İlkbaharın ortası, denizlerin en bereketli zamanlarından biri. Özellikle mayıs ayında balık tezgahları renklenirken, bu dönemde izmarit, kalkan ve mezgit gibi balıklar damakları şenlendiriyor. Tezgahta taptaze ve bolca bulunan bu türler, yalnızca lezzet değil, sağlık açısından da oldukça zengin. Mayısın serin sularında yağlanan bu balıklar, tam da tüketilmesi gereken dönemde.
Tezgahın yıldızları: İzmarit, kalkan ve mezgit
Mayısın başından itibaren izmarit balığı, hafif yapısıyla tavada çıtır çıtır pişirildiğinde adeta lokum gibi oluyor. Özellikle zeytinyağıyla kızartıldığında çocuklardan yetişkinlere herkesin favorisidir.
Kalkan balığı, bu dönemde en dolgun ve yağlı halini alıyor. Buharda ya da fırında pişirildiğinde, etinin yoğun dokusu sofralarda gurme bir hava yaratıyor.
Mezgit, daha narin bir tada sahip olsa da ızgarada pişirildiğinde yumuşak etiyle öne çıkıyor. Hafifliğiyle diyet yapanların da ilk tercihleri arasında yer alıyor.
Alternatif tatlar: Morina, gümüş ve diğer seçenekler
Mayıs ayının sunduğu diğer balıklar da göz ardı edilmemeli. Morina balığı, beyaz eti ve düşük yağ oranıyla hafif yemekler için birebir. Aynı zamanda protein yönünden zengin oluşu, özellikle spor yapanlar için avantaj sağlıyor.
Gümüş balığı, küçük boyutlarına rağmen çıtır pişirildiğinde tam bir atıştırmalık haline geliyor. Farklı pişirme yöntemleriyle bu türler de ana yemeklere rahatlıkla dahil edilebilir.
Levrek, dil balığı, minakop, tekir, iskorpit ve kılıç balığı gibi türler ise mayısta bulunabilir ama bu dönemde yağ oranları daha düşüktür. Bu da tatlarının biraz daha hafif olmasına neden olur.
Özellikle iskorpit balığı, Ege mutfağında çorbasıyla bilinirken, dil balığı ise incecik eti sayesinde sade ama rafine yemekler için tercih edilir.
Mevsiminde balık yemenin sağlık yönü
Uzmanlar, mevsiminde balık tüketiminin sağlık açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Balıklar, yılın belirli dönemlerinde yağlanır ve bu dönemler, omega-3 yağ asitleri, protein, A ve D vitamini açısından zirvede oldukları zamanlardır.
Mayıs ayında kalkan ve mezgit, hem yağlanma hem de lezzet açısından en zengin oldukları döneme girer. Bu da onları sadece sofraların değil, sağlıklı beslenmenin de yıldızı haline getirir.
Haftada iki kez tüketilen balık, kalp sağlığını korur, damar tıkanıklığı riskini azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Özellikle çocuklarda beyin gelişimi ve yaşlılarda hafıza fonksiyonları üzerinde olumlu etkileri bulunur.
Balığın tazesi makbul: Peki nasıl anlaşılır?
Taze balık seçmek, en az doğru türü tercih etmek kadar önemli. Balığın gözleri parlak, pulları canlı ve dokusu esnek olmalı. Üzerinde deniz kokusu dışında ağır bir koku varsa, o balık tazeliğini yitirmiş olabilir.
Pazarlarda ve marketlerde satılan dondurulmuş balıklar içinse üretim ve son tüketim tarihine dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca ambalajın zarar görmemiş olması da tazeliğin bir işareti.
Av yasağının başlamasıyla birlikte bazı pelajik türlerde azalma yaşanabilir. Bu nedenle yerel balıkçılardan alışveriş yapmak, hem balığın tazeliği hem de yerli üreticiyi desteklemek açısından kritik önemde.
Sofralarda lezzet ve sağlık bir arada
Mayıs ayı, balık severler için tam bir şölen zamanı. Hangi türü seçerseniz seçin, doğru pişirme yöntemleriyle lezzeti katlamak mümkün. Izgara, buğulama, kızartma ya da fırında pişirme gibi farklı tekniklerle balıklar sofranın yıldızı olabilir.
İzmariti çıtır çıtır tavada, kalkanı zeytinyağlı ve sebzeli buğulama şeklinde, mezgiti ise hafif bir limon sosuyla ızgarada deneyin. Yanında roka, limon ve iyi bir zeytinyağıyla donatılmış bir salata ile tam anlamıyla dengeli ve sağlıklı bir öğün elde edebilirsiniz.
Sofranızda yer vereceğiniz her mevsim balığı, hem bedeninize hem ruhunuza iyi gelir. Mayısta doğadan gelen bu lezzetleri kaçırmamakta fayda var.