Hazırlayan / Serdar ÇELENK


Viyana diğer Avrupa şehirlerine karşın sizi çok sıcak karşılar. Almanya’nın büyük şehirlerinde gördüğünüz kasıntı havayı burada yaşamıyorsunuz. Nüfusu iki milyon civarında olan Viyana’da hem büyük bir şehirde, hem de küçük bir şehirde gibisiniz. O da ne demek? derseniz. Kültürü ve yapıları kenti büyütürken, ulaşım olanakları da avuç içine sığdırıyor.

Viyana günümüzde 23 bölgeden oluşuyor ve kentin sınırları 1954'ten bu yana hiç değişmemiş.

En yaşanılabilir şehir

Avusturya'nın başkenti Viyana üstü üste ikinci kez, toplamda da yedinci kez dünyanın en yaşanılabilir şehri seçildi. Viyana, İngiliz Economist dergisinin yayımladığı 2019'da dünyanın en yaşanılabilir şehirleri listesinde ilk sırada yer aldı. Avusturya'nın başkenti bu yılki değerlendirmede 100 puan üzerinden 99.1 alarak geçen yıl ele geçirdiği "en yaşanılabilir şehir" unvanını korudu.

Etkileyici tarih

Yüzyıllar boyu Habsburg hanedanının yerleşim yeri olan Viyana, bu süre boyunca Avrupa'nın en önemli kültürel ve politik merkezlerinden biri haline geldi. Londra, New York ve Paris'ten sonra iki milyon nüfusuyla dünyanın en büyük dördüncü kentiyken, I. Dünya Savaşı sonrasında nüfusunun dörtte birini kaybetti.

Viyana coğrafi konumu ve Habsburg imparatorluğuna yıllarca başkentlik yapmış olmasından dolayı, gerek mimari gerekse kültürel açıdan Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biridir. En güzeli de tarihlerine, kültürlerine ve tarihi yapılarına sahip olmaları. Büyük ölçüde müze olarak kullanılan saraylar, kiliseler, tarihi yapılar ve evler kentin sempatik yüzünü oluşturuyor. Viyana’da tarih var, sanat var, doğa var, müzik var. Uzun uzun kalsanız bile yapacak birçok şey bulabileceğiniz bir şehir burası…

Viyana kuşatmaları

Viyana’yı bize yakınlaştıran en büyük olay tabii ki birinci ve ikinci Viyana kuşatmaları. Osmanlı kuşatmasına karşı başarı ile kenti koruyan Viyanalılar, haklı olarak tarihleri ile övünüyorlar. Ancak kuşatmalar da Viyana’yı Türk kahvesi ve ay çöreği ile tanıştırmış.

Klasik müziğin başkenti

Avusturya başkenti Viyana aynı zamanda sanat, kültür ve müziğin de başkenti. Özellikle de klasik müziğin… Schubert, Mozart, Haydn, Beethoven gibi besteciler, Viyana’yı müzik şehri olarak kabul etmişler.

Viyana’da konsere gitmek istedim, o gün konser yoktu diyemezsiniz. Her gün mutlaka birkaç yerde klasik konser dinleyebilirsiniz. Dünyaca ünlü Opera binası da, gerek görünümü, gerekse akustiği ile izleyicileri kendinden geçirir.

Talebi karşılayamayan binanın dışındaki dev LED ekrandan ayrıca dışardan da operayı izlemek mümkün oluyor.

İspanyol Binicilik Okulu imparator II. Maximilian’ın Lipizzaner atlarını tanıttığı okul 1562’de kuruldu. Günümüzde Viyana’nın en önde gelen eğlence yerlerinden biri haline geldi. Hofburg Sarayı’ndaki Barok Kış Binicilik Okulunda olağanüstü gösteriler sunuluyor. Biletler çok hızlı şekilde tükenir.

Kiliseler

Viyana’nın tam merkezindeki Aziz Stefan Katedrali 1722’den bu yana Viyana’nın en önemli Gotik binası olarak turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Tam 343 merdiven ile çıkılan Steffl’ın Gözlem Odası muhteşem Viyana manzarası görmek için ideal. 1534 yılında Osmanlı Akıncılar’ın gözetlenmesi için kullanılan bu kule için çan çalarak haber vermesi için bir memur tahsis edilmiş. Bu memuriyet, 1956 yılında artık Osmanlı tehlikesi kalmadığı düşünülerek kaldırılmış. Oldukça komik.

