiş yerine, aktif ve dinamik bir muhalefet anlayışını benimsediğini gösteriyor.

Parti içi muhasebe ve yenilenme: CHP'de kongre takvimi işliyor

CHP için yaz ayları, sadece meydanlarda verilecek bir mücadeleyi değil, aynı zamanda parti içinde de derin bir "muhasebe ve yenilenme" sürecini ifade ediyor. Bir yandan hükümetle siyasi bir mücadele yürütürken, diğer yandan da kendi örgütsel yapısını ve ideolojik çerçevesini gözden geçirecek.

Ankara'da ezber bozan hamle: MHP'den 'Kardeşlik Komisyonu' çıkışı
Ankara'da ezber bozan hamle: MHP'den 'Kardeşlik Komisyonu' çıkışı
İçeriği Görüntüle

Bu sürecin en somut adımı, 39. Olağan Kongre takviminin açıklanması oldu. 13 Ağustos'ta başlayacak olan ilçe kongresi delege seçimleri, partinin en temel yapı taşı olan mahallelerden başlayarak, tabanın iradesinin yönetime yansımasını sağlayacak. Bu süreci, 13 Eylül'de yapılacak ilçe kongreleri ve 5 Ekim'de başlayacak il kongreleri takip edecek. Bu takvim, CHP'nin, tabandan tavana doğru, demokratik bir yarış ve yenilenme sürecine girdiğini gösteriyor.

Parti içi demokrasi yarışının yanı sıra, CHP'nin ideolojik ve politik rotasını belirleyecek olan "parti programını yenileme" çalışmaları da yaz boyunca devam edecek. Uzun yıllardır güncellenmeyen parti programının, günümüz Türkiye'sinin ve dünyanın değişen koşullarına uygun, yeni çözümler ve politikalar üreten bir metne dönüştürülmesi hedefleniyor. Bu çalışmaların bir sonucu olarak, Eylül ayında bir "Program Kurultayı" yapılması planlanıyor. Tüm bu içe dönük çalışmalar, CHP'nin, önümüzdeki genel seçimlere hem örgütsel olarak daha güçlü hem de politik olarak daha net bir vizyonla hazırlanma arzusunu ortaya koyuyor. Bu iki kulvarlı mücadele, CHP için oldukça yoğun ve kritik bir yaz dönemi anlamına geliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