8 Mart’a üç kala bu konuyu es geçmek istemedim.

Her yıl bugün kadınlarımızı korumak ve çok değerli olduklarını göstermek için binlerce yazı yazılıp çiziliyor.

Keşke bir faydası olsa.

Her geçen yıl kadına şiddet, taciz haberleri artarak çoğalıyor.

Keşke biri dur dese.

Kadınların gücü gerçekten tartışmasız, varlıkları büyük armağan.

Bu hayat yolculuğuna hepimiz bir kadının karnında başladık.

Kadınlardan daha güçlü olduğunu savunan erkekler sözüm size; dünyaya geldiğinizde sizi yaşama tutundurmaya çalışan bir ‘kadın’a muhtaçtınız.

Keşke değerleri bilinse.

‘Cennet annelerin ayaklarının altındadır.’

Kadınlar asla ayaklar altına alınmamalıdır.

Karnında 9 ay bir can taşıyıp onu dünyaya getiren,

Onun büyümesi ve hayatta kalabilmesi için kendi hayatından bile vazgeçebilen,

Kendi ayakları üstünde durabilmek için çalışan,

Üstüne bir de evine gidince düzeni sağlayıp çocuklarına bakan,

Onca baskıya, ataerkil topluma, şiddete ve tacize maruz kalan,

Dışarı çıkabilmek için her zaman saate bakan,

Hava karardığında arkasını kollayan,

Giydiği kıyafete hep dikkat etmek zorunda kalan,

Etek veya şort giydiğinde şerefsiz insanların bakışlarına maruz kalan,

Hiçbir zaman kahkahasını bile rahatça atamayan,

Evlenmese evde kaldı laflarıyla karşılaşan,

Boşansa dul damgası yapıştırılan.

Tüm bunlara rağmen hayatta kalmak için çabalayan ve her şeyle baş edebilen bir varlığın gücünü sadece fiziksel bir güce sahip olanlarla kıyaslamayalım bence.

Her şeye ve herkese rağmen savaşmaya devam.

Ezilen onca kadının sesi olabilmek ve bu düzeni değiştirebilmek için çalışmaya devam.

Kimseye muhtaç olmadığımızı göstermeye devam.

Gücümüze güç katmaya devam.

***

Cemal Süreya’nın bir sözü var;

‘Dünyadaki en güçlü insan kim diye sorsalar; kendi başının çaresine bakmayı öğrenmiş kadınlardır derim.’

Bunu başarabilen tüm kadınlar doğru yoldasınız, yoldan şaşmamaya devam.