Pazarlar

Viyana deyince ünlü Nachmarkt´ı anlatmadan olmaz. Naschmarkt Viyana´nın en büyük pazar yeridir. Hemen merkezin yakınında, operaya 3-4 dakikalık yürüme mesafesindedir. "Naschen" kaçamak yapmak veya tadına bakmak anlamına gelir. Eh burası da buna en uygun yer. Burada Türklerin de işlettiği küçük restoranlar var.

Naschmarkt´ın bitişiğinde de 1977 yılından beri her cumartesi bit pazarı kurulmaktadır.

Viyana’nın diğer ünlü pazarı ise Brunnenmarkt’tır. Türklerin hakim olduğu bu pazarda sebze, meyve dahil her şey var. Türk ürünlerini görürseniz şaşırmayın.

Saraylar ve müzeler

Schönbrunn Sarayı için "Viyana'nın Versailles'i" denilir. 1400'den fazla oda ve büyük etkileyici bahçeri bulunuyor. Sarayın yanındaki, Schönbrunn Hayvanat Bahçesi, kraliyet misafirlerinin hoş vakit geçirmeleri 1752 yılında inşa edilmiş.

Şehir merkezindeki Hofburg sarayı ise pek çok müzeyi ve resmi binayı bünyesinde barındıran çok etkileyici bir bina. Hofburg sarayının önünde bulunan ihtişamlı Prens Eugen

heykelindeki atın ayakları altındaki Osmanlı bayrağı ile başarısız olan Viyana kuşatmalarına gönderme yapılmış.

Saray bünyesinde bulunan ve bizi en çok ilgilendiren müze Efes Müzesidir. Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nün yüz yirmi yıldır sürdürdüğü Efes kazılarından getirdiği pek çok eser burada sergilenmektedir.

Müzeler Bölgesinde bulunan Sanat Tarihi ve Doğa Tarihi Müzeleri. Doğanın inanılmaz çeşitliliği hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlayacak Doğa Tarihi Müzesi Maria Theresa’nın hediye ettiği nadir görülen fosillerden, mercanlardan ve değerli taşlardan oluşan bir müze.

Ulusal kütüphane

Hofburg Sarayı içinde bulunan, 1920 yılına kadar Kraliyet Kütüphanesi olarak bilinen bu kütüphanede, çeşitli koleksiyonlara ait toplam 7.4 milyon eser bulunuyor. Son derece etkileyici bu kütüphanede kendinizi tarihin içinde kaybolmuş gibi hissediyorsunuz.

Hundert wasser

Bir zamanlar sıkıcı bir sosyal konut olan bu alan, Friedensreich Hundertwasser tarafından bu şekilde sevimli bir yapıya dönüştürülmüş.

İki yüzden fazla ağaç, teras, balkon ve renk burayı fotoğraflık bir alana çevirmiş. Her şey rengarenk ve yamuk.

Ne yenir, ne içilir

Viyana yemekleri arasında bir klasik olanı tabii ki Viyana Schnitzel’i. Tavuk, biftek ya da domuz etinin çıtır çıtır kızartılmasıyla yapılıyor. Bunun diğer bir versiyonu ise Cordon Bleu. Tavuk ya da domuz etinin içine peynir ve salam konularak panelenip kızartılarak servis yapılıyor.

Burada et kültürü çok gelişmiş. Diğer ünlü bir yemekleri de kaburga kızartması. Çeşitli soslarla sunuluyor, tadına da doyulmuyor.

Viyana’nın pastaneleri de çok meşhur. Gerek burada yaşayanlar, gerekse turistler bu kafelerde oturup, kahve içip sohbet ediyorlar. Pastanın pek çok çeşidinin yanında, Sacher Torte birinciliğini her zaman koruyor.

Avusturya bağları ile ünlü. Kırmızı şarapların yanında, mükemmel beyaz şarapları var. Avusturya beyaz şarap liginde birinciliği kimseye bırakmıyor. Et yemeklerinin yanında her zaman şarap bulunuyor.

İlginç trafik lambaları

Dedik ya Viyana ilginç bir şehir. Şehir merkezindeki yaya trafik lambaları başka hiçbir yerdekine benzemiyor. Lambalardaki yaya sembolleri, el ele tutuşmuş iki kadın, iki erkek veya bir kadın bir erkek şeklinde. Aralarında da mutlaka bir kalp bulunuyor. Bununla LGBT’ye bir selam gönderiliyor. Aynı şekilde tramvayların önünde Viyana Belediyesi’nin bayrağının yanında gök kuşağı renkleri ile LGBT bayrağı görürseniz şaşırmayın.