Fevzi Efe Sekitmez / İzmir Büyükşehir Belediyesi işçileri ve belediye yönetimi arasında çözümsüz kalan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri, kentte tansiyonu yükseltmeye devam ediyor. Bayram öncesinde bir haftadır süren grev, hem çalışanlar hem de İzmirliler için çözüm arayışını zorunlu kılarken, eski DİSK Genel Başkanı ve eski CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, yaptığı açıklamada taraflara sağduyu çağrısında bulundu. Beko, "Masadan kaçarak bu iş çözülmez" diyerek hem işçilere hem de belediye yönetimine diyalog çağrısı yaptı.
“Sosyal medyadan mesaj atarak çözülmez”
Bayram öncesi masadan uzlaşı çıkması gerektiğini belirten Beko, “İzmir’de bir haftadır grev devam ediyor. Bu grevin işçi arkadaşlarımızın ekonomik, sosyal haklarının verilerek bir an önce bitirilmesinden yanayım. Yıllarca ben bu masalarda oturdum. Biz Priştina ile de oturduk bu masaya, Alyanak ile de. O zamanlar bu işleri karşılıklı oturup konuşarak sabaha karşı çözüyorduk. Masadan kaçarak, karşılıklı suçlamalarla, sosyal medyadan yazılan yazılarla bir yere varamayız. Bu işi bayram öncesi çözmek ve İzmirlilerin beklediği müjdeyi vermek lazım.” dedi.
“İşçiye karşı sağduyulu olmak lazım”
Hizmet aksamaları sebebiyle işçilere yüklenilmemesi gerektiğini söyleyen Beko, “Grevdeki işçilerin işlerini yapmak, çöp toplamak gibi konuları ben yanlış buluyorum. Çöp konusu ile alakalı kesinlikle olmaması gereken çıkışlar oluyor. İşçiler bir haftadır grevde, mutlaka stres vardır. Bana göre işçinin üzerine çok fazla gitmemek lazım, hepimizin sağduyulu olması gerekmektedir. İzmirliler huzur bekliyor. Bayram öncesi bu TİS’in, iş barışının da sağlanarak masa başında çözülmesi gerekiyor. Daha fazla uzarsa atışmalar da artar. Gerilim son noktada, kırıcı olmamak lazım. Sıcak bir ekmek kırılırsa onu bir daha yapıştıramazsın.” diye konuştu.
“Aile arasında dargınlık olmaz”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni bir aile olarak gören ve aile arasında gerginlik olmaması gerektiğini söyleyen Kani Beko şunları söyledi:
“Baktığımızda şöyle de görmemiz gerekiyor: Sabah kalkıyorsunuz, ulaşıma, elektriğe, temel gıdaya zam gelmiş. TÜİK bir enflasyon açıklaması yapıyor, inandırıcı gelmiyor kimseye. Pazarda bire bir alışveriş yapan son tüketici işçidir. Pazar enflasyonu yüzde yüz artıyor. Bir işçinin bundan etkilenmemesinin imkânı yok. Sendikaların asli görevi, çalışanlarının ekonomik haklarını korumaktır. Bu süreçte biraz sağduyulu olmak lazım. Masa başında, bilhassa Cemil Başkan’ın kendisi sendika temsilcileri ile oturup bunu çözmesi lazım. Burası İzmir Büyükşehir Belediyesi, belediye de bizim, işçi arkadaşlar da bizim, parti de bizim. Biz büyük bir aileyiz. Bu aile içerisindeki kırgınlıkların çözülmesi lazım. Elbette İzmir’de 23 bin çalışan işçinin aileleri var, çocukları var; bu ailelerin bir mutlakları var, su parası var, elektrik parası var, eğitimleri var. Hayat şartları gerçekten çok zor.”
