İzmir’de uzun süredir gündemde olan kooperatif temelli kentsel dönüşüm projelerinin iptali, kent siyasetinde yeni bir gerilime yol açtı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınarak ifadesi sonrası tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan İZSİAD Başkanı iş adamı Hüseyin Cengiz’in, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay hakkında, geçmiş dönem belediye başkanı Tunç Soyer’in başlattığı konut kooperatifi projesini sonlandırmasına yönelik “kamuyu zarara uğrattığı” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmasıyla artan tartışmalara, şehrin önde gelen sanayicisi Kemal Çolakoğlu ve eski milletvekili iş insanı Alaattin Yüksel’den dikkat çekici değerlendirmeler geldi.

Çolakoğlu, İzmir'in tarihsel dayanışma kültürüne vurgu yaparak uzlaşı çağrısında bulunurken Yüksel ise sürecin dayanışma içinde aşılması gerektiğini vurguladı.

Whatsapp Image 2025 08 09 At 15.11.58

‘İZMİR’E YAKIŞAN DAYANIŞMADIR’

İzmir’e dayanışmanın yakışacağını söyleyen iş dünyasının duayen isimlerinden Kemal Çolakoğlu “İzmir, herkesin kazanmak istediği; toleransıyla Türkiye’ye örnek olmuş bir şehir. Zenginliğinin insan kaynağı olduğu iddiasında olan Türkiye’nin üçüncü büyük şehridir. İzmir’e gelen yabancılar, göçmenler, İzmir’de kimlik değiştirir. Ortamın içinde erir. Biz İzmirliler, birbirimizle olan iyi ilişkilerimizle geçiniriz ve övünürüz. İzmir’in bir başka özelliği de çok sayıda lider tabiatlı yöneticisinin olmasıdır. Bu yöneticilerin iddiası, hepsinin İzmir sevdası üzerine olduğudur. İzmir’i tanımayanlar, zaman zaman bizim içimizdeki rekabeti yanlış yorumlayabilir. Ancak bu rekabetin İzmirlilerin birbiriyle kişisel meselesiyle ilgisi yoktur. Bütün mesele, İzmir’in daha iyi olması için daha iyi projeler üretebilmek ve daha iyi görevler alabilmek adınadır. Bu, İzmir’in DNA’sına işlemiştir” dedi.

‘İZMİR ORTAK AKIL KENTİDİR’

Daha önce kentin birden fazla siyasi yapısının ortak projeler için ortak akıl yürüttüğünü ifade eden Çolakoğlu şu değerlendirmede bulundu: “Buna siyasi partilerimizi de eklerseniz, hepsinin içinde İzmir için daha iyi şeyler yaratabilmek uğruna tatlı bir rekabet yaşanır. Ama biz İzmirliler, birbirimizle kavga etmeyiz. Kol kırılır, yen içinde kalır. Bir örnek vermek gerekirse; Türkiye’nin başka bir yerinde olmayan bir uygulama olarak, bu şehirdeki sanayi ve ticaret odaları, esnaf odaları ve ihracatçı birlikleri gibi tüm kuruluşların başkanları, ayda bir defa toplanır. İzmir’in iyiliği için görüş alışverişinde bulunurlar. Aralarındaki problemleri de o toplantıda, varsa eğer, çözüme kavuştururlar. Dolayısıyla, basında ve kamuoyunda hiçbir sorun medya aracılığıyla tartışılmaz. Sorunun özüne gelince; bugün ortada bir siyasi çekişme varsa, bu çekişme ister aynı partinin içinde olsun ister partiler arasında olsun, İzmir’e yakışmayacak bir şekilde kamuoyunun önünde yaşanmamalıdır. Elbette yasal sorunlar varsa, yasal mercilerde çözülecektir. Belirli deliller ve ispatlar olmadan, aynı kurum içerisinde meseleleri kamuoyuna taşımak doğru değildir. Bugün gündeme gelen, özellikle CHP üzerinde görülen tartışmaların geçici olduğuna inanıyoruz. Kimse unutmasın ki; İzmir’in hafif raylı sistemi, İzmir Körfezi’nin temizliği ve İzmir çevre yolları için iktidar ve muhalefet partileri bir araya gelmiş, bu projelerin hayata geçmesini birlikte sağlamıştır. Ufak tefek siyasi çekişmeler elbette olacaktır, bu doğaldır. Ama ben bugüne kadar İzmir’de siyasi partiler arasında kalıcı hasar yaratacak bir kavga görmedim. 22 yıldır iktidar partisi olan AK Parti ile muhalefet partisi olan CHP arasında bile böyle bir kırgınlık yaşanmadı. Dolayısıyla, şu anda İzmir’de en büyük beklentimiz; bu sağduyunun her partinin ve her topluluğun içinde yaşatılması, İzmir’in barış ortamı içinde Türkiye’ye örnek bir şehir olarak varlığını sürdürmesidir.”

Karşıyaka’da Cumhuriyet coşkusu dansla buluşuyor
Karşıyaka’da Cumhuriyet coşkusu dansla buluşuyor
İçeriği Görüntüle

Whatsapp Image 2025 08 09 At 15.11.58 (1)

‘BU ÇEKİŞMENİN FAYDASI YOK’

Kentin eski milletvekillerinden iş insanı Alaattin Yüksel ise çekişmenin kente faydası olmayacağı vurgusunu yaparak şu görüşleri aktardı: “Bu çekişmelerin ne İzmir’e ne İzmirliye ne de İzmir yerel yönetimi için faydası olmayacaktır. Bu sürecin belediye başkanı ile bir alakası yok. Bir operasyon yapılıyorsa onun nereden yapıldığı ve kaynağının ne olduğunu bilmek lazım. Cemil Tugay'la yani yerel yönetimle beraber, el birliğiyle birlikte dayanışma içinde bu süreci aşmak gerekiyorken bu tarz dava açılmalarını ben doğru bulmuyorum. Şimdi durduk yerde belediye başkanına da müdahale etmiş oluyor bu şekilde dava açmasıyla; doğru değil. Bunun kendisine de bir faydası olacağını düşünmüyorum.”

Kaynak: HABER MERKEZİ