Haber / Arif Arı

Türkiye'de son yıllarda doğa alanlarını maden ve taşocağı açma gerekçeleriyle tahrip etmek için adeta harekat başlatan şirketler, Manisa Akhisar'da da ortaya çıktı. 

36 bin km alana göz koyarak, altın madeni aramak ve kum ocağı açmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kapısını çalan Kuvars adlı şirket, Akhisar ilçesinde  Beyoba ve Sazoba mahallelerini kapsayan çiftçilerin ekip biçtiği tarım yapılan arazinin de bulunduğu alan için başvurusunu yaptı.

Şirket bakanlığa ÇED başvurusunda, alanda yıldan 50 bin ton altın madeni,  yılda 100 bin ton kum çıkaracağını başvuru dilekçesinde belirtti.  

Son dakika durumdan haberdar olan Akhisar Çevre Derneği ve Sazoba ile Beyoba'dan kişilerinde şikayetçi olmak için vekalet vererek son gün mahkemeye dava açıldı. 

Konuyla ilgili olarak 9 Eylül Gazetesi'ne açıklama yapan Akhisar Çevre Derneği Başkanı Erdan Boşnak şunları anlattı:

Dava açıldı

"Talep edilen alan çok büyük ve ileride çok şeylerin olmasına imkan verecek bir durum söz konusudur. Yani, bir kişi bu kocaman alana izin alıp, daha sonra buraları başka şirketlere devredebilir. Başlangıç olarak 197 dönümlük alan şirket tarafından hedefleniyor. Bu kadar alan için başvurmasının nedeni 200 dönümlük alanı geçerse ÇED raporu istenmektedir. Buna neden olmamak ve çabuk işe başlamak için 197 dönüm için talepte bulunuyor. Bunu genelde şirketler uyguluyorlar. Bu şirket daha önce de girişimde bulunmuş,  bir tv'de haber olunca geri çekilmişti. Şimdi geri geldiğini gördük ve son anda fark ettik. Dava açma süresine 3-4 gün kala buradaki yerleşim alanlarında bulunanlarla alacele toplantı yaptık ve burada açılmak istenen ocakların çevreye vereceği zararı anlattık. İkna olan 17  kişi bizimle hareket ederek şikayetçi olmak için açılacak davaya müdahil oldular. Davamızı da Manisa Adliyesi'nde sürenin son günü olan 6 Eylül'de açtık.''

Boşnak, kum ocağı ve altın madeni aranacak alanın durumunu da şöyle özetledi:

Büyük tepki olacaktır

"Şirketinin burayı projelendirip parça parça satacağını düşünüyoruz. Genelde büyük alanlar için böyle oluyor, önce bir şirket alıyor sonra 10-15 şirket alana giriyor. Şirketler, uydudan yeri belirleyip, sonra buralar için harekete geçiyorlar. Başvurusu yapılan 197 dönümlük alanın her tarafı kum. Bu kum inşaat alanı için değerli ve vazgeçilmez. Onun için zorluyorlar. Burası için en büyük kum hazinesi olarak söz ediliyor. Dolayısıyla burası küçük bir şirketin altından kalkabileceği bir durum değildir. Alanın bir kısmı, 90'yıllarında belediye ile birlikte TEMA Vakfı ile ortaklaşa ağaçlandırma yapılmıştır. Bu sayede rüzgarın önü kesilerek kumun sürüklenmesinin önü kesilerek, verimli toprak tabakasının oluşması sağlanmıştır. Şimdi burada zemin hafif toprak tutmuş durumdadır. Alanda ekilebilir, tarım bitkisi yetiştirilebilir  bir verimli toprak tabaka oluşmuştur. Şimdi bu alanda ekim yapan üreticiler var. Buradan geçim sağlıyorlar.  Şimdi kum ocağı açılmasıyla buradaki verimli toprak kaldırılarak yeniden kumun hareketliliğine neden olunarak, tüm çevreye, tarlalara yayılmasına yol açılmış olacaktır. Bunun olacağını etrafta yaşayan herkes biliyor ve farkındalar. Geçmişte tarlaların etrafına engeller konulmuştu. Bunun fotoğrafları var. Eğer kum ocağı çalışırsa bu engeller kum altında kalacaktır. Böylesine bir hareket yaşanacaktır. Ve ekilir tarım alanı olan kesimde ocağın işletilmesine birlikte yok edilecektir. ÇED raporunu bakanlığın sayfasında görür görmez harekete geçtik. Gündem getirilmesini sağladık. Hemen Sazoba ve Beyoba'dan 8 kişi vekalet verdiler. Daha sonra Sazoba'dan 9 kişi daha şikayet için vekalet verdi. Sazoba ve Beyoba'lılar olayın farkındalar. Burada şirket sahaya inerse çok büyük tepkiyle karşılaşacaktır.''