Türkiye ekonomisinin ve milyonlarca yatırımcının pusulası olan finansal yatırım araçlarının mayıs ayı performansı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından mercek altına alındı. Yüksek enflasyonist ortamda paranın değerini koruma mücadelesinin her zamankinden daha kritik hale geldiği bir dönemde açıklanan reel getiri oranları, ezberleri bozan sonuçlar ortaya koydu. Aylardır yatırımcıların gözdesi olan ve güvenli liman olarak görülen enstrümanlar yerini değiştirirken, Merkez Bankası'nın sıkı para politikasının bir yansıması olarak mevduat faizi, mayıs ayının tartışmasız şampiyonu oldu. Enflasyondan arındırıldığında yatırımcısına en çok kazandıran araç olan mevduat, birikimlerini Türk Lirası'nda ve bankada değerlendirenlerin yüzünü güldürdü. Buna karşılık, son dönemde rekor seviyeleri test eden BIST 100 endeksi, yüksek enflasyon karşısında eriyerek yatırımcısına reel anlamda kaybettirdi ve ayın en çok hayal kırıklığı yaratan yatırım aracı olarak kayıtlara geçti.

Mayıs ayında paranın yeni adresi: Mevduat

TÜİK'in açıkladığı verilere göre, finansal yatırım araçları arasında mayıs ayında en yüksek aylık reel getiriyi sağlayan enstrüman, brüt mevduat faizi oldu. Yatırımcının getirisini en doğrudan etkileyen Tüketici Fiyat Endeksi'ne (TÜFE) göre indirgendiğinde, mevduat faizi %1,80'lik bir reel getiri sunarak zirveye yerleşti. Bu, 100 lirasını bir ay boyunca mevduatta tutan bir yatırımcının, tüm fiyat artışlarına rağmen alım gücünü 1 lira 80 kuruş artırdığı anlamına geliyor. Üretici fiyatları endeksi (Yİ-ÜFE) ile yapılan hesaplamada ise bu oran %0,86 olarak gerçekleşti. Bu çarpıcı sonuç, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından uygulanan yüksek politika faizinin, TL cinsi varlıkları yeniden cazip hale getirme stratejisinin bir ürünü olarak yorumlandı.

Mayıs ayının getiri şampiyonu mevduatı, geleneksel güvenli liman külçe altın takip etti. Altın, TÜFE ile indirgendiğinde yatırımcısına %1,74'lük bir reel kazanç sağladı. Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) de %1,57'lik reel getiriyle pozitif tarafta kalmayı başardı. Döviz cephesinde ise Euro %0,56, Amerikan Doları ise %0,23 gibi oldukça sınırlı reel getiriler sunabildi. Bu rakamlar, mayıs ayında döviz tutmanın, enflasyon karşısında alım gücünü korumak için yeterli bir strateji olmadığını net bir şekilde ortaya koydu.

Bakan Işıkhan'dan açıklama! Asgari ücrete ara zam gelecek mi? 2025 Temmuz asgari ücret ne kadar olacak?
Bakan Işıkhan'dan açıklama! Asgari ücrete ara zam gelecek mi? 2025 Temmuz asgari ücret ne kadar olacak?
İçeriği Görüntüle

Borsa yatırımcısı mayıs ayını hüsranla kapattı

Piyasaların en çok konuştuğu sonuç ise Borsa İstanbul'da yaşandı. Nominal bazda rekor seviyeleri görerek yatırımcısını heyecanlandıran BIST 100 endeksi, enflasyon canavarı karşısında dayanamadı. TÜİK verilerine göre BIST 100 endeksi, mayıs ayında TÜFE ile indirgendiğinde yatırımcısına %1,53 oranında kaybettirdi. Bu, borsaya yatırım yapanların, hisse senedi fiyatlarındaki artışa rağmen ay sonunda alım güçlerinin düştüğü anlamına geliyor. Üretici fiyatlarına göre yapılan hesaplamada ise kayıp çok daha derinleşerek %2,44'e ulaştı. Bu durum, yüksek enflasyon ortamında nominal getirilerin ne kadar aldatıcı olabildiğini ve yatırım kararlarında mutlaka reel getiri hesabının yapılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Borsa'daki bu reel kayıp, ay içinde yaşanan kar satışları ve piyasadaki dalgalanmaların enflasyonla birleşerek yatırımcıların kazancını erittiği şeklinde yorumlandı.

