Yeni düzenlemeyle 10 gün kesintisiz çalışma mümkün kılındı
Meclis'ten geçen torba yasa kapsamında, turizm işletme belgesine sahip konaklama tesislerinde çalışan işçilerin 10 gün boyunca aralıksız çalıştırılmasının önü açıldı. Yeni yasayla birlikte işçiler ancak 11. gün haftalık izinlerini kullanabilecek. Bu düzenleme, özellikle turizm ve hizmet sektörlerinde yoğun olarak görev yapan kadın emekçilerin yaşamını doğrudan etkiliyor.

EŞİK: "İzin hakkı anayasal güvencedir, geri adım atılmalı"
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), söz konusu düzenlemeye sert tepki gösterdi. Anayasa’da güvence altına alınan “haftada en az 24 saatlik kesintisiz dinlenme hakkı”nın yok sayıldığını belirten platform, bu düzenlemenin yalnızca turizm sektörüyle sınırlı kalmayacağına dikkat çekti. Açıklamada, “Çalışma hakkı, dinlenme hakkı olmadan sürdürülemez. Bu yasanın diğer sektörlerde de emsal oluşturma tehlikesi vardır” ifadeleri kullanıldı.

“Kadınlar iki kat daha fazla etkilenecek”
EŞİK, bu düzenlemeden kadın çalışanların çok yönlü biçimde etkileneceğini vurguladı. Özellikle ev içi görünmeyen iş yüküyle birlikte kadınların hem işte hem evde çifte mesai yaptığına dikkat çekilen açıklamada, “Dinlenme hakkının gaspı, kadınlar için yaşamı tehdit eden bir eşitsizlik yaratacaktır” denildi. Kadınların gece vardiyalarında çalıştığı, çocuk bakımı ve ev işleriyle meşgul olduğu düşünüldüğünde, haftalık dinlenme hakkı olmadan yaşayacakları fiziksel ve ruhsal yıpranmanın göz ardı edildiği belirtildi.

“Kültür Bakanı kendi sektörüne ayrıcalık tanıyor”
Platform, düzenlemenin yalnızca turizm sektörüyle sınırlı olmasının da eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savundu. Kültür ve Turizm Bakanı'nın kendi sektörüne açıkça ayrıcalık sağladığını dile getiren EŞİK, çıkar çatışmasının göz ardı edilemeyeceğini belirtti. “Yasayı bir bütün olarak ele aldığımızda, hukukun temel ilkelerinin açıkça ihlal edildiğini görüyoruz” denilen açıklamada, Anayasa’nın 2. maddesindeki “sosyal hukuk devleti” ilkesinin çiğnendiğine vurgu yapıldı.

Anayasa ve uluslararası sözleşmeler hiçe sayılıyor
EŞİK’in açıklamasında, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere de atıf yapıldı. Buna göre;

Anayasa’nın 50. maddesi, “dinlenmek, çalışanların hakkıdır” der.

ILO 14 No’lu Sözleşme, haftada en az kesintisiz 24 saat dinlenme hakkı öngörür.

Anayasa’nın 90. maddesi, uluslararası sözleşmelere iç hukukta öncelik tanır.

Aynı zamanda Anayasa’nın 17. maddesi (yaşam hakkı) ve 18. maddesi (angarya yasağı) bu düzenlemeyle ihlal edilmektedir.

Bu çerçevede yapılan düzenlemenin yalnızca kadınları değil, tüm işçileri olumsuz etkileyecek bir hak gaspı olduğuna dikkat çekildi.

“Yasal zemin değil, sosyal sorumluluk esastır”
EŞİK, yasaların toplumsal yaşamı kolaylaştırmak için var olduğunu hatırlatarak, çalışanların sağlığı ve yaşam kalitesi göz önünde bulundurulmadan yapılan düzenlemelerin, uzun vadede hem toplumsal hem de ekonomik olarak geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açacağını bildirdi. Açıklamada, “Yasa koyucular, sermaye odaklı değil, insan odaklı politikalar üretmelidir” denildi.

CHP’ye çağrı: Yasayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyın
EŞİK, söz konusu yasa Resmi Gazete’de yayımlandığı anda Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi gerektiğini belirterek, özellikle CHP’ye bu konuda sorumluluk düştüğünü ifade etti. “Sosyal devlet ilkesi açıkça ayaklar altına alınmaktadır. Bu düzenlemenin iptali için vakit kaybedilmemelidir” çağrısında bulundu.

“Anayasaya uymayanlar, anayasa yapamaz”
Son dönemde sıkça gündeme gelen “yeni anayasa” tartışmalarına da gönderme yapan EŞİK, mevcut anayasa hükümlerine uymayanların yeni anayasa yapma ehliyetine sahip olamayacağını dile getirdi. Açıklamada, “Önce Anayasa’ya saygı gösterilmeli. Aksi halde hiçbir anayasa toplum nezdinde meşruiyet kazanamaz” ifadeleri yer aldı.

Turizm sektöründeki baskılar tüm sektörlere yayılabilir
EŞİK’in bir diğer önemli uyarısı ise uygulamanın yaygınlaştırılma ihtimali. Açıklamada, inşaat sektörü başta olmak üzere pek çok alanda işverenlerin benzer taleplerle düzenleme talep ettiği belirtildi. “Bu uygulama durdurulmazsa, hafta kavramı ortadan kalkacak, haftalık izin hakkı tarihe karışacaktır” değerlendirmesi yapıldı.

Kadın emeği görünür olmalı, korunmalı
Kadınların yalnızca çalışma yaşamında değil, evdeki emeklerinin de görünmez kılındığı bir dönemde bu düzenleme, kadınları daha da görünmez hale getirme riski taşıyor. EŞİK, kadın emeğinin yasal zeminde güçlendirilmesi gerektiğini vurgularken, “İnsani yaşam koşulları ancak hak temelli politikalarla sağlanabilir” dedi. Kadınların işten eve döndüğünde yeni bir mesaiye başladığını hatırlatan platform, çalışma hayatında cinsiyet temelli eşitsizliklerle mücadelenin öncelikli olması gerektiğini dile getirdi.

Ege’nin tadı damağınızda kalır: İzmir mutfağının vazgeçilmezleri
Ege’nin tadı damağınızda kalır: İzmir mutfağının vazgeçilmezleri
İçeriği Görüntüle

Sessiz kalınırsa yarın herkesin hakkı tehlikede
EŞİK son olarak bu düzenlemenin yalnızca kadınları değil, tüm emekçileri ilgilendirdiğini, bugün sessiz kalınırsa yarın başka sektörlerde de benzer hak kayıplarının yaşanabileceğini vurguladı. “Bu bir kadın meselesi değil, bir insan hakkı meselesidir. Tüm demokratik kamuoyunu birlikte hareket etmeye davet ediyoruz” ifadeleriyle açıklamayı sonlandırdı.

Kaynak: haber merkezi