Didar DEMİRCİ/Özel - Türkiye 6 Şubat 2023 sabahına Kahramanmaraş merkezli deprem felaketiyle uyandı. Kahramanmaraş’tan Hatay’a kadar 10 ili etkileyen deprem nedeniyle Türkiye’den ve dünyadan yardımlar toplanmaya, depremzedelerin yaraları sarılmaya çalışıldı. Ancak bu süreçte depremzedelere bir yardım eli de onların içinden uzandı. Depremden etkilenen Gaziantep’te evleri hasar alan ve ailesi ile birlikte bir okula sığınan depremzede Erhan Özkalalı ve kuzeni Seda Yeldan, depremden etkilenen ve yardımlara ulaşacak imkanı olmayan insanlara yardım götürmek için çabalıyor. Kendi yaralarını unutan iki genç, “Biz şu an kendimizi güvene aldık. Sağ olduğumuzu da biliyoruz. Bizden daha kötü durumda olanlar var. Onlara yardım etmeye çalışıyoruz. Çünkü en azından biz bir okulda kalıyoruz. Hiç okulda kalamayanlar var. Bir işin ucundan da biz tutmak istedik” diyor.

KÖYLÜ ZOR DURUMDA

İmkanları ölçüsünde yardımları diğer depremzedelere ulaştırmaya çalıştıklarını dile getiren Özkalalı, Gaziantep’in Keçikuyusu köyüne yardım götürdüklerini belirterek köydeki sorunlara ilişkin gözlemlerini aktardı. Köy nüfusunun yarısını depremde kaybettiğini dile getiren Özkalalı, “Bize anlattıklarına göre hayvanlar da enkaz altında kalmış. Ahır çökmüş. 30-40 tane keçi varmış. Birkaç gün önceye kadar hayvanlardan ses geliyormuş. Ama ses kesilmiş” diye konuştu. Köydekilerin enkaz altında kalan yakınlarını çıkaramadığını bu nedenle yakınlarını kaybettiklerini ifade eden Özkalalı, köylülerin tüm geçim kaynağı olan hayvanların da ahırların enkazında can verdiğini söyledi. Özkalalı, “Oradaki köylülerin tek geçim kaynağı hayvancılıkmış ve şimdi depremde onlar da elinden gitmiş. Ne yapacaklarını kara kara düşünüyorlar” dedi. Özkalalı, köyde sağ kalanların da ısınma sorunu yaşadığını ekleyerek, “Kadının ayağında lastik ayakkabı. Orada çorap bile yok. Gittik hemen bir şeyler yetiştirdik. AFAD’ın bıraktığı çadırı kurduk. Orada insanlar kuramıyor. Yaşlı adam, yaşlı kadın var 3-4 tane çocuk var. Bu çadırı kim kuracak? Genç nüfus olmadığı için göçükteki hayvanları falan da kurtaramıyorlar. Onlar da gidiyor. Köylerdeki durum bu şekilde” sözlerini kaydetti.

HERKES YARDIMA ULAŞAMIYOR

Yardım ulaştırdıkları insanlara “TIR’lar size gelmiyor mu? Siz onlara ulaşamıyor musunuz?” diye sorduklarını vurgulayan Özkalalı, deprem bölgesindeki önemli bir sorunu da gün yüzüne çıkartarak, ekipleri uyardı. Özkalalı, vatandaşların TIR’lardan direkt yardım almasının yasak olması ve yardım merkezlerinin herkese aynı yakınlıkta olmaması nedeniyle depremzedelerin yardımlara eşit şekilde ulaşamadığını söyledi. Özkalalı, “Bir insan TIR’dan bir şey isteyince alamıyor. O dağıtılan yerlere veya kişilere gitmesi lazım. Ona da nasıl gidecek? Ne arabası var, ne de başka bir şekilde ulaşım şansı var. Dağıtım yerleri merkezi noktalarda kalıyor. Oralara uzak kalan vatandaşlar yardımlara ulaşmakta zorlanıyor. Biz de bu noktada elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” açıklamasını yaptı. Öte yandan bölgedeki akaryakıt sorununun 3-4 gün önce çözüldüğünü belirten Özkalalı, “Mazot sıkıntısı da çözüldü. Şimdi her yerde satıyorlar. Akaryakıtta da bir indirim söz konusu değil. Güncel fiyattan satılıyor” dedi.

DEPREM ANINDA DA KOMŞULARINA KOŞTU

Deprem anı yaşadıklarını paylaşan Özkalalı, “Uyuyordum, iki kişi yatağımı sallıyormuş gibi sarsıntıya uyandım. Bizimkilere koştum onlar da uyanmıştı. Ben, babam, annem, kardeşim ve kardeşimin arkadaşı da evdeydik. Sarsıntı sürerken, 10-15 saniye sonra elektrik gitti. Birbirimizi göremedik. Işık tuttuk birbirimize. Sarsıntı diner dinmez hemen toparlanıp dışarı çıktık. Karşı komşu üst komşu yaşlı, onlara da yardım etmeye çalıştım. Herkes dışarı çıksın diye uğraştım. Hızlıca aşağı indik arabayı çalıştırdım. Bir tane park vardı, orada da bir kafe vardı. Oradaki bekçi tüm halkı kafeye çağırdı; orada sabahı ettik. Günün doğmasını bekledik. Zaten ne telefon çekiyor ne bir şey hiç kimseden haber alamadık. Muhtarımız bizi taziye evlerine, okullara, camilere güvenilir yapılara yönlendirdi. O şekilde dağıldık” diye konuştu.