Üç ve altı aylık dönemde tablo değişiyor: Altın zirveyi bırakmıyor

Mayıs ayının anlık fotoğrafı mevduat faizini işaret etse de, yatırım ufku biraz genişletildiğinde zirvedeki ismin değişmediği görülüyor. TÜİK'in üç aylık (Mart-Nisan-Mayıs) verileri incelendiğinde, külçe altının rakipsiz liderliği göze çarpıyor. Altın, son üç ayda TÜFE'ye göre indirgendiğinde yatırımcısına %13,00 gibi oldukça yüksek bir reel getiri sağlayarak, kısa-orta vadeli yatırımcıların yüzünü en çok güldüren araç oldu. Altının bu güçlü performansı, küresel belirsizlikler ve jeopolitik risklerin yanı sıra yurt içinde de enflasyona karşı en güvenilir sığınak olma özelliğini koruduğunu gösteriyor.

Üç aylık dönemde en çok kaybettiren yatırım aracı ise yine BIST 100 endeksi oldu. Borsa, son üç ayda yatırımcısına reel olarak %10,55 kaybettirerek istikrarsız bir görüntü çizdi.

Altı aylık daha geniş perspektiften bakıldığında ise tablonun değişmediği görülüyor. Son altı ayın şampiyonu da yine ezici bir üstünlükle külçe altın oldu. Altın, bu dönemde yatırımcısına TÜFE'ye göre %16,85'lik bir reel kazanç sundu. Bu istikrarlı performans, altının sadece anlık dalgalanmalara karşı değil, aynı zamanda orta ve uzun vadeli birikimlerini enflasyonist baskıdan korumak isteyenler için de vazgeçilmez bir enstrüman olduğunu kanıtladı. Altı aylık dönemin de en çok kaybettireni, %13,13'lük reel kayıpla yine Borsa İstanbul oldu.

Yıllık değerlendirme: Tahtın tek sahibi altın, borsa sınıfta kaldı

Yatırım araçlarının bir yıllık karnesi incelendiğinde ise makasın ne kadar açıldığı çok daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Son bir yıllık dönemde enflasyon karşısında yatırımcısına en yüksek reel getiriyi açık ara farkla külçe altın sağladı. Altın, son bir yılda Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %37,32, TÜFE ile indirgendiğinde ise %24,87 oranında muazzam bir reel getiriye imza attı. Bu rakamlar, bir yıl önce 100 lirasını altına yatıran bir kişinin, bir yıl boyunca yaşanan tüm fiyat artışlarının üzerine alım gücünü yaklaşık 25 TL daha artırdığını gösteriyor.

Yıllık değerlendirmede altından sonra pozitif reel getiri sunabilen tek araç ise mevduat faizi oldu. Mevduat, TÜFE'ye göre %5,83'lük bir reel kazanç sağladı. Bu durum, özellikle son aylarda artan faiz oranlarının yıllık performansı pozitife çevirmeye yettiğini gösteriyor.

Yıllık bazda kaybedenler kulübü ise oldukça kalabalık. Bir yıllık dönemde Euro %7,27, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) %9,69 ve Amerikan Doları %11,14 oranlarında yatırımcısına reel olarak kaybettirdi. Bu veriler, son bir yıldır parasını dövizde tutanların, yüksek enflasyon karşısında alım güçlerinin ciddi şekilde eridiğini ortaya koyuyor. Yılın en büyük hayal kırıklığını yaşatan ise yine BIST 100 endeksi oldu. Borsa İstanbul, son bir yıllık dönemde TÜFE'ye göre %33,85 gibi devasa bir reel kayba neden olarak yatırımcılarını en çok üzen enstrüman oldu. Bu, son bir yılda borsaya giren yatırımcıların, paralarının üçte birinden fazlasını enflasyona kurban verdiği anlamına geliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