Bodrum ilçesinde yaşayan Üzer, çocuk yaşlarda çiftçilikle uğraşmaya, inşaatlarda çalışmaya başladı. Aldığı üç kovanla hobi olarak arıcılık yapan Üzer, inşaatta çalışırken taş parçasının yüzüne isabet etmesi sonucu 23 yaşında sağ gözünü kaybetti.

Uzun bir süre gözünün görmemesinin acısını yaşayan Özer, zamanının tamamına yakınını arılarına ayırmaya karar verdi.

Bu şekilde sıkıntılarını unutan 73 yaşındaki Üzer'e, 20 kovanda bulunan arılarını izlemek ayrı bir heyecan veriyor.

Arılarının vızıltısı huzur veriyor

Üzer,  faydası saymakla bitmeyen balı yapan arılarının en zor zamanında kurtarıcısı olduğunu söyledi.

Ömrü boyunca hiç kopmadığı arılarına hayranlık duyduğunu vurgulayan Üzer, gözünü kaybetmesinin acısına arılarıyla son verdiğini dile getirdi.

Onların vızıltısının kendisine huzur verdiğini anlatan Hasan Hüseyin Üzer, şöyle konuştu:

"İnsanın gözünü kaybetmesi çok üzücü. Birden hayatınızı tamamen değiştirmek zorunda kalıyorsunuz. Psikolojik olarak çok etkilendim. Tek gözünüzle tüm işlerinizi halledebiliyorsunuz ancak iki gözünüzün görmesi gibi olmuyor. Arılar adeta benim görmeyen bir gözüm oldu. Onları uçuşunu seyretmek ayrı bir keyif. Size çalışkanlığı, azmi ve üretimi öğretiyor. Uçarlarken hasta olup olmadığını anlarım. Arılarım gece uyurken bile rüyalarıma giriyor. Sabah ilk işim kovanlarımın yanına gelip, arıların çalışmasını izlemek. Bunu görmek bana huzur, mutluluk veriyor. Dört kız çocuğum, 8 de torunum var. Arılarımı çocuklarımdan ve torunlarımdan ayırmıyorum. Evlatlarıma ne kadar düşkünsem, arılarıma da o kadar düşkünüm. 'Arı beni sokuyor.' diye arıdan korkamamak lazım. Arı yavrusunu, yuvasını korumak için sokabilir. Bunun dışında arı hiç kimseyi sokmaz."

Arılarının vızıltısının kendisine melodi gibi geldiğini belirten Üzer, ömrü yettiğince onlarla ilgilenmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.

Kaynak: aa