MERT YASİN ALPDÜNDAR- Kantin fiyatları Türkiye’de ekonomik sorunların derinleşmesi okullardaki kantin fiyatlarını da etkiledi. İzmir’de kantinlerde ayran fiyatları 10 TL, sütler 10 TL, simit 10 TL ve tost 45 TL gibi fiyatlara satılmaya başladı. Ortalama olarak bir çocuğun günlük yemek masrafı 55 TL ile 65 TL arası bir fiyata geldi. Böyle bir ortamda basında çıkan haberlere göre meclis lokantasında kuzu şişin 45 TL’ye satılması eğitimcilerin tepkisini çekti. Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Türkan Saylan, Mustafa Kemal Atatürk gibi insanların, bu ülkenin kız çocuklarının okumasını temel hedef koyduğu dönemlerden, parası olmadığı için okula gönderilemeyen kız çocukları dönemine geldik. Bu kadar ağır bir tabloda da milletvekilleri ucuza yemek yemeye devam etsin” dedi. Eğitim Sen İzmir 6 No’lu Şube Başkanı Bülent Karakaş ise durumdan hem öğrencilerin hem de eğitimcilerin ciddi şekilde etkilendiğini ve okullarda bir öğün ücretsiz yemek vermenin zorunlu olduğunu söyledi. 

‘HİÇ KİMSE HALİNDEN RAHATSIZ DEĞİL’

Hayat pahalılığının okul çağındaki çocukları ciddi şekilde etkilediğini söyleyen Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Bugün duruma bakıyoruz ve hiç kimse halden rahatsız değil gibi. Çocukların aç olduğu bir devirde yaşamlarını ve siyasi hayatlarını nasıl sürdürebiliyorlar biz bunu anlamakta çok zorlanıyor. Pandemi ve deprem sonrasında devletin bir ekonomik politikaları oldu. Belirli sıkıntıları sanki yokmuş gibi davranarak, enflasyonu kendi ölçümleriyle değerlendirerek ayarlayarak bir değerlendirme yaptılar. Dolayısıyla sabit gelirle çalışan emekçiler devletin belirlediği zamları aldılar. Ama serbest piyasa ekonomisinde esnaf gerçek enflasyonu hesaplayabiliyor. Dolayısıyla 3 yıl önce saçımızı 40 TL’ye kestirebiliyorken şimdi 200 TL’ye kestirebiliyoruz. Benzeri de yiyecek, içeceklerde geçerli. Esnaf para kazanabilmek ve evlerine ekmek götürebilmek için gerçek enflasyon üzerinden zamlıyor. Dolayısıyla kantindeki tostun fiyatına kantincilere bir şey diyemiyoruz. Problem burada devletin hesapladığı enflasyon oranıdır” ifadelerini kullandı. 

necati kalafat

‘KIZ ÇOCUKLARINDA OKULLAŞMA YÜZDE 20 DÜŞTÜ’

Kız çocuklarındaki okullaşma oranının yüzde 20 oranında düştüğünü hatırlatan Kalafat, “Yoksul ve emeğiyle geçinen emekçiyi daha da dar gelirli hale getirdi. Bu da çocuklarımızı açlık, kıyafetsizlik ve okula gidememe sorunları ile karşı karşıya bırakmıştır. Son yıllarda yüzde 20 oranında kız çocuklarda okullaşmada geriye çekilme var. Türkan Saylan, Mustafa Kemal Atatürk gibi insanların, bu ülkenin kız çocuklarının okumasını temel hedef koyduğu dönemlerden, parası olmadığı için okula gönderilemeyen kız çocukları dönemine geldik. Bu kadar ağır bir tabloda da milletvekilleri ucuza yemek yemeye devam etsin” diye konuştu. 

MEB müfredat değişikliğini ne zaman uygulayacak? Hangi sınıflarda uygulanacak? MEB müfredat değişikliğini ne zaman uygulayacak? Hangi sınıflarda uygulanacak?

ÇOCUKLARIN GELİŞİMİ OLUMSUZ ETKİLENİYOR’

Çocukların gelişiminde sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çeken Eğitim Sen İzmir 6 No’lu Şube Başkanı Bülent Karakaş, kantinlerdeki fiyatların pahalılığından hem öğrencilerin hem de eğitimcilerin etkilendiğine dikkat çekti. Karakaş, “Hem eğitim emekçileri hem de çocuklarımız bu durumdan çok etkilenmektedir. Biz Eğitim-Sen olarak hem eğitimcilere hem de çocuklara en azından ücretsiz bir öğün yemek verilmesini talep ediyoruz. Okuldaki çocuklar gelişim çağında olduğu için sağlıklı beslenmezse hem fiziksel  gelişimlerimde hem de  zihinsel gelişimlerinde sorunlar yaşandığını hepimiz biliriz. Bunun yanı sıra çocuklar okulda 7-8 saat kalıyor. Okulda kalma süresi uzun olduğu için çocuklar  yemek yemediği zaman yorgun düşüyor ve ders dinleme motivasyonu azalıyor. Yani kısacası yemek yemezseniz motivasyonunuz ve dikkatiniz dağılır, sağlıklı düşünemezsiniz. Zaten sınav stresiyle uğraşan çocuklar bir de açlıkla sınanıyor. Millî Eğitim Bakanlığı bu duruma çözüm bulmalı ve verdiğimiz vergilerin bir kısmını geleceğimiz olan çocuklarımız için harcamalı. Ayrıca çocuklara üzüm, ceviz gibi gelişimlerini destekleyecek ürünler vermelidir." dedi. 

bulent-karakaş

AÇIK LİSELERE GEÇİŞİN NEDENİ YOKSULLUK

“Geçen yıl açık liselere geçiş ciddi bir şekilde arttı ve bunun en önemli nedeni yoksulluk” diyerek sözlerine devam eden Karakaş, “Hem yemek hem de servis ücretleri ciddi olarak pahalı. Bu durum örgün eğitimden kaçışın en önemli nedenlerinden biri. Bu eğitim-öğretim yılının başında açık liseye geçişler zorlaştırıldı. Bunu destekliyoruz. Ancak açık liselere geçişlerin önünü yönetmelikle kesmek yetmez. Asıl yoksulluğu ortadan kaldırmak gerekiyor.” dedi.
 

Kaynak: MERT YASİN ALPDÜNDAR