İngiltere Kralı Charles, tahta çıkışından bu yana ilk kez Kanada’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Eşi Kraliçe Camilla ile birlikte Ottawa’ya gidecek olan Kral Charles, Kanada parlamentosunun 45. yasama dönemini başlatacak olan geleneksel taht konuşmasını salı günü yapacak. Bu ziyaret, Charles’ın prenslik döneminden bu yana Kanada’ya yaptığı 20. ziyaret olma özelliği taşıyor.
Taht konuşması nedir ve neden önemli?
Kanada’da yeni bir yasama dönemi başladığında, hükümetin önceliklerini ve politikalarını açıklamak amacıyla geleneksel olarak bir taht konuşması yapılır. Kanada Parlamentosu’nun Avam Kamarası ve Senato’dan oluşan iki kanadı, bu konuşma yapılmadan herhangi bir kamu işine başlayamıyor. Genellikle bu konuşmayı, Kral’ın Kanada’daki temsilcisi olan Genel Vali gerçekleştiriyor. Ancak bu yıl, yeni Başbakan Mark Carney’in davetiyle taht konuşmasını ilk kez bizzat Kral Charles yapacak.
Kanada ile monarşi arasındaki bağ vurgulanacak
Kral Charles, yalnızca Birleşik Krallık’ın değil, aynı zamanda Avustralya, Yeni Zelanda ve Karayipler’deki bazı ülkeleri de kapsayan toplam 14 Commonwealth ülkesinin devlet başkanı konumunda. Kanada, İngiliz Milletler Topluluğu’na üye olan ve monarşiyle bağını sürdüren ülkeler arasında yer alıyor. Kral’ın bu ziyareti, Kanada ile monarşi arasındaki tarihi ve sembolik ilişkiyi bir kez daha gözler önüne serecek.
Ziyaretin zamanlaması ve Trump etkisi
Başbakan Mark Carney’in Kral Charles’ı davet etmesi, Kanada ile ABD arasında son dönemde yaşanan gerginliğin gölgesinde gerçekleşti. ABD Başkanı Donald Trump, Kanada’ya karşı çeşitli ticari yaptırımlar uygulamış ve ülkeyi “51. eyalet” olarak nitelendirmişti. Ayrıca, eski Başbakan Justin Trudeau’dan “Vali Trudeau” diye bahsetmişti. Carney, Kral’ın ziyaretinin “ülkenin egemenliğini vurgulayacağını” ve Kanada için “tarihi bir onur” olduğunu belirtti.
Demokrasi ve ortak değerler mesajı
Kanada Genel Valisi Mary Simon da yaptığı açıklamada, bu ziyaretin Kanada ile monarşi arasındaki kalıcı ilişkiyi güçlendirdiğini vurguladı. Simon, “Şimdi, daha önce hiç olmadığı kadar, demokrasi, eşitlik ve barış gibi ortak değerlerimize sahip çıkmamız gerekiyor,” diyerek ziyaretin sembolik önemine dikkat çekti.
