Gökçe ADAR ÇUBUKÇUOĞLU-İzmir’de 30 Ekim 2020’de hissedilen depremin ardından depremzedeler için AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) ve İzmir Valiliği’nin kurduğu konteyner kentte sıkıntılar devam ediyor. Kahramanmaraş depreminin ardından depremzedelerin konteyner kente yerleştirileceği gündeme gelmiş, konteynerde yaşayan İzmirli depremzedeler de bu duruma tepki göstermişti. Konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmazken, konteynerde yalnız yaşayan depremzedelere ‘çıkın’ talimatının verildiği iddia edildi. Salı gününe kadar (yarın) konteyneri boşaltmazlarsa emniyet güçleri ile ‘zorla’ çıkışlarının yapılacağı ileri sürüldü. Çaresiz olduklarını söyleyen depremzedeler, konteyner kent yakınında bulunan yeşil alanda açıklama yaptı. Depremzedeler, ‘Barında hakkı istiyoruz’, ‘Sokakta kalmak istemiyoruz’, ‘İzmirli depremzedelere ayrımcılık istemiyoruz’ yazılı pankartlar taşıdı. 

‘RESMİ TEBLİGAT YOK’

Basın açıklamasını yapan Konteyner Kent Sözcüsü Meryem Tülin Yumlu, “Bize imzalamamız için yazılı bir kağıt sunuldu. Bu kağıdı imzalayarak, konteynerlarımızı terk etmemiz istendi. Öncelikle, yalnız yaşayan kadınların çıkarılacağı söylendi. Bu ‘İnsan Hakları’na aykırı bir davranıştır. Bizim yalnız yaşamaya hakkım yok mu? Yarın (salı) çevik kuvvet ile bizim atılacağımız söyleniyor. Bizim kiralık bir eve çıkacak durumumuz yok. Bizim elimize resmi bir tebligat gelmedi. Resmi bir tebligat gelmeden bizi nasıl çıkarma ile tehdit edebiliyorlar?” diye konuştu. Yumlu, şöyle devam etti: “Bu kağıdı yalnızca okuma şansımız oldu. Kağıdı bize de vermediler. Resmi tebligat gelirse de 7 gün içerisinde itiraz hakkımız var. Biz buraya kucak açılarak kabul edildik neden şimdi ayrım yapılıyor? Neden benim devletimin polisi beni kapının önüne atıyor. Devletimize sesleniyoruz; Biz TOKİ evi talep ediyoruz. Bu evleri bize bedava da versin demiyoruz. Kira öder gibi biz bu evleri ödeyelim.”