MasterChef All Star'ın 2 Eylül'de yayınlanan eleme gecesine Ozi Şef konuk oldu. Jüri üyeleri Mehmet Şef, Somer Şef, Danlio Şef ve konuk jüri üyesi Ozi Şef yarışmacılardan kokoreç yapmalarını istedi. Yarışmacılara kokoreç inceliklerini aktaran Ozi Şef'in hayatı ve biyografisi merak konusu oldu. İşte Oğzuhan Sayı hakkında merak edilen detaylar...
MASTERCHEF OZİ ŞEF KİMDİR, KAÇ YAŞINDA VE NERELİ?
Oğuzhan Sayı, bugünlerde başarısı ve yarattığı lezzetlerle konuşulan ünlü bir kokoreççi. Ama onun hikâyesi doğumundan da öncesine, babasının çocukluğuna dayanıyor. Oğuzhan Bey'in babası henüz 5-6 yaşlarındayken ailesi Bingöl'den İstanbul'a göç etmiş ve küçük yaştan itibaren Makedon ustalar tarafından yetiştirilmiş. Amcası da o dönemde Çiçek Pasajı'nda kokoreççilik yapan Oğuzhan Sayı'nın babası, askerlik dönüşü Yenişehir Mobilyacılar Çarşısı'na yani Dolapdere'ye gelir ve kokoreç dükkânının temelleri atılır.
Oğlu Oğuzhan Sayı'nın artık kendi tarifiyle yaptığı uykuluklu Makedon kokoreçiyle çok sayıda müşteri kazanan baba Sayı, yıllardır bu işi sürdürüyor. Babasının küçük yaşlardan itibaren kokoreççi olmasını istediği Oğuzhan Bey, bu durumdan ilk başta hoşlanmaz.
Başarısı ve müşterileri her geçen gün artan babası, küçük yaşlardan itibaren Oğuzhan Sayı'ya bu mesleğin inceliklerini öğretmeye çalışır ancak Oğuzhan Bey, o dönemde kokoreççi olmayı hiç istemediğini tüm samimiyetiyle anlatır. Sırf bunun için evden bile kaçtığını söyleyen Sayı, kariyerine ameliyathane teknisyeni olarak devam etmiş ve ardından hastanede radyoloji müdürlüğüne kadar yükselmiş. Kendisi için seçtiği bu meslekte oldukça başarılı bir şekilde ilerleyen Oğuzhan Sayı'nın hayatı, babasının vefatından sonra tamamen değişti.
Babası kansere yakalanıp vefat ettikten sonra hastanedeki radyoloji müdürlüğü görevinden istifa ederek işin başına geçer. Babasının kanser olmasından sonra Oğuzhan Bey'e sık sık babasının tezgâhını devralmasını tavsiye eder, öyle ki babasının ölümünden sonra bu tam anlamıyla bir vasiyete dönüşür. Bir gece Oğuzhan Bey'in gördüğü bir rüya sonrası işler tamamen değişir ve kendisini kokoreç tezgahında gören Oğuzhan Bey, babasının vasiyetini yerine getirmek için kolları sıvar ve işe koyulur.
Şimdilerde sahibi olduğu ve sadece rezervasyonla gidilebilen kokoreççinin ünü tüm şehre yayılmıştır. Oğuzhan Sayı, babasının vasiyetini yerine getirmek için çıktığı yolda veterinerlik fakültelerinden çeşitli kokoreççilere kadar konuyla ilgili bilgi alabileceği herkese danışır ve lezzetiyle tüm kokoreçleri geride bırakan, elle hazırlanan, defalarca temizlenen, işin içine hiçbir kimyasal karıştırılmayan, şehrin en iyileri arasına adını altın harflerle yazdıran bir kokoreç dükkânı açmayı başarır. Gerçek kokorecin kuzu etinden yapılması gerektiğini söyleyen Sayı, domates ve biber gibi tatların gerçek kokorecin içinde yeri olmadığını ve bunun bir nevi müşteriyi kandırmak olduğunu söylüyor.
