Tarih 15 Haziran 1957. Yozgat'ın Köçekkömü köyünde, Alevi bir ailenin kucaklayıcı dünyasına yeni bir nefes katıldı. Adıyla değil, yüreğiyle 'Dünya'ya geldiğini kanıtlayan bir ömür başlamıştı aslında...
Alevilere değil sadece, Türkiye'ye değil yalnızca, tüm Dünya'ya...
Çocukluğundan itibaren farklı olduğunu hisseden Zöhre Ana, o zamanlar bu farklılığın ne denli büyük bir anlam taşıdığını kim bilebilirdi ki...
Zeka dolu bu genç kız, köy ilkokulunu başarıyla tamamladığında, başarısı sadece ailesine değil, evrenin ta kendisine aitti.
O beden, yıllar sonra içindeki ışığı dökecekti ama o ışık, o yıllarda dahi parlıyordu. 1971 yılında ailesiyle birlikte köylerini geride bırakarak Ankara'ya göç ettiler. 1973 yılında dünya, onun için iki güzel armağanla gülümsedi: Gazi ve Selver.
Mamak'taki sıcak yuvalarında sıradan bir aile hayatı sürdürürken, 10 Kasım 1982 tarihi geldi. O, kendi iç dünyasına dalarak, denizler kadar engin bir ruha kavuştu. İşte o andan itibaren topluma hizmet etme yolculuğu başlamış oldu. Bildiği, öğrendiği ve içindeki ışığı insanlara taşıma, aktarma ve öğretme gayesiyle yanıp tutuştu.
Alevilikte Yeni Bir Nefes
O, Alevi bir aileden geliyordu. O yıllarda Alevilik, toplumun derinliklerinde gizlenmişken, Alevi liderleri bile bu öğretileri insanlığa taşıyacak bilgilerden yoksundu. Ancak Zöhre Ana, bu gizli bilgileri açığa çıkararak, doğru yaşamanın yollarını aydınlattı. Onun varlığı, Alevilikte bir devrim niteliğinde gerçekleri topluma yayarak, insanların içsel dünyalarını doğru bir şekilde yaşamalarını sağladı.
Işığını Yayan Bir Varlık
Bu dönemde kendi özgürlüğünü, maneviyatını ve Hak'a ulaştığını insanlara duyurmak için zorluklarla mücadele etse de, kerametleri ve içsel ışığı, insanların inançlarını kolaylaştırdı ve varlığını ispatladı. Zamanla kerametleri dilden dile yayıldı, binlerce insan onun şifasını alarak sağlıklarına kavuştu. İyileşenler, tanıklık ettikleri mucizeleri paylaşarak, Zöhre Ana'nın adını sadece Ankara'ya değil tüm ülkeye taşıdılar.
Sadece kerametleri değil, aynı zamanda tarih boyunca deforme olmuş, yanlış aktarılmış bazı bilgileri de düzelterek, Alevi inancı ve yoluyla ilgili en doğru bilgileri topluma ulaştırdı. Siyaseti geride bırakarak insan odaklı bir hizmetin içine girdi. 2011 yılında Kemal Kılıçdaroğlu'nun çağrısıyla CHP'ye üye olarak siyaset sahnesine adım attı. Siyasetin bir araç olmasının ötesinde hizmetin bir yolu olduğunu gösterdi.
Tam 38 yıldır kendi sağlığını unutarak, insanlığa hizmet ediyor. Düğünlerde, sünnetlerde, eğitim burslarında, sosyal yardımlarda, türbe inşaatlarında, cenaze hizmetlerinde... Onun izlediği yol, yalnızca bir kişinin değil, tüm bir topluluğun yaşamını etkiliyor. Zöhre Ana'nın adı, sadece bir isim değil, ışık saçan bir ömürle özdeşleşmiş durumda.
